İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sanal alemde Haçlı uğultuları

Selçuk Gültaşlı

Brüksel’in yaz uykusunda olmasına bakmayın. Aralıkta Türkiye’ye ne cevap verileceği konusunda mebzul miktarda senaryo var ortalıkta.

Konuşulanlardan 2002’de ciddi bir seçenek olarak zikredilen Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık teklifinin, artık alternatif olmaktan çıktığı görülüyor. Muhtemel sonuç, “şartlı evet” ile Türkiye’nin beklentisi “kemiksiz evet” ve müzakerelerin şubat ya da en geç Mart 2005’te başlamasını öngören formül arasında gidip geliyor. “Şartlı evet”in de “hayır” demeye yakın şeklinden “kemiksiz evet”e yaklaşan çeşidine kadar birçok formülü var.

Kati “hayır”ın bertaraf edilmiş olması Avrupa’daki Türkiye muhaliflerini daha da bilemişe benziyor. Siyasiler nezdinde savaşı kaybetmekte olduklarını düşünen Türkiye karşıtları internet sitelerinde muazzam bir mücadele veriyorlar.

Aralıkta Türkiye’ye verilecek cevap Avrupa Birliği haberleri veren internet sitelerinin en popüler birkaç konusundan biri. Türkiye ile ilgili her haber onlarca e-posta alıyor. Türkiye muhalifleri bu siteleri tepki yağmuruna tutmakla kalmıyor, Türkiye’nin AB üyeliğine engel olmak için özel internet siteleri kuruyorlar. Bu sitelerin bazıları AB devlet ve hükümet başkanlarına, Avrupa Parlamentosu’nun başkan ve önemli üyelerine, AB Komisyonu üyelerine gönderilmek üzere Türkiye’nin neden üye olamayacağını kendilerince özetleyen mektup örnekleri hazırlamış. Ayrıca Türkiye’nin muhtemel üyeliğinin Avrupa’yı bekleyen en büyük “felaketlerden” biri olduğundan hareketle, “Avrupa şuuruna” sahip bütün AB vatandaşlarının Türkiye’ye karşı harekete geçmeleri ve Türkiye karşıtlığı gibi “hayırlı bir işte” mektupla da olsa katkı sağlamaları isteniyor.

“Türkiye’nin Avrupa’nın başına gelebilecek en büyük felaket” cümlesi çoğumuza tanıdık. Türkiye’yi en büyük felaket olarak nitelendirenlerin hemen ardından siyasi alanda yeni bir Haçlı Seferi ruhuna ihtiyaç olduğunu duyurmaları şaşırtıcı değil. Avrupalı siyasetçilerinden ümidi kesenler bu kez kendileri Haçlı Seferi çağrısı yapıyor.

Bu sitelerde Rumların, Yunanlıların ve Ermenilerin faal oldukları anlaşılıyor. Sitelere cevap yazan Türklerin azlığı ve çabuk sinirlenmeleri Türk tezlerinin yeterince güçlü savunulmasını engelliyor.

Artık Türkiye’de AB hedefini samimi bir şekilde savunan ve gereğini yapan bir hükümet var. Şimdiye kadar Türkiye’nin dış dünya ile ilişkilerinde genelde uykuda olan muazzam kuvvetteki 70 milyonun da AB için harekete geçmesi gerekiyor. Eli kalem tutan, yabancı dil bilen Türklerin aynen muhaliflerin örgütlendiği gibi bir araya gelerek aralık ayına doğru daha da ivmelenecek bir vatandaş girişimini şimdiden başlatmalarında büyük fayda var.

Not: Yıllık iznimin bir bölümünü kullanacağımdan yazılarıma bir süre ara vereceğim. Eylül başında görüşmek üzere…

Yorumlar kapatıldı.