Televizyon seyretmediğim, gazete alıp okumadığım için kulağıma çok önemli, çok hayatî, çok vahim haberler ulaşıyor. Bundan birkaç sene önce Kars ve Ardahan vilayetlerimizde, normalin dışında bir kadastro trafiği yaşandığını öğrenmiş, bu sütunlarda okuyucularımı haberdar etmiştim.
Birkaç yıldan beri Türkiye’de büyük oyunlar oynanıyor. Bu oyunların biri de yabancılara gayr-i menkul (taşınmaz mal) satılmasıdır. Sadece Kars’ta, Ardahan’da değil Türkiye’nin her yerinde yabancılar arsa, ev, tarla, büyük ziraat arazisi satın alıyor. Peki, ülkenin okumuşları, halk yığınları bundan haberdar mıdır? Yeteri ve gereği kadar haberdar değildirler, olsaydılar yer yerinden oynardı. Maalesef toplumumuz öylesine afyonlanmış, öylesine sersemletilmiş, öylesine şuursuz bir hale getirilmiştir ki, vatan elden gidiyor, tepki yok.
“internethaber.com” sitesinde Süleyman Özışık Bey 27 Temmuz 2004 tarihinde “Kars’tan yeni haberler var!” başlığı altında, hangi inanç, ideoloji, görüş ve tercihe mensup olurlarsa olsunlar; bütün vatansever Türkiyelileri yakından ilgilendirecek bilgiler ihtiva eden (içeren) bir yazı yayınladı. Bundan bazı cümleler alıyorum:
“ABD ve İsrail’in Kars oyunu” yazımdan sonra, olayları yakından incelemek için bölgeye giden Baki Özışık’tan önemli bilgiler geldi.
Gürcistan Ahıska sınırında bulunan Posof Türközü Sınır Kapısı, Gürcistan sınırında bulunan Çıldır Aktaş Sınır Kapısı, Nahçıvan ve İran sınırında bulunan Iğdır Dilucu Sınır Kapısı ve özellikle, Ermenistan sınırında bulunan Kars Akyaka Sınır Kapısı civarında incelemeler yapan Özışık’ın elde ettiği bilgiler, daha önce açtığımız dosyayı gölgede bırakacak nitelikte..
“Bu bölgelerde toprakların neredeyse yüzde 20’si yabancılara satılmış. Ama Akyaka’da durum biraz daha farklı. Akyaka’da bu sayı, yüzde 30’a yaklaşıyor” diyor Özışık..
Akyaka özellikle üzerinde durduğum bölge. Çünkü sınır komşusu Ermeniler. Özellikle Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu’nun bu sınır kapısının açılması için yaptığı çalışmalar, Ermeni kanadında büyük bir heyecana neden olmuş görünüyor. Sınıra yakın olan ev, arazi ve tarlaların neredeyse tamamı artık başka ellerde. Yani kısacası Akyaka’nın yüzde 30’u, gayr-i resmi olarak şu anda Ermeni toprağı…
Ermenilerin Akyaka’da toprak almaya başladığı tarih çok ilginç. Kars’ta kurulan Türk Ermeni İşadamları Derneği’nin faaliyete başlamasından hemen sonra toprak alımlarında adeta bir patlama yaşanmış. Zaten o dernek de, sınır kapılarının pazarlıksız açılmasını tavsiye ediyor..
İnsan ne diyeceğini, ne yazacağını bilemiyor. Bölgede topraklar karış karış satılıyor. Daha önce açtığımız, “ABD ve İsrail’in Kars Oyunu” isimli dosyadan sonra, bölgedeki yetkililer, böyle bir şeyin olamayacağını haykırmışlardı…”
Süleyman Özışık’ın yazısının altında okuyuculardan gelen bazı yorumlar yer alıyor. Fethiye’den şöyle bir yorum gönderilmiş:
“Kars yazılarınızı okudum. Ben Fethiye’de oturuyorum, buranın durumu da farksız. Yalnız burada işgal gücü İngilizler. Milletimizin açgözlülüğü, para hırsı inanılmaz boyutlarda. Villa yapıp İngiliz’e satmak, buraların en kârlı işi. İnanın sokakta yürüdüğümüzde Türkler olarak azınlıktayız. Her geçen gün şehirde yaşayan yabancıların, özellikle İngilizler’in sayısı artıyor… Böyle giderse yakında evimin tepesine Türk bayrağı dikip ‘Burada Türk aile yaşıyor! diye yazacağım.”
Gerek İsrailli Yahudilerin, gerekse Diaspora Yahudilerinin İskenderun’da, güneydoğu bölgemizde, GAP havzasında büyük araziler satın aldığı söyleniyor.
Alanya’nın bir Alman şehri haline geldiği konusunda haberler alıyorum. On bine yakın Alman mülk almış, oraya yerleşmiş, kendilerine mahsus mezarlıkları varmış, kilise yapmak için resmî izin almışlar.
Bir ay kadar önce İznik’e gitmiştim. Orada da yabancılar mülk alıyormuş.
Geçen hafta Zeyrek’e gitmiştim, eski Osmanlı evlerinin üzerine İngilizce “Satılık ahşap ev” ilânları asılmıştı. Demek ki, orada da yabancılar mülk alıyor.
Haliç sahillerinin Fener ve Balat bölgesinde de böyle işler oluyormuş.
Kuvvetli tarih kütürüne sahip olanlar, Filistin, İngiliz mandası altındayken, Siyonistlerin açgözlü ve alçak Araplardan büyük miktarda arazi satın aldığını bilir.
Vatansever bir Türkiyeli vatan topraklarını yabancılara satmaz.
Birtakım şaşkınlar “Efendim, bazı yabancılar ülkemizde mülk edinip burada yaşıyorlarsa bunun ne zararı ve sakıncası vardır?..” diyeceklerdir. Ameller (işler) niyetlere bağlıdır. Norveç’te yaşlı bir karı koca Türkiye’yi çok seviyorlar, ömürlerinin geri kalan kısmını burada geçirmek istiyorlar, bu maksatla Ege bölgemizde bahçeli bir ev satın alıyorlar…Tabii ki bunun bir sakıncası yoktur. Lakin Ermeniler, Kars vilayetimizde kendi sınırları boyundaki arazileri satın alıyorlarsa bu işte bir bit yeniği vardır.
Ülkemizde büyük sayıda kripto-Ermeni yaşadığı söylenmektedir. Sabataycılar gibi iki kimlikliymişler. Gerçekten dönmüşlerse hiçbir şey diyemeyiz, lâkin iki kimlik taşıyorlar, zâhirde Türk ve Müslüman görünüyorlar, gerçekte ise Ermeni kimliğine ve şuuruna sahipseler ortada anormal bir durum var demektir.
Yetmiş senedir Müslüman Türkiye toplumunu ayakta tutan bütün değerleri kasıtlı, planlı, programlı olarak yıprattılar, yıktılar, yozlaştırdılar, erozyona uğrattılar. Sonunda toplum yapısı çürüdü, dehşetli bir çözülme başladı. Para ve maddî menfaat tek değer haline geldi. Maalesef böyleleri vatan topraklarını Ermeni’ye de satar, Yunan’a da satar, Yahudi’ye de satar.
Kutsal kitabımızda “Ya Rabbi! İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helâk eder misin?” mealinde bir cümle bulunmaktadır.
Hiç mübalağa etmiyorum, hatta yeteri kadar feryad edemediğimi, bağıramadığımı zannediyorum:
Türkiye elden gidiyor!
Yorumlar kapatıldı.