İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Anlayan beri gelsin…

Oktay EKŞİ

Belli ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı son 33 yıldır ‘açılamaz’ denilen ‘Heybeliada Rum Ruhban Okulu’nu açmaya karar vermiş.

Ortada Anayasa Mahkemesi’nin 1971 yılında verdiği ‘Bu bir özel Yüksek Okul’dur. Öteki özel Yüksek Okullar nasıl devlete devredilmişse, bu da ya devredilir yahut kapatılır’ anlamına gelen
ve bu okulun kapanmasına yol açan- karar var.

Sadece o değil, söz konusu kararın dayanağı olan 625 sayılı yasa da var…

Ama öte yanda 1986 yılında eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın Başbakan Turgut Özal’ı bir Hindistan gezisi sırasında yakalayıp ‘Ruhban okulunu açın’ diyerek başlattığı baskılar var.

Turgut Özal’ın gönlü ve kişiliği bir ABD’liden gelen ricayı reddetmeye müsait değildi. Ama o bu okulu açamadı.

Sonraki yıllarda Süleyman Demirel, Tansu Çiller gibi Amerikan isteklerine sıcak bakan Başbakanlar ile Mesut Yılmaz, Yıldırım Akbulut, Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit gibi daha dik duruşlu olanlar da bu isteği gerçekleştiremediler. Çünkü 625 sayılı yasanın hükmü de Anayasa Mahkemesinin kararı da çok açıktı.

Bu okullar ancak bir Üniversiteye bağlı olmak kaydıyla açılabilirlerdi. Çünkü Yüksek Öğretim verecek bir okulun açılmasının başka yolu yoktu.

Daha doğrusu yakın günlere kadar herkes bunu söylüyordu. Eminiz yıllar boyu, yukarıda isimlerini saydığımız Başbakanlara da konunun uzmanı bürokratlar ‘Efendim mümkün değil, çünkü… ‘ diye lafa başlayıp üç aşağı beş yukarı bunları ifade ediyorlardı.

Şimdi ilginçtir… Sanki yukarıdaki engeller hiç yokmuş gibi, ortada bu okulun açılacağını vurgulayan beyanlar dolaşmaya başladı. Hatta Fener Patriği Bartholomeos ‘Önümüzdeki öğretim yılından önce (üç aya kadar) okulun açılacağını’ müjde(!)ledi.

Çözümün formülü de basına yansıdı:

‘Ruhban okulu bir Vakıf bünyesinde açılabilir’ diye.

Biz yetkililere itiraz ettik. Türkiye’de vakıflar – belli zorunlulukları yerine getirerek – Üniversite açabilirler ama Meslek Yüksek Okulu kuramazlar diye…

Meğer 4207 sayılı bir yasa varmış. Bu yasa Vakıfların Meslek Yüksek Okulu açmalarına izin veriyormuş. Nitekim Mersin’de ‘İlaa Eğitim ve Kültür Vakfı’ bu yasaya dayanarak Deniz ve Ticaret Meslek Yüksek Okulu’nu açmış. Keza ‘Anadolu Kültür ve Eğitim Vakfı’ da bu yasanın 1 ve 3’üncü maddelerine dayanarak – galiba Ankara’da- 30 programlı bir Yüksek Okul açmışmış… O nedenle Rum Ruhban Okulu da aynı yoldan gidip açılabilirmiş.

Velakin… Şu 4207 sayılı ne imiş diye aradık. Karşımıza biri 1941 sonlarında kabul edilen ‘Türkiye ile Macaristan arasındaki bir Ticari Anlaşma’ hakkındaki kanun çıktı.

Biliyorsunuz 27 Mayıs 1960’tan itibaren yasaların numaraları tekrar ‘1’den başladı. O nedenle ikinci 4207 sayılı yasayı aradık. O da ‘Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi Hakkında’ki 1996 tarihli kanunmuş.

Kısaca biz bu işin içinden çıkamadık. Hele birilerinin ‘Lozan Antlaşması’na göre bu okulun açılması gerekir’ tezini hiç anlayamadık.

Aslında ‘Açacağız kardeşim… Ne kanunundan söz ediyorsun?’ deseler, daha kolay olacak da galiba yüzleri tutmuyor.

Yorumlar kapatıldı.