1971 yılında kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu’nu, Milli Eğitim denetleyecek, vakıf bünyesinde iki yıllık önlisans eğitimi verilecek
HİLAL KÖYLÜ
1844’te açılan ve binin üzerinde din adamı yetiştiren Ruhban Okulu, 1971 yılında kapatıldı.
ANKARA – Hükümet, 33 yıldır kapalı tutulan Heybeliada Ruhban Okulu’nun AB’ye uyum çalışmaları doğrultusunda yeniden açılmasına ilişkin formülü buldu. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK’ten gelen raporlar üzerinde çalışan Dışişleri Bakanlığı, 1971’de ‘Özel Okulların Devletleştirilmesi’ uygulaması sonucu Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde, vakıf bünyesinde iki yıllık önlisans programı şeklinde eğitim verebileceğini kararlaştırdı. Fener Rum Patrikhanesi avukatı Kezban Hatemi, “Okul kapatılmadan önce de aynı prosedüre uygun olarak eğitim veriyordu. Bu Lozan Antlaşması’nın tanıdığı doğal bir haktır” dedi. Bakanlığın hazırladığı raporla ilgili son kararı Bakanlar Kurulu verecek.
‘Önemli olan denetim’
Ruhban okulunun vakıf bünyesinde faaliyet göstereceğini bu yüzden de Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde olması gerektiğini düşünen Dışişleri bürokratları, “Okul, iki yıllık önlisans programı gibi eğitim verir. Önemli olan denetimdi. Bunu da Milli Eğitim Bakanlığı yapar. YÖK’le okul arasında doğrudan bağlantı kurmak olmaz” görüşü üzerinde durdu. Okulun açılışına ilişkin hazırlıkların, AB’nin aralık ayındaki zirvesinden önce tamamlanabileceğini kaydeden kaynaklar, “Konuyla ilgili son kararı Bakanlar Kurulu verir.
Ama artık, ortada çok karmaşık bir konu yok. Hükümet, Ruhban Okulu’nu açmak istiyor” dedi.
Hatemi: Bu yeni değil
Fener Rum Patrikhanesi avukatı Kezban Hatemi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun ‘Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde, bir vakıf bünyesinde, iki yıllık önlisans progaramı şeklinde’ eğitim vermesine ilişkin çözümün yeni bir formül olmadığını söyledi.
Hatemi, “Ruhban Okulu kapatılmadan önce de aynı prosedüre uygun olarak eğitim veriyordu. Bu, bulunmuş yeni bir formül değil, Lozan Antlaşması’nın tanıdığı doğal bir haktır. Milli Eğitim Bakanlığı da bunu uygulayacaktır” diye konuştu.
Hükümet, Ruhban Okulu’nun açılabilmesi için bir dizi yasal değişiklik yapmak zorunda. Bu çerçevede, Anayasa’nın 130 ve 132. maddesinde değişiklik yapılması planlanıyor.
Vakıf bünyesinde
Anayasa’nın 130. maddesinde, “Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla vakıflar tarafından devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir” deniliyor. Bu maddenin Ruhban Okulu’nu da kapsamasını isteyen Dışişleri Bakanlığı, maddeye yapılacak bir ekle, Ruhban Okulu’nun bir vakıf bünyesinde hizmet verebileceğini öngörüyor. Anayasa’nın 132. maddesinde ise “Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunların hükümlerine tabidir” deniliyor. Bu maddeye de Ruhban Okulu ile ilgili bir hüküm eklenerek, okulun açılışının güvence altına alınması öngörülüyor.
MEB-YÖK sürtüşmesi
Ruhban Okulu, Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK arasında gerginlik yaşanmasına neden olmuştu. MEB, “Okul, YÖK’e bağlanmalı. Bunun için de 2547 sayılı YÖK Yasası değiştirilmeli. Bizim okulu denetlememiz zor olur” önerisinde ısrar ederken YÖK, bu öneriye karşı çıkmıştı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, “YÖK Yasası’nın temel hükümleri var. Atatürk il-kelerine bağlılık gibi. Ruhban Okulu’nun bu ilkelere uymasını nasıl sağlayacağız” diyerek, okul üzerinde YÖK otoritesinin kurulamayacağını öne sürmüştü.
127 yıl din adamı yetiştirdi
Fener Rum Patrikhanesi, Ortodokslar arasında teolojik konular ve ibadet konusunda birlik sağlanması için 1 Ekim 1844 tarihinde Heybeliada Ruhban Okulu’nu açtı. Okulda, 1844-1919 yılları arasında dört yıl ortaokul ve üç yıl teoloji eğitimi, 1919-1923 yılları arasında ortaöğretimsiz beş yıllık teoloji eğitimi verildi. 1923-1951 yılları arasında ise birinci dönemdeki uygulamaya dönüldü. 1951-1971 tarihleri arasında da okul dört yıl lise ve üç yıl teoloji eğitimi verdi. Okul, bini aşkın üst düzeyde din adamı yetiştirdi. Bunların arasında patriklik makamına kadar yükselenler oldu. 127 yıl din adamı yetiştiren okul, 12 Ocak 1971 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nin ‘Özel Okulların Devletleştirilmesi’ şeklinde ortaya çıkan yasal uygulama hakkındaki kararından sonra kapatıldı. Anayasa Mahkemesi’nin yükseköğretim kurumlarının sadece devlet tarafından açılıp işletilebileceğini belirten bu kararından sonra; mevcut özel yükseköğretim kurumları ya faaliyetlerine son verdi, ya da bir devlet üniversitesine bağlandı. Bu karardan sonra, Heybeliada Ruhban (Papaz) Okulu da ‘özel yüksekokul’ statüsünde değerlendirildi. Okulun varlığını sürdürebilmesinin ancak Türk üniversitelerinden birisine veya bir ilahiyat fakültesine bağlanarak mümkün olabileceği belirtildi. Türk hükümeti ile Patrikhane ve okul yöneticileri arasında çeşitli görüşmeler yapıldı. Ancak, okulun Türk üniversitelerine bağlanmasını istemeyen Patrikhane ve okul yöneticileri, Heybeliada Ruhban Okulu’nu kapattı. Heybeliada Ruhban Okulu’ndan geriye Rum azınlığın eğitim yaptığı Özel Rum Erkek Lisesi kaldı. Bugüne kadar öğrenci bulmakta zorlanan okul, Ruhban Okulu’na Türk hükümetinin ‘yeniden itibar’ kazandırmasıyla tekrar öğrenci bulacağını düşünüyor. Özel statülü iki yıllık Ruhban Okulu’nun, erkek lisesinin devamı niteliğinde olup olmayacağı ise kesinlik kazanmadı.
Yorumlar kapatıldı.