İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Eski DEP milletvekilleri tahliye edildi

Kapatılan Demokrasi Partisi’nin (DEP), 10 yıldır cezaevinde bulunan 4 eski milletvekili Leyla Zana, Hatip Dicle, Selim Sadak ve Orhan Doğan, Yargıtay kararıyla tahliye edildi.

Eski milletvekillerinin avukatı Yusuf Alataş’ın tahliye dilekçesi üzerine harekete geçen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, kararını, hükümlülerin tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak verdi. Dört eski milletvekili akşam saatlerinde Ankara’daki Ulucanlar Cezaevi’nden salıverildi.

Zana, Dicle, Sadak ve Doğan cezaevi önündeki kalabalığı güçlükle yararak, zaman zaman ezilme tehlikesi atlatarak, araçlarına güçlükle ulaştı.

İlk olarak gittikleri DEHAP Genel Merkezi’nde, Leyla Zana ve arkadaşları 10 yıl sonra ilk kez medyanın karşısına geçti.

Zana, konuşmasında “Bu ülke kendi içsel sorunlarını çözerse, bu bölgenin yıldızı haline gelebileceğine olan inancımı 10 yıl önceki gibi taptaze koruyorum” dedi.

Zana konuşmasından özetle şunları söyledi:

“Ben ve dava arkdaşlarım büyük bir onurla bu zorluğa katlandık. Bu ülkede yeni bir dönemin başladığına yeni bir sayfanın açıldığına Kürdüyle, Türküyle, Çerkeziyle, Arabıyla, Lazıyla ve hata sınırları aşarak evrensel dünya ile buluşabileceğine inanıyorum.

“Gün dargınlıkların kızgınlıkların, acıları körüklemenin günü değildir. Gün daha çok bütünleşmenin herkesin ama herkesin kendisini önyargılardan arındırarak 21’inci yüzyılın evrensel değerleriyle buluşma günüdür.”

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bu kardan sonra Türkiye’nin yargı sisteminin artık sorgulanmayacağını söyledi. Gül, tahliye edilen kapatılan DEP’in 4 eski milletvekilinin yeniden yargılandıklarında suçlu bulunmaları halinde bile artık cezaevine geri dönmelerinin mümkün olmadığını kaydetti.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek de “Türk yargısı kendi üzerine düşeni yapmıştır, şimdi sıra başkalarındadır” diye konuştu.

AB’nin tepkisi

Karara, Türk yetkililerinin topu attığı Avrupa Birliği’nin ilk tepkisi de olumlu oldu. Birliğin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen’in sözcüsü Jean Christoph Filori, BBC Türkce Servisi’ne yaptığı açıklamada, kararın Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine katkısı olacağını söyledi. Flori şunları söyledi:

“Avrupa Komisyonu olarak, mahkemenin, Leyla Zana ve diğer 3 eski DEP milletvekilinin salınması yönündeki kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Bildiğiniz gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi Avrupa Komisyonu da, sık sık, eski milletvekillerinin adil bir şekilde yargılanmadığının altını çizdi.

“Bu karar, Türkiye’nin son iki yıldaki siyasi reformlarının kabul gördüğünün işareti. Bu tabii ki iyi bir haber. Ancak bu hikayenin sonu da değil. Temmuz ayındaki mahkemede ve devam eden süreçte adil yargılamanın temel prensiplerinin yerine getirilip getirilmediğine de bakmak gerekiyor.”

Avrupa Birliği Ortak Güvenlik ve Dış Politika Temsilcisi Javier Solana, eski milletvekillerinin serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Solana, “Karar, devlet televizyonunda Kürtçe yayınların başlamasıyla aynı güne denk geldi. Bu gerçekten takdir edilmesi gereken önemli bir adım. Türkiye Hükümeti yüklümlülüklerini yerine getirmeye başladı” dedi.

Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu’ndan yapılan açıklamada da benzer görüşler dile getirildi. Türkiye-Avrupa Birliği Karma parlamento komisyonu esbaşkanı Joost Lagendijk, “Türkiye’de reform ruhu gözle görülür hale geldi. Avrupa Parlamentosu bundan sonraki süreci de izleyecek ve reformların kalıcı olup olmadığına ilişkin nihai hükümü verecek” diye konuştu.

Yeşiller ve Avrupa Hür Müttefikler Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn Bendit ise tepkisini “Türkiye değişiyor. Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye gelecek vaadi, demokratikleşmeye katkıda bulunuyor”sözleriyle ortaya koydu.

Bu noktaya nasıl gelindi

Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak, 1994 yılında PKK üyesi olmaktan mahkum edilip 15’er yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Dava ertesi sene Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitti. Aynı yıl Leyla Zana’ya Avrupa Parlamentosu’nun Sakarov Barış Ödülü verildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını 2001 yılında açıkladı: Davanın adil olmadığı sonucuna varan mahkeme, Türkiye’yi 140 bin dolar tazminata mahkum etti.

Türkiye, yeniden yargılama talebine direndi. Ancak sonraki yıllarda Avrupa Birliği’ne uyum yasaları çerçevesinde yapılan değişiklikler, milletvekillerinin yeniden yargılanmasını önünü açtı.

Ancak bir seneden fazla süren dava sonucunda mahkeme, geçen nisanda ilk cezayı onayladı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu hafta davanın usulden bozulması için işlem başlatmıştı.

Yorumlar kapatıldı.