İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

sabah: Misyonerlik neden Serbest olmalıdır?

Ahmet Hakan Coşkun

BİR: Müslüman’ın İslam’ı anlatma özgürlüğü varsa, Hıristiyan’ın da inandığı dini anlatma özgürlüğü olmalıdır.. Bir insanın inandığı dini anlatması, en temel insan haklarından biridir. Müslümanlar için propaganda serbestisi isterken, Hıristiyanlar için yasak talep etmek, çifte standarda düşmekten başka bir şey değildir.

İKİ: Misyonerlerin Batı sömürgeciliğinin “ön keşif kolu” gibi çalıştıkları saptaması tabii ki anlamlıdır. Ama geçmişte misyonerler sömürgecilerin ön keşif kolu gibi çalıştılar diye bugün Türkiye’de misyoner faaliyetlerini yasaklamaya kalkışmak söz konusu olamaz. Çünkü günümüz sömürgecileri artık misyonerlerden yararlanmaya ihtiyaç duymuyorlar. Unutmayalım: Sömürgeciler artık daha zahmetsiz ve pratik araçlarla işlerini görüyorlar.

ÜÇ: Misyonerlerin dinlerini anlatmak yerine insanların yoksulluğundan ve çaresizliğinden yararlandıklarını iddia ederek “haksız rekabet”ten söz etmek anlamlı değildir. Eğer bir insan, durumu ne olursa olsun, para ve iş vaadi karşılığında İslam’ı bırakıp Hıristiyan olacaksa, “bırakın olsun” demek en doğrusudur. Çünkü öyle bir kişinin Müslümanlığının bilinçle ilgisi yoktur ve dini inanç her şeyden önce bir bilinç işidir.

DÖRT: Misyonerlik faaliyetlerini sürekli gündemde tutmanın ve abartmanın, bir tür Hıristiyanlık propagandası olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Bugün dünyada en fazla ilgi çeken dinin İslam dini olduğuna dair birçok istatistik gündemdeyken, misyonerlik faaliyetlerinden çok abartılı bir şekilde söz etmek ve “Türkiye’de son bir yıl içinde yüzlerce kilise açıldı” ya da “Sakarya’da üç bin depremzede Hıristiyan oldu” gibi hiçbir veriye dayanmayan, gerçekliği çok kuşkulu saptamalarda bulunmak, sadece ve sadece Hıristiyanlığı gündemde tutmaya yarar..

BEŞ: Eğer, “İyi ama Müslümanlığın önünde birçok engel var, biz çocuklarımıza dinimizi öğretemiyoruz, halbuki misyonerler çok rahat faaliyet gösteriyor” diyorsanız ve böyle bir izleniminiz varsa, “Madem bize serbest değil, o halde Hıristiyanlara da yasak olsun” diyemezsiniz.. Söylenmesi gereken şey çok basit: Biz de özgürce dinimizi yaşayalım ve anlatalım, onlar da yaşasın ve anlatsın!

ALTI: Misyonerlik faaliyetleriyle ilgili abartılı yorumlar yapanların başında, kendilerini “Ulusalcı cephe” olarak tanımlayan çevrenin geldiğini görüyoruz. Bir yandan Türkiye’deki Müslümanlık tezahürlerine karşı alabildiğine denetleyici ve yasaklayıcı bir yaklaşım, diğer taraftan Hıristiyanlık propagandasına karşı geliştirilen karşıt kampanya.. Demek istiyorlar ki “Biz Müslümanlıktan vazgeçmeyiz ama bizim istediğimiz “kontrollü Müslümanlıktır. Hıristiyanlığın bu topraklarda gelişmesini de istemeyiz, çünkü böyle bir olay üniter yapımızı bozar.”

YEDİ: Misyonerlik faaliyetleriyle ulusal güvenlik arasında bağ kurmak, insan haklarına aykırı bir yaklaşımdır. Bir kişinin dinini anlatması ve bu yolla karşısındakini ikna etmesi insan hakkıdır. Ulusal güvenlik, üniter yapı gibi gerekçelerle bu hak kısıtlanamaz.

SEKİZ: İslam dini gücünü teolojisinden alıyor. Hem tasavvufi yönü, hem de rasyonelliği özellikle Batı insanını müthiş etkiliyor. Misyonerlik faaliyetlerinin yasaklanmasını talep etmek yerine, İslam dininin bu teolojik gücünü ortaya koyacak çalışmalar yapmak gerekir.

Yorumlar kapatıldı.