Ankara
NTV-MSNBC
6 Haziran 2004 — Türkiye’ye her gelişinde gördüğü ilginin büyüdüğünü söyleyen Gasparyan, Türk ve Ermeni halklarının barış, dostluk ve refah istediğini belirtti.
Dünyayı dolaşarak konserler veren 70 yaşındaki “Duduk” üstadı Gasparyan; konserde, Gürcü, Azeri, Yahudi, Abhaz, Romanya, Macaristan, Bulgar ve Türk ezgileri taşıyan parçalar seslendirdi. Gasparyan, konserinde, “Duduk” ile Anadolu ezgileri de çaldı.
Gasparyan, “Türkiye’ye her gelişimde Türk halkının bana ve müziğime olan ilgisi artıyor. Ermeni kültürü, sanatı ve müziğini Türkiye’de tanıtmış ve sevdirmiş olmak benim için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı. Artık Türkiye’ye çok yakın bir dosta gider gibi geliyorum” dedi.
Türk müzisyenlerle çalışmanın kendisini çok heyecanlandırdığını belirten Gasparyan, Türk-Ermeni ilişkilerine yönelik bir soruya da “politikacılarla halkların görüşleri aynı değil” diyerek yanıt verdi ve ekledi, “Bugünkü halklar yüz sene önceki halklar gibi değil. Bugünkü Türkler ve Ermeniler birbirleriyle olan ilişkilerine çok daha açık, çok daha farklı bir gözle bakıyorlar çünkü her iki taraf da dostluk, barış ve refah istiyor. Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci beni çok sevindiriyor.”
FİLM MÜZİĞİNDE TAM BİR UZMAN
Hüzünlü ‘duduk’unu iki ünlü film müziğinde, ‘Günaha Çağrı’ ve ‘Dead Man Walking’de duyduk önce. Sonra, Peter Gabriel, Kronos Quartet ve L.A. Flarmoni’yle yaptığı çalışmalar ve Anadolu’yu çaldığı CD’ler ulaştı kıyılarımıza.
Gasparyan bir duduk üstadı. Gövdesi dal, ağızlığı kamıştan. İsmi her coğrafyada farklı. Malzemesi de. Anayurdu Doğu Anadolu. Türkiye’de cevizden yapılıyor “mey” deniliyor. Bu büyülü enstrümanı Ermenistanlı ustalar kayısıdan yapıyorlar. “Duduk”, yani “kayısı sopası” diyorlar.
Erivanlı Djivan Gasparyan, boyu 30 cm, sesi topu topu bir oktavlık bu primitif çalgıyla 30 yıldır dünyanın dört bir yanındaki müzikseverlerin ruhunu titretiyor.
DÜNYAYI DOLAŞIP KONSER VERİYOR
Gasparyan 70 yaşında. 50 yıldır Ermenistan’ın en önemli topluluklarıyla çalışıyor. Şimdilerde Erivan Devlet Konservatuarı’nda profesör. Ülkesinde el üstünde tutuluyor. 1973’te Ermenistan’ın ilk ve tek “halk sanatçısı” unvanıyla ödüllendirilmiş.
UNESCO, kültüre yaptığı katkılardan dolayı 1959-1980 arasında dört altın madalya vermiş Gasparyan’a.
Gasparyan birçok geleneksel ezgiyi büyük topluluklar için uyarlamış. Hatta duduk için konçerto formunda eserler yazmış. Etno müzikolog denebilecek kadar ülkesinin çevresindeki kültürlerle ilgileniyor. Geniş bir plak koleksiyonu var. “Ezgiler konusunda önyargılarım, saplantılarım yoktur. Gürcü, Azeri, Yahudi, Abhaz, müziğini iyi bilirim. Romanya, Macaristan, Bulgar müziğini de. Ama en fazla Türk ezgilerini bildiğimi söyleyebilirim. Aynı kökleri paylaşıyoruz çünkü ” diyor.
ALBÜMLERİ
1989 - I will not be Sad in this World 1993 - Moon Shines at Night 1994 - Ask me no Question 1996 - Apricots from Eden 1996 - Dolldollis 1996 - The Art of the Duduk 1996 - Doudouk 1998 - Black rock 1998 - Salute 1998 - From the Soil 2000 - Armenian Fantasies 2001 - The art of the Armenian duduk 2001 - Fuad
Yorumlar kapatıldı.