‘Gladyatör’, ‘Ronin’ ve ‘Dead Man Walking’in müziğini yapan duduk üstadı
müzisyen Djivan Gasparyan, 5 Haziran Cumartesi günü ODTÜ Mezunlar Derneği Çim
Anfi’de grubuyla birlikte konser vermek üzere Ankara’da.
Türkiye’ye her gelişinde gördüğü ilginin büyüdüğünü söyleyen Gasparyan, Türk
ve Ermeni halklarının barış, dostluk ve refah istediğini belirtti.
Gasparyan, “Türkiye’ye her gelişimde Türk halkının bana ve müziğime olan ilgisi
artıyor. Ermeni kültürü, sanatı ve müziğini Türkiye’de tanıtmış ve sevdirmiş
olmak benim için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı. Artık Türkiye’ye çok yakın
bir dosta gider gibi geliyorum” dedi.
Türk
müzisyenlerle çalışmanın kendisini çok heyecanlandırdığını belirten Gasparyan,
Türk-Ermeni ilişkilerine yönelik bir soruya da “politikacılarla halkların
görüşleri aynı değil” diyerek yanıt verdi ve ekledi, “Bugünkü halklar yüz sene
önceki halklar gibi değil. Bugünkü Türkler ve Ermeniler birbirleriyle olan
ilişkilerine çok daha açık, çok daha farklı bir gözle bakıyorlar çünkü her iki
taraf da dostluk, barış ve refah istiyor. Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci beni
çok sevindiriyor.”
FİLM MÜZİĞİNDE TAM BİR UZMAN
Hüzünlü ‘duduk’unu iki
ünlü film müziğinde, ‘Günaha Çağrı’ ve ‘Dead Man Walking’de duyduk önce. Sonra,
Peter Gabriel, Kronos Quartet ve L.A. Flarmoni’yle yaptığı çalışmalar ve
Anadolu’yu çaldığı CD’ler ulaştı kıyılarımıza.
Gasparyan bir duduk
üstadı. Gövdesi dal, ağızlığı kamıştan. İsmi her coğrafyada farklı. Malzemesi
de. Anayurdu Doğu Anadolu. Türkiye’de cevizden yapılıyor “mey” deniliyor. Bu
büyülü enstrümanı Ermenistanlı ustalar kayısıdan yapıyorlar. “Duduk”, yani
“kayısı sopası” diyorlar.
Erivanlı Djivan
Gasparyan, boyu 30 cm, sesi topu topu bir oktavlık bu primitif çalgıyla 30
yıldır dünyanın dört bir yanındaki müzikseverlerin ruhunu titretiyor.
DÜNYAYI DOLAŞIP KONSER VERİYOR
Gasparyan 70 yaşında.
50 yıldır Ermenistan’ın en önemli topluluklarıyla çalışıyor. Şimdilerde Erivan
Devlet Konservatuarı’nda profesör. Ülkesinde el üstünde tutuluyor. 1973’te
Ermenistan’ın ilk ve tek “halk sanatçısı” unvanıyla ödüllendirilmiş. UNESCO,
kültüre yaptığı katkılardan dolayı 1959-1980 arasında dört altın madalya vermiş
Gasparyan’a.
Gasparyan birçok
geleneksel ezgiyi büyük topluluklar için uyarlamış. Hatta duduk için konçerto
formunda eserler yazmış. Etno müzikolog denebilecek kadar ülkesinin çevresindeki
kültürlerle ilgileniyor. Geniş bir plak koleksiyonu var. “Ezgiler konusunda
önyargılarım, saplantılarım yoktur. Gürcü, Azeri, Yahudi, Abhaz, müziğini iyi
bilirim. Romanya, Macaristan, Bulgar müziğini de. Ama en fazla Türk ezgilerini
bildiğimi söyleyebilirim. Aynı kökleri paylaşıyoruz çünkü ” diyor.
ALBÜMLERİ
1989 – I will not be Sad in this World
1993 – Moon Shines at Night
1994 – Ask me no Question
1996 – Apricots from Eden
1996 – Dolldollis
1996 – The Art of the Duduk
1996 – Doudouk
1998 – Black rock
1998 – Salute
1998 – From the Soil
2000 – Armenian Fantasies
2001 – The art of the Armenian duduk
2001 – Fuad
KONSER BİLGİLERİ
YER: ODTÜ Vişnelik Tesisleri Çim Amfi
TARİH: 5 Haziran Cumartesi
SAAT: 21.00
Ücret: Ögrenci 12.5 milyon, Tam 20 milyon, ODTÜ MD’liler 15 milyon TL
Organizasyon: Saklikent + Gişe Net
Bilet Satış Noktaları: Dost Kitabevi (Kızılay, Tunalı, Bilkent), Diapason (Tunalı),
Arkadaş Kitabevi (ODTÜ), Best Müzik (7. Cadde), ODTÜ MD
On-line Satış: www.gise.net
Bilgi için: 418 38 10 – 418 47 66
Yorumlar kapatıldı.