İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

artıhaber: KEY WEST’TEN GÜNÜMÜZE …

KEY WEST’TEN GÜNÜMÜZE …
Raffi A. Hermonn
Gazeteci – Araştırmacı
P a r i s

Koçaryan ve (baba) Aliyev, üç yıl önce, ‘kazan-kazan’ şekliyle,
Karabağ Sorunu’na nihayi bir çözümde anlaştılar ama bunu,
milliyetçi duygularla bizzat doldurmuş oldukları, kendi
kitlelerine «satamadılar !». Halbuki iki tarafın muhalefeti
de «Karabağ’ı sattırmadıkları !»yla övünüyorlar bugün !

ABD’nin, «DİVOHAYOM (*)»dan elde edilen bilgilere göre, Azerbaycan merhum Cumhurbaşkanı, Haydar Aliyev ve Ermenistan Cumhurbaşkanı, Robert Koçaryan’ın, 2001’de «Key West»de yapmış oldukları anlaşma ve sonrası şöyle : «(…) Üç yıl önce, ABD’nin öncülüğü, Koçaryan ve Aliyev Dağlık Karabağ anlaşmazlığı konusunda, nihayi bir şekilde anlaşma noktasına gelmek için ciddi çaba harcadılar ve hatta ilkesel olarak, önem arzedecek konularda anlaşmaya vardılar bile. Ancak bu metni, kendi kitlelerine, yani Ermenistan ve Azerbaycan halklarına ‘satamadılar’ !».

Key West’te çalışılan ve mutabakata varılan, cesur anlaşmanın temel teşkil eden noktası : «Karabağ’ın Ermenistan denetimi altına girmesini» ve bununla birlikte «Laçin aracılığıyla Dağlık Karabağ’ı Ermenistan’a bağlayan bir koridoru da temin etmeyi», Azeri tarafınin kabul etmesiydi.

Tabiî ki, bunun karşılığında «Ermeni tarafı, kendi kuvvetlerinin, sırf Karabağlıların güvenliği açısından, geçici olarak, denetimde tuttukları, yedi bölgeyi de Azerbaycan’a vermeyi» kabul etmişti. Ermenistan ayrıca, kendi toprakları üzerinden, Nakhiçevan’ı Azerbaycan’a bağlayan bir kara yolunun inşasına onay vermişti. Azerilerin, zamanında çoğunluk teşkil ettikleri Karabağ kenti olan Şuşi’nin de uluslararası bir denetime tâbi tutulması» öngörülmüştü.

Burda, nihayi anlaşmaya varılmadığı tek nokta, Ermeniler, uluslararası denetime bile olsa, Şuşi’yi vermeye pek sıcak bakamıyorlardı, ama artık ayrıntıydı bu. En önemli, sorun olan konu ise, Aliyev’in, yakın danışmanlarını bile «Karabağ’ın Ermenistan’ın denetimine verilmesi !» fikrine hazırlamamış olmasıydı.

Azerbaycan ve Ermenistan Cumhurbaşkanları, bir zamanlar, bizzat kendi elleriyle, kendi halk kitlelerine pompaladıkları milliyetçi duyguların kurbanı oldular. Her iki Cumhurbaşkanı, Key West’te vardıkları anlaşmayı, kendi kitlelerine, sözcüğün tam anlamıyla ‘satmayı’ başaramadılar.

Halbuki, (günün CHP’si gibi), muhalefet yapmak için muhalefet yapan, iki tarafın muhalefeti, Türkiye’nin (ırkçılığa varan) milliyetçilikleriyle tanınan çevreleri, Ermeni Diyasporası’nın tıpkı Türk fikirdaşları gibi, konulara akıldan ziyâde duyguyla yaklaşan ve statükocu kesimleri, bugün : «Karabağ’ı sattırmadıkları !»yla övünüyorlar !

Paris görüşmesinde, «Sorunu’nun çözüldüğü ama tarafların geçmişte öz kitlelerini kolay duygularla beslemiş olmasının, zorluğu olduğunu, zamanında AGOS’ta yazmıştık.

(*) «Dikran Vosguni Haber ve Yorum Merkezi»

Yorumlar kapatıldı.