3 Mayıs 2004 Pazartesi öğleden sonra kiliseyle yakından ilgilenen Samatyalı ve Feriköylü bir grup üniversiteli genci kabul eden Patrik Mesrob II Hazretleri, onların kilise hakkındaki görüşlerini dinledi.
Gençlerimizin şikayet ettikleri konulardan biri de Surp Badarak’ın anlaşılamayan, kendilerine “Çince gibi gelen” klasik Ermenice diliydi.
Gençler soruyordu, “İbadette güncel Ermenice’yi kullanmak mümkün değil mi?”
Patriğimiz gençlerle konuşurken bu konudaki düşüncelerini şöyle özetledi:
“Arkadaşlar, bir an için klasik Ermenice’yi bir yana bırakalım, şimdi benimle konuşmaya çalışırken çağdaş Ermenice’yi bile çok kötü konuşuyorsunuz. Öyleyse sizin mantığınıza göre modern Ermenice’yi de bir yana bırakmamız gerekiyor galiba?
“İki gün önce bir din görevlimizi Surp Badarak’ta kullandığı bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiği konusunda uyardığımda da aynı lakayt yaklaşımı gördüm ve üzüldüm. Efendim, bir harfin telaffuzuyla ne olurmuş, zaten bu tarihi dili kim anlıyormuş ki?! Halbuki din görevlilerimiz İncil vaaz etmenin yanı sıra, Ermeni milletinin din kültürünü de yaşatmakla yükümlüler.
“Surp Badarak, kilisemizin en önemli ayinidir. Dünyanın her köşesinde, nereye giderseniz gidin, bir Ermeni Kilisesi’nin kapısından içeri adımınızı attığınızda kelimesi kelimesine aynı Surp Badarak’ı dinleyebilirsiniz.
Ritüel ve müzikte farklılıklar olabilir, ancak kullanılan dil ve sözler her yerde aynıdır.
“Yine dünyanın birçok yerinde Surp Badarak ayinlerinde kilise takvimine göre okunan Kutsal Kitap bölümleri yeni Ermenice’yle hatta bazı yerlerde yerel dillerle okutulur. Böylece imanlılar Tanrı Sözü’nü daha iyi anlamak olanağını bulurlar.
“Size istatistik bir bilgi vereyim. Harvard Üniversitesi’ndeki dilbilimcilerden Dr Thomas Samuelian, 1980lerde Ermenice dili hakkında linguistik notlardan oluşan bir kitap yayınlamıştı. Bu kitapta Surp Badarak’ta en sık kullanılan 200 sözden bahsediliyordu. Örneğin “surp (kutlu)” kelimesi Badarak’ta tam 180 kez kullanılmış.
“Şöyle anlatmaya çalışayım:
Eğer Badarak’taki “yev (ve)” sözünü biliyorsanız / Badarak’ın %9.48’ini
Eğer sadece 4 kelime biliyorsanız / Badarak’ın %20.19’unu
Eğer sadece 10 kelime biliyorsanız / Badarak’ın %31.81’ini
Eğer sadece 18 kelime biliyorsanız / Badarak’ın %40.32’ini
Eğer sadece 33 kelime biliyorsanız / Badarak’ın %50.05’ini lisan anlamında biliyorsunuz demektir.
“Sizin gibi üniversitelerde okuyan zeki gençlerimiz küçük bir gayret sarfedip kendi atalarının dilinde 200 kelime öğrendi mi, ki bunların ezici çoğunluğunu zaten bilirsiniz, Surp Badarak’ı anlamamanıza olanak yok. Yeter ki değerlerinizi sahiplenmek için biraz olsun gayret sarf edin.
“Kabul ediyorum ki bazı reformlara ihtiyaç var. Örneğin manastırlarda birbuçuk saat süren Surp Badarak, İstanbul’daki kiliselerimizde bazen ikibuçuk saat sürebiliyor. Bunun nedeni kilise müziğinin ve ilahilerinin sargavaklar ve korolarımız tarafından gereksizce uzatılması. Bazen kilisede olduklarını unutuyor, sahnede konser verdiklerini sanıyorlar. Din görevlisi, sargavaklar (diyakoslar) ve korolar bir araya gelip prova yaparlarsa bu gibi yanlışlar düzeltilebilir.
“Bazen çocuklarımız ve gençlerimiz için modern Ermenice’yle özel ayinler zaten yapıyoruz. Ancak pazar günlerinde olduğu gibi kiliselerimizdeki resmi ve olağan ayinlerimize dokunmak sözkonusu olamaz.
“Kilise yaklaşık 2000 yıllık bir kültürdür. Klasik dilimiz de bizim en önemli, en derin, en özel, en kutsal değerlerimizden biridir. Klasik Ermenice olmazsa, bugünkü doğu ve batı Ermeni dillerinin gelişimini ve biçimlerini anlamamıza olanak yoktur. Bu gibi öz değerlere, dün şu ayakkabıyı giydim, bugün moda değişmiş öyleyse bu ayakkabıyı giyeyim dercesine hafif yaklaşımlarda bulunmak hiç doğru değil. Yenilikçilik ve çağdaşlık adına vücudunuzun şu veya bu uzvunu çıkarıp atmak kadar aptalca olur böyle bir şey.
“Benim sizlerden beklentim, öz değerlerinizi sahiplenmeniz. Modern ve Klasik Ermenice de bu öz değerlerin en özleri arasındadır. Bu değerlere lütfen saygıyla yaklaşalım.”
Patrik Hazretlerinin gençlerle söyleşisi yaklaşık üç saat sürerken, farklı dinlere mensup gençler arasındaki evlilikler, vaftiz şartları, cemaatin mali kaynaklarının yetersizliği ve eldekilerin doğru kullanılıp kullanılmadığı, Patrikliğin kuruluş yıldönümü, okullarımızdaki eğitim seviyesinin nasıl yükseltilebileceği gençlerin yoğunlukla ilgi gösterdikleri diğer konular arasındaydı.
Yorumlar kapatıldı.