29 Nisan 2004— Chirac, Türk Hükümeti’nin yaptığı reformlara dikkat çekerek, Türkiye’nin çabalarının inkar edilmesinin medeniyetler çatışmasına yol açacağını kaydetti. Ancak Chirac, üyeliğin 10-12 yıllık bir süreç için de gerçekleşeceğini vurguladı.
Birkaç aydır Fransa’da Türkiye’nin konuşulmadığı bir gün geçmedi. Fransız kamuoyunun Türkiye’nin adaylığına muhalif tavrı dikkat çekti. Medya Türkiye’yi enine boyuna tartıştı, Haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimleri için kimi siyasetçiler seçim propagandalarının temellerini “Ankara’nın üyelik perspektifine hayır” sloganı üzerine kurdu.
Chirac’ın kendi partisindeki muhalif görüşlere rağmen, ağır seçim yenilgisinin ardından ve yeni bir seçimin arefesinde yaptığı açıklama büyük bir önem taşıyor. Sorunun yanıtı Fransızları da en az Türkler kadar ilgilendiriyordu. Nitekim Liberation gazetesinin bugünkü manşetinde, “Cumhurbaşkanı’nı sinirlendiren sorular” diye sayılan konuların başında Türkiye vardı, keza Le Figaro için de Chirac’ın Türkiye’yle ilgili yanıtı önemliydi.
‘AVRUPA İÇİN İYİ OLACAK’
Chirac Fransız kamuoyunda bu yöndeki soruların neredeyse tamamını yanıtlar nitelikte, Türkiye açısından oldukça olumlu ve dengeli bir üslupla konuştu. Chirac “Üyeliğe şimdi değil, 10-12 yıl içinde ‘evet’, bu Avrupa için de iyi olacak” yanıtıyla Fransız kamuoyunda süregelen tartışmalara da son noktayı koydu.
Chirac; Fransa’da coğrafi, tarihi yahut mevcut koşullar itibariyle Türkiye’nin üye olamayacağını ve bunun bir an önce Türklere söylenmesi gerektiğini savunanlara ve kendi kamuoyuna yönelik yaptığı bu açıklamada adeta bu olası üyeliğin savunmasını yaptı.
Fransızlara, Türkiye’nin Avrupa tarihi içinde var olduğunu, batıdaki örgütlerdeki yerini ve en önemlisi 1963’te çizdiği perspektifi bir kez daha hatırlattı. Biraz kendisini de savunur bir üslupla ve “adeta nereden çıktı bu tartışmalar” dercesine, “Kimse, bugüne kadar hiçbir devlet Türkiye’nin 1963’teki perspektifini tartışma konusu etmedi. Yine Fransa’da hiçbir hükümet hiçbir siyasetçi de bunu tartışma konusu etmedi” dedi.
TÜRKİYE’NİN REFORMLARINA ÖVGÜ
Türkiye’nin adaylığının Helsinki’de oybirliğiyle tanındığını da vurgulayarak bir süredir Türkiye için yeni formüller arayan Fransız siyasetçilerine de ima yollu yanıt verdi ve aynı başlıkta Türklerin Kopenhag kriterlerine ilişkin reformlar konusundaki çabalarını da övdü. Henüz halledilmemiş konular olsa da, Türkiye’de meclisin oybirliğiyle yani büyük bir kararlılıkla bu değişiklikleri gerçekleştirdiğini anlattı.
Türkiye’nin kabulünun uzun vadede Avrupa’nın siyasi çıkarları ve geleceği açısından mühim olacağını vurgulayan Chirac “Bizim hedef ve değerlerimizi paylaşan ve çevresindeki ülkelere de örnek, potansiyel gücü itibariyle Türkiye Avrupa’nın gücüne güç katacaktır” dedi.
AK RAPORU NETLEŞTİRECEK
Avrupa komisyonu Ekim’de raporunu sunduktan sonra Ankara’ya müzakere tarihi verilmesi konusundaki sorulara gelince, -ki Ankara’nın en çok yanıtını beklediği soru da buydu- Chirac’ın söylediklerinden Paris’in komisyonun yeşil ışık yakması halinde muhalefet etmeyeceği anlaşıldı. Chirac: “Ben kendim de biliyorum bu müzakereler, Türkiye’nin müzakereleri de öyle kısa sürmez, ben İngiltere’yle tarım müzakeresi için 5 yıl uğraştım” dedi.
Yorumlar kapatıldı.