“Krisdos Haryav i Merelots! (Mesih Ölümden Dirildi!)” – 25 Nisan 2004, Surp Zadig’in Üçüncü Pazarı’nda da kiliselerde coşkuyla söylenen ilahiler yine aynı Diriliş temasını taşıyordu. Günlük güneşlik ilkbahar havasıyla daha da mutlu olan imanlılar, günün ilk yarısında din görevlisi bulunan kiliselerimizi Zadig coşkusuyla doldurmuştu.
Patrik Mesrob II Hazretleri, Kumkapı’daki Surp Asdvadzadzin Patriklik Merkez Kilisesi’ndeki törenlere riyaset etti. Surp Badarak’ı Peder Drtad Uzunyan sunarken, Kutsal Sofra’ya diyakoslar* Rober Küçükakbulut ve Vartkes Pestilciyan hizmet ettiler. İlahileri Kevork Çam yönetimindeki bir grup
tbir** seslendirdi. Merkez kilisedeki tüm sıralar Ermeni Kilisesi üyelerinin yanı sıra Habeş Ortodoks müminler ve Avrupalı konuklar tarafından doldurulmuştu.
Rabbin Duası’ndan önce vaaz eden Patrik Hazretleri günün anlam ve önemini anlattı. Surp Zadig’in Üçüncü Pazarı’na Ermeni geleneğinde “Aşkharhamadur Pazarı” denildiğini anımsatan Patriğimiz, “Aşkharhamadur” adının millet ve dil farkı gözetmeksizin tüm hristiyanlığın ilk ibadethanesi olan Yukarı Oda’ya verildiğini, bu kutsal yerin Rab İsa Mesih’in havarileriyle birlikte son akşam yemeğini yediği ve onların ayaklarını yıkadığı yer olduğunu anlattı.
Mesih’in dirilişinden sonra da Yukarı Oda O’nun havarilerinin toplanma yeri oldu. Rab’bin Kutsal Annesi Hz. Meryem Ana’yla birlikte havariler Rab’bin vaadine uyarak Yukarı Oda’da Tesellici’nin, yani Tanrı’nın Kutsal Ruhu’nun gelmesini beklediler.
Rab’bin kutsal dirilişinden elli gün sonra, Kutsal Ruh ateşten diller şeklinde öğrencilerin üzerine yine Yukarı Oda’da indi. Havariler, kendilerine vaad edilen Tesellici’yi burada aldılar ve Kutsal Ruh’un sayesinde değişik milletlerin dillerinde yine Yukarı Oda’da konuşmaya başladılar. Bu mucize gerçekleşti, çünkü havariler ümitle beklemeyi bildiler. İman ve ümitle beklemeden hayatımızda hiç bir mucize gerçekleşmez.
Yukarı Oda işte bu ruhani beklentiyi, Rab’bin önünde duayla durmayı, iman ve ümitle O’nun vaatlerinin gerçekleşmesi için beklemeyi simgeliyor.
Aşkharhamadur Pazarı, Ermeni geleneğinde halk arasında “Gananç Gyurage (Yeşil Pazar)” olarak da biliniyor ve doğanın yenilendiği bu bahar mevsiminde, ruhani yenilenmeyi, Kutsal Ruh’un lütüfları sayesinde ruhen yeşermeyi simgeliyor.
Vaazdan sonra Surp Badarak devam ederken, Efrim Bağ başkanlığındaki Kumkapı Kilisesi vakıf yönetim kurulu üyelerinin eşliğinde Patrik Hazretleri kiliseden çıktı ve makam arabasıyla Samatya Kilisesi’ne gitti.
* sargavaklar
** okuyucu, muganni
Yorumlar kapatıldı.