İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

zaman: Cumhurbaşkanlığı ‘fişleme’ konusunda Genelkurmay’ın açıklamasını yeterli buldu

Cumhurbaşkanlığı ‘fişleme’ konusunda Genelkurmay’ın açıklamasını yeterli buldu

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın fişleme yönergesine ilişkin olarak açıklama yapmayacağını duyurdu.

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Dışişleri Başdanışmanı Sermet Atacanlı, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen basını bilgilendirme toplantısında konuya ilişkin soruları cevapladı. Atacanlı kamuoyuna “sosyetik fişleme’’ olarak yansıyan konuyla ilgili olarak, “Bu konuda Genelkurmay Başkanlığımız bir açıklama yaptı. Onun ötesinde benim ifade edebileceğim bir husus yok.’’ dedi.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Musa Çam, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın yönergesiyle bazı kesimlerin fişlenmesi olayına en üst düzeyde müdahale edilmesini istedi. Çam, “Yapılacak en doğru iş, herkesin hukukun içinde ve kendi yetki ve görev alanıyla sınırlı kalmasını sağlamaktır.’’ dedi.

Çam, yaptığı yazılı açıklamada, “Konunun, Türkiye’de demokratik işleyişin, hukukun, kurumların ve sorumlulukların hâlâ yerine oturmadığının açık bir göstergesi olduğunu’’ öne sürdü.

Çam şu görüşlere yer verdi: “Kaymakamlardan istenen bilgilerin içeriği, kişilik haklarını zedelemekten ayrımcılığa kadar bir dizi temel özgürlüğü tehdit ediyor. Bunun da ötesinde ortada bir yetki ve sorumluluk karmaşasının bulunduğu anlaşılıyor. Yapılanı mazur göstermek için sığınılan yasa ve ilgili hükümleri de böylesi bir yetkiyi vermemektedir. Ortaya çıkan sonuç, her yönüyle vahimdir. Hangi gerekçeyle olursa olsun, hiçbir kurum, hiçbir makam, hiçbir uygulama hukukun üstünde, hukukun dışında olamaz. Türkiye artık hukuk devleti olmak zorundadır. Yapılacak en doğru iş, bu olaya en üst düzeyde müdahale etmek, herkesin hukukun içinde ve kendi yetki ve görev alanıyla sınırlı kalmasını sağlamaktır.’’

DYP’li eski Orman Bakanı Halit Dağlı, demokratik bir ülkede fişleme yapılmasını son derece yanlış bulduğunu ifade etti. Dağlı, “Demokratik sistem içinde insanların fişlenmesi olayına sıcak bakmadığımı ifade etmek isterim. Genelkurmay Başkanlığı’nın yapacağı son değerlendirmeden sonra ise konuyla ilgili daha geniş açıklama yaparım. Bu aşamada fazla konuşmayı şimdilik doğru bulmuyorum.” dedi.

İstiklal Marşı’nın kabulünün 83. yıldönümü dolayısıyla Tacettin Dergahı’nda yapılan törende de fişleme konusuna değinen Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Nazif Öztürk, “Avrupa Birliği’ne (AB) girmek üzere olduğumuz bir dönemde, aydınları, sanatçıları, internet kullananları fişlemek de ne demek oluyor? Bunları kınıyorum.’’ dedi. Öztürk, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın kaymakamlıklara gönderdiği ve toplumun belli kesimleri hakkında istihbarat toplanmasını öngören yönergesini talihsizlik olarak niteledi. Öztürk, bu tarz bir uygulamanın kabul edilebilir bir şey olmadığını belirterek şunları kaydetti: “Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Bu hem insan haklarına, hem insan onuruna hem de insan haysiyetine aykırıdır. Bu insanlar ne yapmak istiyorlar? Kendi kendilerini bu ülkenin sahibi olarak mı telakki ediyorlar? Sadece vatanı kendilerinin sevdiğini mi iddia ediyorlar? Orada bir kişinin gayretkeşliğidir diye düşünüyorum. Bugün yapılacak olan fişleme değildir. Eğer milletin menfaatlerini korumak istiyorsak, bireyleri dünyaya açık, kendi benliğine sahip fertler olarak yetiştirmek lazım. Bir gün bakarsınız, fişlenenler, fişleyenleri fişlemeye başlarsa işte burada bir kaos oluşur.”

Törende konuşan Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız da “Özellikle birilerini fişleyenlerin İstiklal Marşı’nı bir kez daha okumalarını tavsiye ediyorum.’’ diye konuştu.

13.03.2004

Cihan

Ankara, İstanbul

Yorumlar kapatıldı.