Hakkı Devrim
Siyasî tarihimize kısaca «KKK’nın fişleme talebi» diye geçeceğini sandığım hadise üzerinde duran on üç köşeyazarının ne düşündüklerini, dünkü yazılarından öğrendik. Henüz yazmayanlar var (herhalde bugün de onları okuyacağız), ama dün KKK’yı alkışlayan veya yadırgamayan, hatta kınamayan yoktu.
On üç köşekadısının çoğu, beklendiği halde akşamın geç saatine kadar öğrenilemeyen Genelkurmay Başkanlığı açıklamasını okumadan kaleme davranma durumunda kaldılar.
Sabredip beklemektense düşündüğünü söylemeyi yeğ bilenleri kayda geçirelim istiyorum. Zaman olur tepkinin hızı da anlam taşır.
İsmet Berkan, Türker Alkan (Radikal); Oktay Ekşi, Hadi Uluengin, Cüneyt Ülsever (Hürriyet); Mehmet Barlas (Sabah); Taha Akyol (Milliyet); Okay Gönensin (Vatan); Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu (Yeni Şafak); Gülay Göktürk, Hasan Celal Güzel (D. Tercüman); Abdurrahman Dilipak (Vakit).
Ben, Genelkurmay Başkanlığı’nın bu konuda ne diyeceğini bekledim. İyi kötü hukuk disiplininden geçmiş biriyim. Bence, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan İstanbul’daki dört ilçenin kaymakamlarına gönderilen yönerge, felsefe terimiyle söylemek gerekirse «görüngü», rahmetli Rıfat Baba’nın deyişiyle:
– «Çok tuhaf!» bir davranıştı.
Daha eski bir deyişle «ihticaca salih değildi»; yani «belge olarak kullanmaya elverişli değil».
O akşam geç saatte televizyon haberlerinde dinledim, dün gazetelerde okudum; Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği’nin açıklaması da bana, aydınlatmadan çok karartma amaçlı bir metin gibi geldi.
Bu konuda artık aydınlığa çıkmaya, gerçekten ihtiyacımız var. Bekleriz.
Bir ilk sual
Prof. Zafer Üskül kısaca dedi ki: Güvenlik sorunu varsa mülkî amir, 5442 sayılı kanundan aldığı yetkiyle askerî birliklerden destek isteyebilir. Askerin mülkî amirden istihbarat bilgisi isteme yetkisi kanunla düzenlenmemiştir. Bu açıdan bilgi isteyemez» (Milliyet, 11 mart).
– İtirazı olan varsa söylesin, söze oradan başlayalım!
Yorumlar kapatıldı.