Tufan TÜRENÇ
KARA Kuvvetleri Komutanlığı’nın bilgi toplama girişimi Genelkurmay Başkanlığı’nın açıkladığı gibi rutin bir olay değil.
Devlette yıllarca üst düzey görevlerde bulunmuş pek çok kişiyle konuştum, bilgilerine başvurdum.
Hiçbiri bunun rutin bir çalışma olduğunu söylemedi.
Tekrar tekrar sordum:
‘‘Siz görev yaptığınız süre içinde böyle bir olaya tanık oldunuz mu?’’
Yine hiçbiri bu soruma olumlu yanıt vermedi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından kaymakamlıklara yollanan yazıda toplanması istenen bilgilerin ayrıntıları da akıl almaz özellikler içeriyor.
Örneğin Ku Klux Klan (Amerika’daki zenci düşmanlığı yapan ırkçılar) örgütü olup olmadığının araştırılması isteniyor.
Merak ediyorum acaba bu kimin aklına geldi?
Ku Klux Klan ile Türkiye’nin ne ilgisi var?
Bu ve benzeri aşırı bilgilerin istenmesi gerçekten de inanılacak gibi değil.
Zaten Genelkurmay da yaptığı açıklamada ‘‘Çalışmadaki bazı hususların düzeltilmesi maksadıyla gerekli incelemelere başlanılmıştır’’ cümlesi ile bu tip aşırılıkları kabul ediyor.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın yasal yetkileri dışına çıkarak böyle bir girişimde bulunması demokratik açıdan düşündürücüdür.
* * *
Benim bildiğim kadarıyla gerek Genelkurmay’ın, gerek Milli İstihbarat Teşkilatı’nın elinde bu tip bilgilerin olması gerekir.
Kara Kuvvetleri bu bilgilere başvuracağına neden böyle bir girişimde bulundu acaba?
Bunun yanıtını bulmak da olanaksız.
Türkiye çok duyarlı bir dönemden geçiyor.
45 yıla yakın bir süredir AB’ye girebilmek için savaşım veriyoruz.
Bunun için yıllardan beri demokratikleşme çabalarımız sürüyor.
Binbir zorlukla karşılaşıyoruz. Avrupa Birliği bizden bir tek ağzımızla kuş tutmamızı istemiyor.
Birçok Avrapalı politikacı Türkiye’de Genelkurmay’ın siyasi etkisinin sürdüğünü, bunun tam ortaklık için ciddi bir engel teşkil ettiğini söyleyip duruyor.
Böyle bir noktada Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın bu girişimi gerçekten talihsiz bir olay oldu.
Bunu Avrupalılara anlatmakta zorluk çekeceğiz.
* * *
Benim, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, hangi birimi olursa olsun, her adımını ülke çıkarlarını düşünerek attığı konusunda en ufak bir kuşkum yok.
Önyargılı olanların dışında bu konuda kimsenin de bir kuşkusu olduğunu zannetmiyorum.
Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri yasalara son derece bağlı bir kurumdur.
Bu nedenle böyle bir yanlışın nasıl yapıldığını anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
Koşullar ne olursa olsun Türkiye sorunlarına demokratik rejim içinde çözüm bulmalıdır.
Avrupa ile birleşmek, bütünleşmek, o uygarlığın parçası olmak istiyorsak sivil otoriteyi askeri otoritenin önüne geçirmeliyiz.
Gereksiz davranışlarla demokrasiye gölge düşürmemek hepimizin yükümlülüğüdür.
Yorumlar kapatıldı.