İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hurriyet: Hahambaşılık – İsa filmine yorum yok

Mel Gibson’ın yönettiği ‘‘The Passion of The Christ’’ (İsa’nın Çilesi) adlı
film, Türkiye’de tartışma yarattı.

Türkiye Hahambaşılığı, film hakkında hiçbir yorum yapmazken, Bağımsız Türk
Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, filmin ‘‘dinlerarası diyalog
uydurmacası’’na gölge düşürdüğü için bu kadar tartışıldığını savunuyor.

TURGAY ÜÇAL

(İstanbul Presbiteryen Kilisesi Pastörü)

Nazi filmleri sonrası Kimse AlmanlarI öldürmedi

Filmin arkasında teoloji var. Bence Mel Gibson, kendi içsel serüveninden yola
çıkarak, sanatçılığını inancıyla yorumlamaya çalışıyor. Vietnam filmleri,
Naziler in Yahudilere zulmünü anlatan filmler gibi bu da Roma yönetiminde
Kudüs’te geçen ve İsa Mesih’in haçlanışını anlatan bir film. Senaryo dört
İncil’in de desteklediği, Hıristiyanların da inandığı haçlanış olayıdır. Film,
bütün Yahudileri suçlamaya yönelik değil tabii ki. Asla Yahudileri suçlamayı
düşünemem. Bu filmin Hıristiyanlık propagandası olarak kullanılması da aklımdan
geçmez. Zaten bu benim inancım, her gün okuduğum İncil’de yazan gerçek. Hz. İsa,
bir kaç Yahudi din adamı önderliğinde Romalılar’a teslim edilmiştir. Roma da
birçok insana yaptığı zulmü Hz. İsa’ya da yapmıştır. Haçlanış, Roma’nın idam
tarzı. Türkiye’de ‘‘Günaha Son Çağrı’’ gibi Hıristiyan karşıtı birçok film de
gösterildi. Hiçbir şey demedik. Tabii ki farklı görüşler, farklı dinler,
inanışlar olacak. Nazi filmlerinden sonra kimse Almanları öldürmeye kalkmadı.
Belki de kopan fırtınanın ardında politik nedenler var. Lobiler, fırsatı mı
değerlendiriyor acaba? Ortadoğu’da bir yığın olay dönerken dikkatler başka
tarafa çekilmiş olabilir.

SEVGİ ERENOL

(Bağımsız Türk Ortodoks Patrihanesi basın sözcüsü)

Dinler arası diyolog uydurmacası

Ben bu filmin çevrilmesinde herhangi bir sakınca görmüyorum. Hıristiyan
olarak hepimiz, Hz. İsa’nın ölüm fermanının Yahudiler tarafından çıkarıldığına
inanırız. Yahudilerin yüksek rütbeli rabbileri (haham), Hz. İsa’yı kendilerine
rakip gördükleri için, Romalılar aracılığıyla ortadan kaldırdılar. O zaman idam
şekli çarmıha germeydi, öyle öldürüldü. Filmin, insanlığa yutturulan
‘‘dinlerarası diyalog’’ uydurma birlikteliğini bozacağı endişesi taşıyorlar.
Hiçbir zaman dinlerarası diyalog diye bir şey olmadı. Bütün insanları tek dine
yönlendirmeye çalışıyorlar. Birilerinin, yani Yahudilerin seçilmiş olduğunu,
diğerlerinin onlara uyması gerektiğini kabul ettirmek istiyorlar. Hıristiyanlar
da misyonerlik faaliyetleri adı altında bunu yayıyorlar. Çünkü, kutsal kitapta
Yahudilerin seçilmiş olduğu kabul edilir. Bu artık Asya dinlerine bile sirayet
ediyor. Yahudi Soros’un misyonerlik faaliyetine maddi destek verdiği de
söyleniyor.

EFSANEYE GÖRE

Haç ve çiviler Çemberlitaş’ın altında saklı

İstanbul efsanelerinden birine göre Hz. İsa’nın gerildiği çarmıhın parçaları
ile çivilerinden bazıları İstanbul’daki Çemberlitaş’ın altında. 18. yüzyıl
bilginlerinden Hezarfen Ahmet Çelebi ve İnciciyan’ın kitaplarının yanı sıra
Roma’daki Angelica Kütüphanesi’nde bulunan 6’ncı yüzyıl ortalarında yaşayan
Bizanslı tarihçi Heskiyos’un ‘‘Patria Konstantinoupoleos’’ adlı kitabı da aynı
bilgilere yer veriyor.

İsa’nın Çilesi adlı filmin yönetmeni Mel Gibson, kendini inançlı bir
Hıristiyan olarak tanımlıyor.

Şiddet dozu yüksek sahneleri ve Hz. İsa’yı Yahudilerin öldürttüğü tezini
desteklemesi yüzünden Gibson da sert eleştirilere maruz kalıyor.

Yorumlar kapatıldı.