İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

milliyet: Ermeni iddiasını, ilk uçuş tarihi çürüttü

ÖNAY YILMAZ İstanbul

Dünyanın ilk kadın savaş pilotu ünvanına sahip, Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu iddialarına bir tepki de, 22 Mart 2004’te TRT’de gösterilecek “Sabiha Gökçen Türk Kızı, Gök Kızı, Atatürk Kızı” adlı belgeseli hazırlayan yapımcı Gülşah Çeliker’den geldi. Çeliker, “Üç yıl boyunca yaptığım araştırma sırasında, Gökçen’in Ermeni olduğuna dair hiçbir bulguya rastlamadım” dedi.

Babası Bursa’ya sürüldü

İddianın yer aldığı haberde birçok hata olduğunu anlatan Çeliker, “Gökçen iddia edildiği gibi 5-6 yaşında evlat edinilseydi, 1935’te uçtuğu zaman 15 yaşında olması gerekirdi. Oysa 1935’te 22 yaşındaydı” diye konuştu. Sabiha Gökçen’in yazar Oktay Verel tarafından kaleme alınan ve Türk Hava Kurumu tarafından kitaplaştırılan anılarında ailesi hakkında geniş bilgi verildiğini, Edirne Deftardarı babası Hafız İzzet Bey’in ‘Jön Türk’ olduğu gerekçesiyle Bursa’ya sürüldüğünü belirten Çeliker sözlerini şöyle sürdürdü:

“Babasının ilk evliliğinden Şefik ve Nazime adlı iki çocuğu vardır. Annesi Hayriye Hanım’ın da ilk evliliğinden Neşet ve Nafia adlı iki çocukları bulunmaktadır. Babasıyla annesi evlenir. İlk çocuklarının adını Saime koyarlar. Bu arada annesinin oğlu Neşet’in de Mukaddes adında bir çocuğu dünyaya gelmiştir. Torun sahibi annesi Sabiha Gökçen’e hamile kalır. Onu istemez ama düşürmeyi başaramaz. 22 Mart 1913’te Sabiha Gökçen dünyaya gelir.”

1925’te evlat edindi

Çeliker, Gökçen’in Atatürk’le tanışmasını da şöyle aktardı: “1925’te bir yurt gezisine çıkan Atatürk, Bursa’da bir hafta kalacaktır. Gökçen’in yanında kaldığı abisi Neşet de, Atatürk’ün kalacağı köşke koruma olarak girer. Atatürk köşkte olduğu bir sırada Gökçen tüm korumaları atlatarak Atatürk’e ulaşır. Atatürk kızın bu cesareti karşısında onun kim olduğunu öğrenmek ister ve yanına çağırır. Konuşurlar ve Atatürk, Sabiha’yı evlat edinmek istediğini söyler. Abisi Neşet’i çağırır. Abi de buna izin verir.”

İddia, Genelkurmay ve THK’yı kızdırdı

ANKARA Milliyet

Genelkurmay Başkanlığı, Sabiha Gökçen’in, Atatürk’ün Türk kadınının Türk toplumu içinde bulunmasını istediği yeri gösteren bir sembol olduğunu belirterek, böyle bir sembolü tartışmaya açmanın milli bütünlüğe ve toplumsal barışa katkısı bulunmayacağını ifade etti. Konuyla ilgili açıklamada, “Bir iddiayı, milli duygu ve değerleri de kötüye kullanarak yayımlamanın habercilik olarak nitelendirilmesini kabul edilemez. Son zamanlarda Türk medyasının bir bölümünde sağlıksız, tehlikeli düşüncelere sorumsuzca yer verildiği kaygıyla izlenmektedir” ifadeleri kullanıldı.

‘Planlı bir çalışma’

Türk Hava Kurumu (THK) Genel Sekreteri emekli Hava Pilot Tuğgeneral Ahmet Ergönen imzasıyla THK adına yapılan açıklamada da şöyle denildi: “Gökçen hakkındaki bu iddia, önceden bilindiği halde neden sağlığında ortaya atılmamış, ona neden cevap hakkı tanınmamıştır? Bu durum, işin planlı olduğunu göstermektedir.” Açıklamada, Gökçen’in anılarının yer aldığı kitap ve nüfus kütüğü araştırmalarından elde edilen bilgi ve belgelerin de medya kuruluşlarına gönderileceği vurgulandı.

‘Ailesini biliyorum, iddiaların aslı yok’

GÜLAY FIRAT İstanbul

Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe, dün eşi Öke Adatepe ve Gökçen’i yakından tanıyan gazeteci yazar Orhan Karaveli’yle basın toplantısı düzenledi. Adatepe, “Çok sevdiğim ablam büyük haksızlığa uğradığı için basın açıklaması yapmak istedim. Gökçen, ilk eşimden dolayı, çocuklarımın akrabasıdır. Tüm ailesini biliyorum. İddiaların aslı yok” dedi.

Dava açacak akraba yok

“Atatürk’ün ismini şerefiyle taşıyan muhterem bir insana böyle iftiralar atılması beni üzdü” diyen Adatepe, Gökçen’in ailesinden yaşayan kimse kalmadığı için yasal yollara başvurma hakkının da olmadığını söyledi. Orhan Karaveli de, “Gökçen Ermeni, Rum, Musevi veya İtalyan olabilirdi. Bunlara karşı değiliz ama böyle bir şey yok” diye konuştu.

Yorumlar kapatıldı.