Ermeni Kilisesinin takviminde, dileyen kilise üyelerinin yılda 160 gün kadar perhiz veya oruç tuttukları “bahk” günleri vardır. 2004 yılının kilise takviminde, 45 gün oruç, 117 gün de perhiz öngörülmektedir.
Bu 162 gün içersindeki en önemli “bahk” dönemi, Surp Zadig öncesindeki MEDZ BAHK (Büyük Oruç) ve AVAK ŞAPAT’tır (Kutsal Hafta). Medz Bahk bu yıl 23 Şubat’tan 2 Nisan’a kadar tam 40 gündür.
23 Şubat Paregentan’ı takib eden ilk gündür (Pazartesi). 2 Nisan ise Kutsal Hafta’dan hemen önceki son gündür (Cuma).
Bu 40 günlük Bahk, MEDZ’dir (büyük), çünkü Hristiyanlar’ın en büyük yortusu olan Surp Zadig’e (Paskalya) hazırlık niteliğindedir. Bu dönemde, her Hristiyan’ın içsel yaşamının yenilenmesi hedeflenir.
Krisdos (Mesih) ile birlikte yeni ve kutsal bir yaşama dirileceksek, günaha ölmeli, nefsi terbiye alıştırmalarıyla, ruhumuzu ve aklımızı bedenimize egemen kılmalıyız.
Bu dönemde önerilen ruhani alıştırmalar aşağıda özetlenmiştir:
ALLAH’IN SÖZÜYLE ARINMAK: Hristiyan imanlının Kutsal Kitab’ı her gün birkaç dakika için de olsa okuması gerekiyor. Bu Medz Bahk’a özel bir şey değildir.
Ancak Medz Bahk’ta Kutsal Kitap okumaya özellikle daha uzun zaman ayırıyoruz. Bu dönemde kiliselerimizde hemen hemen her gün verilen vaazlere haftada hiç olmazsa iki üç kere katılmaya çalışıyoruz. Okuduğumuz, duyduğumuz ve öğrendiğimiz Kutsal Kitap metinleri ışığında ruhani hayatımızın kalitesini sınıyor, gözden geçiriyoruz.
DUA: Allah’la konuşmaktır. O’nun huzurunda durmaktır. O’nu dinlemektir. O’na olan sevgi ve saygımızın ifadesidir. Medz Bahk’ta her zamankinden daha fazla toplu ibadetlere katılıyor, kişisel hayatımızda duaya daha uzun zaman ayırıyoruz.
VİCDAN MUHASEBESİ: Bunun da devamlı, her gün yapılması gerekirken, özellikle Medz Bahk’ta, en büyük kutlamaya, Surp Zadig’e adım adım yaklaşırken, daha bir önem kazanıyor. Yapmamız gereken, ancak yapmadığımız şeyler nelerdir?
Yapmamamız gereken, ancak yaptığımız şeyler nelerdir? Kimlerle ve neden aramız iyi değil? Bu soğuklukta bizim payımıza düşen yanlış hangisidir?
Allah ile aramızdaki ilişkiyi zorlaştıran, bizi O’ndan uzak tutan nedenler nelerdir?
NEFİSLE MÜCADELE: Ruhumuz ve aklımız mı, yoksa bedenimizin dürtüleri mi yönetmelidir bizleri? İnsanın diğer canlılardan farkı nedir? Hayatımızı mahveden kötü alışkanlıklara karşı nasıl mücadele verebilir, onlardan nasıl kurtulabiliriz? İşte bu soruları kendimize cidden sormamız gerekiyor. Perhiz ve oruç gibi alıştırmalar aslında ne kadar kırılgan yaratıklar olduğumuzu bizlere hissettiriyor, gururumuzu kırıyor, ruhani duygularımızı etkin kılıyor.
İNANÇ ZİYARETLERİ: Bunlara Ermenice’de UKHDAKNATSUTYUN (Ahit yolculuğu) adı veriliyor. Olanaklar dahilinde yakın yerlere yürüyerek, uzak yerlere de taşıtlarla, yalnız başına veya gruplar halinde gerçekleştirilen yolculuklar kastediliyor. Gidilen yerler genellikle bir kilise veya tarihte önemli bir olayın geçtiği bir yer oluyor. Yolculuk yapılırken, bu dünyada gelip geçen yolcular olduğumuzu, bir gün mutlaka ayrılmak zorunda kalacağımız maddi herhangi bir şeye bağlanmamamız gerektiğini hatırlıyoruz. Ziyaret yerine varıldığında ise, o yere adını veren kişi veya olaydan alınması gereken ruhani dersler hakkında düşünüyoruz.
YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA: Yine bir Hristiyan’in hayatındaki en önemli iyi alışkanlıklardan birisi, Medz Bahk’ta önemle vurgulanıyor. Öksüze, yetime, kimsesize, engelliye, hastaya, dula, yoksula yardım; yardımlaşma ve dayanışma; Allah’ın işine, Kilise’nin projelerine, hayır işlerine maddi ve manevi yardımda bulunmak, bu gibi işlere zaman ayırmak, bugüne kadar yapmadığımız şeylerse, Medz Bahk’ta özel bir gayretle en yakın çevremizden başlayarak tatbik ediyor, sonra da hayatımızın en olağan iyi alışkanlıklarından biri haline getirmeye çalışıyoruz.
Yorumlar kapatıldı.