451 yilinin Mayis ayinin son haftasinda cereyan eden ve Ermeni halkinin kimligini belirleyen bir olay, uc ay onceden bu hafta duzenlenen gorkemli torenlerle aniliyor.
Kutlamanin uc ay onceye alinmasinin nedeni soyle:
Ermeni Kilisesi’nin gelenegine gore, oruc (perhiz ya da oruc tutulan) veya “rabbani” (“deruni” yani Der Hisus’un/Rab Isa’nin anisina ayrilan) gunlerde azizlerin anisi kutlanmaz.
Paregentan/Karnaval’dan Zadig/Paskalya’ya kadar oruc donemi, Zadig’ten sonra da 50 gun (Hokekalust’a /Pentekoste’ye kadar) rabbani sayildigi icin, atalarimiz Mayis ayinda cereyan eden tarihi olayin anisini Paregentan’dan hemen onceki Sali (Gevontyank) ve Persembe
(Vartanank) gunleri kutlamislardir.
Tohumlari, Rab Isa’nin havarilerinden Surp Tateos (Aziz Taday) ve Surp Partogomeos (Aziz Bartalmay) tarafindan Ermeniler arasinda ekilen Arakelagan/Resuli Kilise her turlu olumsuzluklara karsi yasadisi bir hareket olarak varligini yaklasik 250 yil surdurdukten sonra, nihayet 301 yilinda Surp Krikor Lusavoric’in (Aziz Aydinlatici Gregor’un) cabalariyla Ermeni Krali 3. Dirtad (Tiridates III) tarafindan resmen tanindi. Boylece, Roma ve Pers Imparatorluklari arasinda tampon bolge vazifesini goren ve bazen Romalilar’a, bazen Persler’e vergi odeyerek varligini surduren Ermeni Kralligi, yeni dinin getirdigi farkla ayni zamanda sinirlarinin hemen yanibasindaki iki egemen putperest kulture karsi bir bagisiklik kazanmis oluyordu.
Bu durum, 311 yilinda Imparator Galerius tarafindan Hristiyanligin Roma Imparatorlugu’nun hosgordugu dinlerden biri olarak ilan edilmesiyle ve 312 yilinda Imparator Konstantin’in Hristiyanligi kabul etmesiyle yavas yavas degismeye basladi. Artik Roma Imparatorlugu’na tabi Hristiyanlar’la Ermeniler arasinda her gecen gun artan manevi bir iliski sozkonusuydu.
Nitekim Ermeni Kilisesi’nin liderleri Roma topraklarinda toplanan Evrensel Kilise Konsillerinin kararlarini bir bir kabul etmeye baslamislardi.
Romalilar ve Persler, Ermeni Kralligini kendilerine tabi etme dogrultusunda uzun mucadeleler verdiler. Nihayet, 387 yilinda Ermeni Kralligi ikiye bolunerek, batidaki bolge Romali, dogudaki bolge ise Pers Ermeni vilayetleri haline geldi.
Boylece, Ermeni tarihinde bugunlere kadar suren bati ve dogu Ermeni kultur farkliliginin temelleri yabanci gucler tarafindan zorla atilmis oldu. Gecis donemini kolay kilmak icin, Roma ve Pers Imparatorlari isgal ettikleri Ermeni bolgelerine bir sure icin “krallik” denilmesine izin verdiler.
Roma (Bati) Ermeni Kralligini yoneten Kral 3. Arsak 389 yilinda öldü.
Romalilar yeni bir kralin secilmesine izin vermediler. Imparatorluktaki Ermeni vilayeti bundan sonra artik Imparatorlugun dogu sinirlarini kontrolunde tutan “Magister Militum per Armeniam” (Ermenistan Ordularinin
Komutani) unvanini tasiyan Romali komutana bagli Rum asilli bir vali tarafindan yonetilecekti. Rum valiye verilen unvan ise “Comes Armeniae”
(Ermenistan Kontu) idi. Gerek komutan, gerekse vali, artik yaklasik 60 yildir Konstantinopolis/Bizans’a tasinan Imparator tarafindan dogrudan atanmaktaydilar.
Pers (Dogu) Ermeni Kralligi ise Bati’daki kardesinden bes kere daha buyuktu.
Kralligin ikiye bolunmesinden hemen sonra MS 53 yilindan beri iktidarda bulunan Ermeni Arsaguni soylularina mensup Kral Vagarsak tarafindan yonetildi. Vasal Arsaguni krallarinin nominal iktidari 428 yilinda Kral 4.
Ardases’in tahttan indirilmesiyle son buldu. Bu tarihten sonra Pers-Ermeni vilayeti, Pers Sahinsahi tarafindan atanan ve kendisine “Marzban” (Bolge
hamisi) denilen Pers asilli Vali’ye bagli feodal Ermeni prensleri tarafindan yonetildi.
Bati Ermeni bolgesindeki Ermeni kiliselerinde Grek, doguda ise Suryani/Arami yazisi kullanilmaktaydi. Ancak her iki bolgedeki Ermeni Hristiyanlari, doguda bulunan Ermeni Hayrabedi’nin (baspederinin, patriginin) “Yebisgobosabed”lik (episkoposbasi, birinci baspeder) konumunu kabul ediyordu. Ayrica Ermeni Kilisesi, Iznik (325), Istanbul (381) ve Efes (431) evrensel konsillerinin kararlarini kabul ederek, gerek kendi icersinde, gerekse Anadolu’daki diger Hristiyan kiliseleriyle bir iman ve duzen birligi saglamisti.
Roma Imparatorlugu’nun merkezi Konstantinopolis/Bizans/Istanbul’a
tasindiktan yaklasik 60 yil sonra, 391’de Imparator Teodosios Hristiyanligi Bizans’in resmi devlet dini olarak ilan etti (bu olay Ermeni Kralliginda tam 90 yil once gerceklesmisti!). Bu gelisme Persler’i daha da endiselendirdi.
Bizans’in kilise idaresi yoluyla Pers-Ermeni vilayetinin icislerine nufuzu gundeme geliyordu.
404 yilinda, Pers-Ermeni Krali Vramsabuh’un ve Ermeni Hayrabedi 1. Sahak Bartev’in doneminde, Surp Mesrob Masdots Ermeni yazisinin mucidi oldu. Yeni yazi once Pers-Ermeni bolgesinde yayilmaya basladi. Bir süre sonra, Surp Mesrob Istanbul’a gelerek Bizans Imparatoru ve Rum Patriginden, yeni yaziyi Bizans Imparatorlugu sinirlari icinde yasayan Ermeniler’e de ogretebilmek icin gerekli izni aldi. Ermeni Kilisesi’nin yarattigi yeni yazi hem Anadolu ve Kafkasya’da yasayan Ermeniler’in geneline yonelik birlestirici bir unsur olma yolundaydi, hem de Bizans, Pers, Suryani kulturlerine karsi bagisiklik saglayacakti.
428 yilinda, Pers-Ermeni bolgesinin Marzban’lar tarafindan yonetilmeye baslamasi ayni zamanda Sasani Persler’in Ermeniler’e yonelik politikasinda da yeni bir donemin habercisidir. Sasaniler, Kilise ile Pers Imparatorlugu disindaki Hristiyanlar’la baglantisi bulunan, yazi ile kendi iclerindeki bagi guclendiren Ermeniler’i bu ogelerden ayirmak gerektigine karar verdier.
Hristiyanligin ve edebiyatin merkezi Ermeni Kilisesi’ni cokertmek, Ermeniler’i ikna ya da zor yoluyla Hristiyanliktan azgecirterek, Yezidi
(Mazdaean/Zoroastrian) dinine donmelerini saglamak uzere harekete gectiler.
Sasani Sahinsahi 2. Hazgerd’in (Yezdigerd’in, 439-457) doneminde, yoneten Yezidi Sasanilerle yonetilen Hristiyan Ermeniler arasindaki bu mucadele artik patlama noktasina vardi. 449 yilinda, 2. Hazgerd Pers-Ermeni ve Kafkas bolgelerinde yasayan Ermeniler’e yonelik bir ferman cikartti: “Yasalarimizi gonullu olarak kabul ettiginiz taktirde, Sah tarafindan odullendirilecek ve onurlandirilacaksiniz. Ancak kendi rizanizla kabul etmediginiz taktirde, yerlesim alanlariniza ates tapinaklari kurulmasi icin emir vermis bulunuyorum. Onlarin icine kutsal ates koyulacak, muneccimler atanacak, ulkede adaleti saglayacak Mobad’lar (kadilar) atanacaktir. Isyan edenler idam edilecek, karilari ve cocuklariysa tehcire tabi tutulacaktir.”
Pers-Ermenileri yardim icin Bizans’tan medet umdular. Ancak Bizans Rumlari kendi ic sorunlariyla mesguldu. Ermeni Kilisesi’nin ruhani liderleri Ermeni Hayrabedi 1. Hovsep Hogotsmetsi’nin onderliginde Ardasat’ta toplandilar, imani ve kiliseyi sonuna kadar savunmaya karar verdiler. Ermeni soylulari Sasani baskenti Tizpon’a (Ctesiphon’a) cagrildilar, kendilerine Hristiyanligi inkar etmeleri telkin edildi, yoksa ulkelerinden uzaklara daimi surgunle tehdit edildiler. Soylular Hristiyanligi inkar eder gibi yaparak, Tizpon’da tutuklanmaktan kurtuldular. Atesperestlige doner gibi yapan soylu Ermeniler ulkelerine donerken, Yezidi Pers din gorevlilerinden ve Sasani yetkililerden olusan buyuk bir kalabalik da onlara refakat etmekteydi. Bagrevand Ovasi’na vardiklarinda Papaz Surp Gevont’un onderlik ettigi silahli halk kitlesi tarafindan saldiriya ugrayarak dagitildilar.
Alevlenen halk isyaninin basina Surp Vartan Mamigonyan gecti. Soylulardan Syunik Prensi Vasag, Sasanilerle anlasarak mucadeleden cekildi. 26 Mayis 451 gunu Agri Dagi’nin Avarayr Koyu’nun Savarsan Ovasi’nda, Dgmud Suyu’nun kiyisinda Vartan Mamigonyan’in onderligindeki 66 bin Ermeni direniscisi ve 220 binlik duzenli Sasani ordusu catismaya girdiler. Ilk catismada Ermeniler’den 296 kisi sehit oldu (Surp Vartan ve 133 adami, Horen Horhoruni ve 19 adami, Ardag Baluni ve 57 adami, Dacad Kntuni ve 19 adami, Hmayag Timaksyan ve 29 adami, Nerseh Kacperuni ve 7 adami, Vahan Knuni ve 3 adami, Arsen Indzayetsi ve 7 adami, Karekin Srvantsdyants ve iki kardesiyle 18 adami). Sasanilerden ise ucbin kisi yasamini yitirdi. Ermeni direniscileri dagildilar. Takib eden gerilla savasinda olenlerle birlikte Avarayr Savasi’nda toplam 1036 kisi sehit oldu. Direnisin manevi liderleri olan ruhaniler Marzban Adrormizt tarafindan toplanarak zindana atildilar. 2.
Hazgerd’in emriyle, ruhaniler 454 yilinda Nevsabuh Kalesi’ne nakledildiler.
Yezidi muneccimleri Hazgerd’in savaslardaki basarisizligini tutuklu rahiplerin bedduasina baglayinca, Sahinsah Hazgerd tum rahiplerin tek tek idam edilmelerini emretti. Boylece, Hovsep Hayrabed; Tatig, Sahag yebisgoboslar; Gevont, Arsen baskahanalar; Samuel, Muse kahanalar; Apraham ve Kacac sargavaklar feci sekilde idam edildiler.
Pers-Ermeni bolgesinde bir zulum donemi basladi ve bircok Ermeni yasamini yitirdi. Kiliseler ve manastirlar yagmalandi, Ermenice yazilmis kitaplar yakildi. Ermeniler’in yasamlari pahasina Hristiyanlik’tan vazgecmedigini goren Persler, 481 yilinda Nvarsag Anlasmasi ile politikalarinda degisiklik yaptilar ve Ermenileri atesperestlige zorlamaktan vazgectiler. Ermeniler kimliklerini ve kulturlerini, kiliseleri, dilleri ve yazilari sayesinde yasatabildiler, guclu komsulari arasinda eriyip kaybolmaktan kurtuldular.
Avarayr Savasi tarihe askeri anlamda maglubiyet, manevi anlamda ise bir galibiyet olarak gecti.
Tam 1550 yildir, Ermeniler Surp Zadig’e/Paskalya’ya sekiz hafta kala, Paregentan/Karnaval’dan hemen onceki Sali gunu Surp Gevontyank, Persembe gunuyse Surp Vartanank yortularini bir Din ve Vicdan Hurriyeti Bayrami olarak kutlar, 451 yilinda din ve vicdan ugruna sehit olan azizleri gorkemli torenlerle anarlar.
Yorumlar kapatıldı.