Patrik Mesrob II Hazretleri, 22 Kasım Cumartesi günü saat 17:00’de Surp Asdvadzadzin Patriklik Merkez Kilisesi’ndeki akşam duasına (Giragamudk) riyaset etti. Rahip Sahag Maşalıyan, Rahip Yeğişe Uçkunyan, Peder Goryun Fenerciyan ve Peder Dırtad Uzunyan’ın da katıldığı dua vaktinde, bir grup cemaat üyesi de hazır bulundu.
Duadan sonra, Hz. Davut Peygamber’in mezmurları eşliğinde Hisnag çelengindeki yedi mumlardan biri yakıldı.
“Hisnag” klasik Ermenice’de “elli günler” anlamına geliyor ve Noel’i bekleyişi, beklerken de hazırlanmayı ifade ediyor.
Hisnag’taki geleneklerden biri de evlere ve salonlara kurulan Hisnag çelengidir. Çam ağacı dallarından yapılı ve Yılbaşı süsleriyle donatılmış yeşil çelengin üzerine yedi mor ve bir beyaz mum kurulur. Yedi mor mumlardan her biri sırasıyla Cumartesi günkü Giragamudk
(günbatımı) dualarından sonra yakılır. Bu yılki Hisnag mumlarını aşağıdaki günlerde yakıyoruz:
1’inci mor mum 22 Kasım Cumartesi
2’inci mor mum 29 Kasım Cumartesi
3’üncü mor mum 6 Aralık Cumartesi
4’üncü mor mum 13 Aralık Cumartesi
5’inci mor mum 20 Aralık Cumartesi
6’ıncı mor mum 27 Aralık Cumartesi
7’inci mor mum 3 Ocak 2004 Cumartesi
Ortadaki Beyaz Surp Dznunt mumu 5 Ocak Pazartesi
Sekiz mumun tümü birden 5 Ocak – 13 Ocak 2004
Diğer Hristiyanlar bu dönem icin Latince “Adventus” (geliş) kelimesinden türetilen Advent kelimesini, Arap dilini kullanan Hristiyanlar ise aynı anlama gelen Avdet kelimesini kullanıyor. Onlar için Advent Aralık ayının ilk haftası ile başlıyor, dört hafta kadar sürüyor ve 24 Aralık gecesi sona eriyor. Bu yüzden marketlerde satılan örneklerinden de görülebileceği gibi, onların kullandıkları Advent çelenklerinde sadece dört mum, bazen de ortadaki büyük beyaz renkteki beşinci mum bulunuyor.
Hisnag/Advent döneminin anlamını İncil’de buluyoruz: “O günlerde Vaftizci Yahya (Hovhannes Migirdiç) Yahudiye Çölü’nde ortaya çıktı. Şu çağrıyı yapıyordu: “Tövbe edin! Göklerin Krallığı yaklaşmıştır.” Nitekim Peygamber Yeşaya (Yesayi Markare) aracılığıyla sözü edilen kişi Yahya’dır. Yeşaya şöyle demiştir: “Çölde haykırın, ‘Rab’bin yolunu hazırlayın, geçeceği patikaları düzleyin’ diye sesleniyor” (Madteos/Matta 3:1-3).
Görüldüğü gibi TÖVBE ve Rab’bin gelişine HAZIRLIK, Hisnag/Advent döneminin ana temalarını teşkil ediyor. Bu elli günlerde her Hristiyan, Tanrı’nın Oğlu İsa Mesih’in doğuşuna hazırlanırken tum ruhani alıştırmalarını aşağıdaki üç nokta üzerinde yoğunlaştırıyor:
a) Eski Ahit halkı, Mesih’in “barış prensi ve kurtarıcı” olarak doğacağı inancını şartlar ne olursa olsun hiçbir zaman yitirmediler. Sonunda peygamberlerin müjdelediği İsa Mesih Beytlehem’de doğdu. O’nun doğum şekli ve olaylar, Doğan Bebeğin ilahi kimliğinin işaretleriydi.
b) Hristiyanlar olarak aynı Mesih’in 33 yıl aramızda yaşadıktan sonra, Kudüs Valisi Pontius Pilatus’un zamanında, çıkarcı çevrelerin yalan ihbarlarıyla tutuklandığını ve çarmıha gerilerek idam edildiğini tarihi bir vaka olarak biliyoruz. Nazaretli suçsuz İsa’nın, Tanrı Oğlu’nun, çarmıh üzerindeki ölümünün günahlarımızın affı ve ruhlarımızın kurtuluşu için ilahi bir kurban olduğuna inanıyoruz. O’nun üçüncü gün, tan vakti ölümden şanla dirildiğine, kırk gün sonra da Tanrı katına yükseldiğine inanıyoruz. O’nun diriliş şekli de, doğuşunda olduğu gibi, ilahi kimliğinin belirtileriyle doluydu. O’nun şu anda Tanrı katında bizim için şefaat ettiğine ve kıyamet gününde ikinci kez dünyaya geri döneceğine inanıyoruz. Eski Ahit halkının o zaman yaptığı gibi, bizler de Yeni Ahit halkı olarak, inancımızda her geçen gün artarak ümitle o güzel günün gelmesini, O’nun ikinci gelişini (Yergrort kalust / Parousia) beklemeli, İsa Mesih’i tanımalı ve tanıtmalıyız.
c) Bugün, hemen şimdi ve bu anda İsa Mesih’e olan inancımızda yenilenmeli, O’nu tüm kalbimizle kabul etmeli, tövbe yenileyerek, Tanrı ile, insanlarla ve doğayla ilişkilerimizi yenilemeliyiz. İsa Mesih dışarıda duruyor, ve kapıyı vuruyor. Kapıyı içeriden açarsak, o zaman hayatımıza girecek ve kalbimizde taht kuracaktır. İsa Mesih’i kabul etmek için ilk önce isteyerek veya istemeyerek günah işleyen bir kişi olduğumuzu kabullenmeliyiz; kendi başımıza kurtulamayacağımızı, Tanrı’nın yardımına muhtaç olduğumuzu kabullenmeliyiz; O’nun gönderdiği Kurtarıcı’nın İsa Mesih olduğunu yüreğimizin derinliğinde kabul etmeli ve bunu Tanrı’nın huzurunda ikrar etmeliyiz. Surp Nerses Şnorhali’nin (İnayetli Aziz Nerses’in) duası imanımızı yenilemekte bize yardımcı olabilir:
“Ey Allah’ın Oğlu, gerçek Allah!
Sen Peder’in kucağından indin,
ruhlarımızın kurtuluşu uğruna
Kutsal bakire Meryem’den beden aldın,
çarmıha gerildin,
gömüldün,
ölülerden dirildin,
şanla Peder’in katına yükseldin!
Göğün ve Sen’in huzurunda tövbe ediyorum.
Krallığınla geri geldiğin zaman
imana gelen tövbekar hırsız gibi
çok günahkar olan şahsıma da merhamet göster. Amen!”
Ruhunuzun besleneceği, cemaatimizin Kutsal Kitab’ın iyi vaaz edildiği kiliselerinden birinde en azından pazar sabahki ibadetlere (10:00 – 12:00 aras) katılınız. Haftaiçi değişik kiliselerdeki vaaz veya ruhani sohbetlerden yararlanınız. Aklınızdaki soruları vartabed ve srpazanlarınıza (rahip ve episkoposlara) çekinmeden sorunuz. Sorularınızı internet üzerinden
<patriarchate@post.com> adresine de yöneltmeniz mümkündür.
Ruhani merkeziniz olan Ermeni Patrikligi, Patriğimiz Mesrob II Hazretleri ve tüm ruhanilerimiz cemaatimizin tüm üyelerine manevi zenginlikler, bereket, sevgi, huzur ve sıcak aile ve kilise ortamıyla donanmış bir Hisnag dönemi diliyorlar.
Peder Drtad Kahana Uzunyan
Patriklik Merkez Kilisesi din gorevlisi
Yorumlar kapatıldı.