VATİKAN’ın Ankara’daki Büyükelçisi bıkmış durumda!.. Derdini Ankara’da bir türlü anlatamıyor. Ankara anlamamakta ısrar edince, sorun Brüksel’e taşınıyor. Bununla kalmıyor, Türkiye-AB ilişkilerine yansıyor.
Saçmalıklar ülkesinde, mantığın mumla arandığı ülke olan Türkiye’de son olaylardan biri, sonunda AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Verheugen tarafından dile getiriliyor:
”Gidin, Vatikan ile anlaşın!..”
Nereden çıkıyor şimdi Vatikan?.. 15’ler ve 25’lerle başımız zaten dertte, şimdi durup dururken bir de Vatikan’la mı anlaşmamız gerekiyor?.. Hangi konuda?..
KİLİSE ONARIMI
Kopenhag kriterleri ve uyum paketleri dışında, Brüksel ile uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık var.
AB, Türkiye’deki kiliselerin onarımına, gerekli yerlerde yeni kilise yapılmasına ve bunlara da personel gönderilmesine izin verilmesini istiyor.
Son derece normal. Çünkü, onlar da, Türkiye’ye gelen Hıristiyanların dinsel görevlerini yerine getirmesini istiyor. Bu kadar basit. Kaldı ki, bizim başta Almanya olmak üzere, Hollanda, Belçika, Avusturya gibi ülkelerde, sayısı birkaç bine ulaşan camilerimizi düşünürsek!..
Buna rağmen, Ankara kilise olmaz, diye tutturuyor!.. Neden?.. Ya biz Müslümanlar bölünürsek?.. Ya biz din değiştirip, Hıristiyan olmaya kalkarsak?.. Yoksa, elin gavuru can evinden vurup, bizi parçalamak mı istiyor?.. Yoksa, din elden mi gidiyor?..
Saçmalığın daniskası!.. Zaten, AB insan hakları mı diyor, tamam bizi bölmek istiyor!.. Kürtçe TV ve eğitim mi diyor, tamam bizim topraklarımızda Kürt Devleti kurmak istiyor!.. Dış ve iç hukuk bütünlüğü mü istiyor, tamam bizim hukuk sistemimizi çökertmek niyetinde!..
AB’nin son numarası, Türkiye’ye kilise dikip, Müslümanlığı elimizden almak!.. Olmaaaaz!.. Türkiye’de kilise olmaaaz!.. E, kardeşim elin memleketinde senin diktiğin camiler?.. O ayrı!..
MISIR VE TUNUS ÖRNEK
Sonunda Verheugen patlıyor ve ”gidin Vatikan’la anlaşın” diyor. Çünkü Vatikan, AB’yi artık iyiden iyiye sıkıştırıyor.
Türkiye’nin bu işte bu kadar direnmesi, bizi AB’de bir kez daha rezil ediyor. Adamlar Brüksel’de önümüze bir dosya koyuyor. Buna göre:
Vatikan, Mısır ve Tunus’tan benzer istekte bulunuyor. Mısır da, Tunus da, Vatikan’a derhal olumlu yanıt vererek, ülkelerinde kilise yapım ve onarımına izin çıkartıyor.
AB’yi ve Vatikan’ı, iyice çileden çıkartan Mısır ve Tunus’un verdiği izinler. Çünkü, bu iki ülke AB üyesi değil. AB adayı değil. AB ile uzak-yakın ilişkileri yok, ama onlar veriyor, biz direnişe devam!..
Mısır ve Tunus iki Müslüman ülke. Şimdi Mısır ve Tunus Halkı acaba Müslümanlığa veda mı ediyor?.. Müslümanlık oralarda elden mi gidiyor?..
Tövbe tövbe, estağfurullah!. Tam mübarek Ramazan’a girerken, AB cümle alemi günaha sokuyor!..
Yobazlık işte bu!.. Vakıflar çıkmazı
AYNI çerçevede AB ile tartışılan diğer konu, Türkiye’deki vakıflar.
Türkiye’de çok sayıda vakıf faaliyet gösteriyor. Bunların bir bölümü farklı dinlerde. Türkiye bu vakıfların mal edinmesine, mal alıp satmasına izin vermiyor. AB ise, bu yasağı ibadet özgürlüğünün, vicdan özgürlüğünün kısıtlanması olarak görüyor. Kilise sorununun bir başka boyutu dinsel nitelikli vakıflarda yaşanıyor.
Bunu çözmek üzere, beş, altı ay önce Ankara’ya İtalyan, Alman ve Fransız teologlar ile hukuk adamları geliyor. Bizim hukukçularımızla toplanıyor. Bilim açısından, anlaşmazlık yok. Ama, karar siyasal!.. İşte, orada duuur!..
AB’li olmak, Batılı olmak, bir zihniyet sorunu. Aday olmakla, üye olmakla çözülecek bir sorun değil!..
Yorumlar kapatıldı.