4 Eylül 2003— Gül, Bakanlar Kurulu toplantısı için gittiği Sivas’ta gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’ya yaptığı ziyaretin Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine nasıl bir katkı sağladığına ilişkin sorusu üzerine Gül, Türkiye’nin AB’ye girme meselesinin sadece ekonomik olmadığını belirtti. Gül, “Daha iyi hayat standartlarını yakalamak, daha iyi demokratik standartları yakalamak, Avrupa ile beraber olmaktır. Ekonomik sebeplerden veya yerini terk edip buraya gitme anlayışı çok düşüktür” dedi. Gül, müzakere süreci başlayınca Avrupa ülkelerinin tedirginliklerinin ne kadar yersiz olduğunu göreceklerini ifade etti.
‘REFORM PAKETLERİ YANKI YARATTI’
Gül, bir gazetecinin, “Ekim’de yayınlanacak AB İlerleme Raporu’na ilişkin birtakım izlenimler alıyor musunuz?” sorusu üzerine, şunları kaydetti: “Yapılan açıklamalara baktığınızda, AB’nin en muhafazakar ülkelerinin, Türkiye’ye en muhafazakar yaklaşan ülke liderlerinin yaptığı açıklamalar beklenmeyecek düzeyde ileri açıklamalardır. Almanya’nın, Avusturya’nın yaptığı açıklamalar da bu düzeydedir. Lüksemburg Başbakanı’nın yaptığı açıklamalar da. Reform paketleri Türkiye’nin içinden daha çok dışında yankı yaptı. Kağıt üzerinde biz AB siyasi kriterlerini yerine getirmiş durumdayız. Bunu ben gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorum. Son iki paket çıkmadan bunu söyleyemezdim açıkçası. Şimdi bu kriterlerin uygulanması çok önemli. Meclis üzerine düşeni yaptı. Şimdi hükümete görev düşüyor. Bakanlar Kurulu da konuyu çok sıkı şekilde takip ediyor.”
‘TÜRKİYE KENDİ KARARINI VERECEKTİR’
AB ülkelerinin Irak’a asker göndermeye nasıl baktıklarının sorulması üzerine Gül, bu konunun ikili görüşmelerde gündeme geldiğini, sadece AB ülkeleri ile değil diğer ülkelerle de görüşmelerde bu konunun ele alındığını söyledi. Gül, “Biz AB perspektifini gözümüzün önünden uzak tutmuyoruz. Aday bir ülke olarak AB ile bunları paylaşırız. Irak politikasını onlarla da istişare ederek, konuşarak kararlarımızı alırız. Ancak, Türkiye kendi kararını tabii ki kendisi verecektir” dedi. “Irak’la ilgili netleşen bir durum var mı?” sorusuna Gül, “Hayır. Değerlendirme sürüyor” yanıtını verdi.
ZEBARİ’NİN AÇIKLAMALARI
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin açıklamalarının nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de Gül, şöyle konuştu: “Irak’ın istikrarı bizden çok onlar için önemli. Tabii ki Irak Konseyi’nden, hükümetinden davet olacaktır Türkiye’ye. Dışişleri Bakanı ya da başkalarının ‘biz sizi istemiyoruz’ deyip ortalığı karıştırmamaları ve düşünmeden konuşmamaları gerekir. İyi düşünmeleri gerekir. Sonuçta orada istikrara ihtiyaçları varsa buna katkı verecek ülkelerin kendilerinin çağırması gerekir. Irak Konseyi’nin daveti bizim için önemli. Bunu herkes biliyor. ABD’liler de biliyor. Bunu onlarla zaten konuştuk.”
Gül, “Zebari IKDP lideri Barzani’nin yakını. Açıklamasında O’nun yönlendirmesi olabilir mi?” sorusu üzerine, şöyle devam etti: “O artık sadece Kürtlerin değil, Irak’ın Dışişleri Bakanı. Irak’ın Dışişleri Bakanı olarak konuşmaya başlaması lazım, bundan sonra. Oradaki bütün bakanlar kendi bölgelerinin, etnik yapılarının temsilcileri değil, bütün Irak’ın temsilcileri. Biz onları öyle görürüz. Onların da öyle bir sorumluluk içinde konuşmaları gerekir” dedi.
Yorumlar kapatıldı.