BELMA AKÇURA
Yiğitliği korumak için resmi tarihin yalanlarla renklendirildiğini savunan Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın iddialarını uzmanlar masaya yatırdı. Hezarfen Ahmet Çelebi diye birinin yaşamadığını, İstanbul’a sancak diken kişi olarak bilinen Ulubatlı Hasan karakterinin uydurma olduğunu, Katerina’nın Baltacı Mehmet’in otoğına gitmediğini, Fatih Sultan Mehmet’in Ayasofya’ya atıyla girmediğini savunan İlber Ortaylı’yı tarihçiler de destekledi. Konuyla ilgili görüşler şöyle:
‘MİLLİ EĞİTİM İLGİSİZ’
Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçbay (Tarihçi): “Resmi tarih dediğimiz ders kitaplarına geçen şey, tarihçilik yapma usulü değildir. Bu sadece tarihi okuma yöntemidir. Bu tarihi okurken de kendi ideolojisini nasıl doğrulayabileceğinin çarelerini arar ve bu arada tarihi tahrif eder. Bizim tarih ders kitaplarını çöpe atmak lazım, tamamı yanlış. Dünyada ders kitaplarında tarih böyle bir şey değil artık. Daha uygarlık toplum eksenli tarih anlayışı yapılıyor. Ama bizde yönetim eksenli. Defalarca tarih ders kitapları eleştirildi. Fakat bunları rapor halinde Milli Eğitim’e verdiğimiz zaman rafa koyuyorlar.”
YORUMCU TARİHÇİLİK
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu (Türk Tarih Kurumu Başkanı) : “Fatih’in denize atını sürmesi, Ulubatlı Hasan gibi isimler kaynaklarda yer almıyor. Tarih kitaplarından bu çıkartıldı ama hâlâ olmayan Bizans kelimesi kullanılıyor. Hezarfen’in uçtuğu sadece Evliya Çelebi’de var. Türkiye’de Evliye Çelebi’yi abartılı bulan bir tarihçilik anlayışı var. O zamanki Osmanlı anlayışı yönünden önemli olduğunu düşünüyorum. Benim kafama uymuyor düşüncesiyle tarihe yön veremezsiniz. Katerina – Baltacı Mehmet olayı da yok, zaten şimdiki tarih kitaplarında da yer almıyor. Geçmişi günümüze aktaran değil, onu yorumlayan bir tarihçilik gelişiyor. Talim Terbiye Kurumu tarih müfredatını hazırladıktan sonra mutlaka bunu Tarih Kurumu’na göstermeli. Böylece Tarih Kurumu da yeni bilgileri Talim Terbiye Kurulu’na sunma imkânını bulur.”
‘Yeni düzenleme yok’
Veli Kılınç (Talim Terbiye Kurulu Başkan Vekili) : “Yeni bir düzenleme şu anda söz konusu değil. Ama bundan sonra bir eksiklik, yanlışlık varsa yeniden ele alınacak. Bizim tarih programımızı hazırlayanlar Türk Tarih Kurumu’nun üyeleri… Yani bizim tarih programlarımızı hazırlayanlar üniversitelerdeki öğretim üyeleri ve bunların hemen hepsi Türk Tarih Kurumu’nun da üyeleri. Dolayısıyla biz zaten bunu yapıyoruz. Bizans var mı yok mu buna tarihçiler karar verecekler. Daha önce de Osmanlı İmparatorluğu vardı, şimdi tarih kitaplarında Osmanlı Devleti olarak geçiyor. Bugünün şartlarında gün ışığına çıkaran açıklamalar, değerlendirmeler yine bilim adamları tarafından değerlendirilecek, biz de öğretim programlarına bunu yansıtacağız.”
Yorumlar kapatıldı.