HÜRRİYET’in Stockholm muhabiri Tandoğan Uysal’ın son derece önemli bir haberi vardı 26 Ağustos tarihli gazetede. Haber Sevr (Sevres) üzerine, daha doğrusu Anadolu’yu Fransız’a, İngiliz’e, İtalyan’a, Yunan’a, Ermeni’ye, Kürt’e peşkeş çeken Sevr Antlaşması’nın 83. yıldönümü üzerine.
Kürt gazeteci Kurdo Baksi, Sevr Antlaşması’nın 83. yıldönümü dolayısıyla bir toplantı düzenlemiş. Toplantıya katılan İsveçli politikacılar, entelektüeller Osmanlı Devleti’ni parçalayan Sevr Antlaşması’nın uygulanmasını ve bu antlaşmanın vaat ettiği Kürt devletinin kurulmasını istemişler. Toplantı sırasında İsveç hükümetini, Avrupa Birliği’ni ve Birleşmiş Milletleri Kürt devletini tanımaya davet eden bir bildiriyi imzaya açmışlar. İmzalar tamamlanınca İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh’e ulaştırılacakmış.
* * *
Kürt gazeteci Kurdo Baksi’nin böyle bir toplantı düzenlemesi gayet doğal. Küçük ve izole ülke marazının kemirdiği İsveçli entelektüellerin bu toplantıya katılmaması için herhangi bir neden yok. Avrupa’da bu toplantının benzeri yüzlerce toplantı yapılıyor her hafta.
Hürriyet’e açıklama yaparak, Kürtlerin dolduruşuna gelen İsveçlilerin Sevr konusunda saçmaladıklarını belirten Stockholm Büyükelçimiz Tomur Bayer gibi, ‘‘Sevr Antlaşması’nı kimse bir daha geri getiremez. Türkiye olarak sonsuza kadar dimdik ayaktayız. Kimse hayallenmesin’’ diyebiliriz.
Stockholm Büyükelçisi Tomur Bayer’in Ankara’ya gönderdiği rapor bu görüşten başka bir şey içermiyorsa, Ankara’nın büyükelçiden yeni bir rapor istemesini tavsiye edeceğim.
* * *
Toplantıda konuşan ve Kürtlere tanınan haklar açısından Sevr Antlaşması ile Kopenhag kriterleri arasında paralellik kuran Sol Parti lideri Ulla Hoffman, Avrupa Birliği’nin Kopenhag kriterleri ile Türkiye’ye bir anlamda Sevr’i kabul ettirdiğini söylemesi çılgınca alkışlanıyor. 1920 yılında Sevr Antlaşması’nın Kürtlere verdiği hakları Lozan Antlaşması’nın geri aldığını vurgulayan Ulla Hoffman, ‘‘Atatürk ve Lozan Antlaşması ile, büyük bir toplum olan Kürtler bir çizgi ile yok edilmişlerdir. Avrupa Birliği eğer Türkiye’yi üyeliğe alacaksa Lozan Antlaşması’yla yapılan hatayı düzeltmelidir. Kopenhag kriterleri Sevr Antlaşması’nın yerini tutmalıdır. Sadece káğıt üzerinde değil, gerçek hayatta da bunun yaşama geçirilmesi gerekir. Kürtlerin özgürlükleri için mücadelemizi sürdüreceğiz’’ diye konuşuyor.
* * *
Toplantıda konuşan öteki zevatı önemsemeyebiliriz. İddialarını da deli saçması olarak tanımlayabiliriz. Ancak Ulla Hoffman, İsveç’in azınlık hükümetini dışardan destekleyen Sol Parti’nin lideri. Yani lider ve partisi, İsveç hükümetinin etkileyecek konuma sahip ortağı.
Toplantının yapıldığı yer de iktidardaki Sosyal Demokrat Parti’nin eğitim merkezi.
Bu toplantı dolayısıyla iki durum ortaya çıkıyor ülkemizde:
1. Demek ki Türkiye’de Avrupa’nın Sevr hevesinden söz edenler hayal görmüyorlarmış, tam tersine sağlam bir öngörü ile konuşuyorlarmış.
2. Avrupa Birliği bağlamında bazı kaygılarını dile getirenlere her türlü hakareti yağdıranlar artık Sevr işbirlikçisi durumuna düşecektir.
Yorumlar kapatıldı.