Türk Tarih Kurumu, 1. Dünya Savaşı’nda soykırıma uğradığı iddia edilen Ermenilerin hangi ülkelere göç ettiklerini belgeleriyle ortaya koydu.
Katledildiği öne sürülen Ermenilerin Osmanlı topraklarından gemilerle ve diğer vasıtalarla nasıl başka ülkelere gittiklerini gösteren demografik çalışma, 2003 sonunda kitap olarak da yayınlanacak. Kitapta, bazı Ermenlerin İngiltere ve Fransa saflarında savaştıkları sırada hayatlarını kaybettikleri bilgisi de yer alıyor. Milli Güvenlik Kurulu’nun da desteğiyle 2001’de oluşturulan Asılsız Soykırımı İddiaları ile Mücadele Koordinasyon Kurulu çalışmalarına hız verdi. Bir yandan Ermeni çetecilerin 1. Dünya Savaşı sırasında Doğu illerinde gerçekleştirdikleri katliamlarla ilgili toplu mezarlar açılırken diğer yandan da akademik çalışmalar yürütülüyor. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, geçen yıl kurum bünyesinde Ermeni Masası kurduklarını ve ülkemizden göç eden Ermenileri araştırmaya başladıklarına dikkat çekiyor.
Halaçoğlu, İngiliz, Fransız ve Amerikan arşivlerinden 1 milyon 400 Ermeni’nin Osmanlı topraklarından yurtdışına çıktığını tespit ettiklerini kaydetti. Halaçoğlu, şu bilgileri verdi: “1918’de şehir şehir tarayarak Anadolu’da 650 bin Ermeni’nin olduğunu tespit ettik. Amerika, Arjantin, Avusturya, Fransa gibi ülkere gittiklerine dair belgeler bulduk. Örneğin ABD’ye giden gemilerin yolcu listelerini inceledik. Öldü denilen Ermenilerin aslında göç ettiklerini belirledik.”
Öte yandan, I. Dünya Savaşı’nda Ermeni çetelerce katledilen Türklere ait mezarların gün yüzüne çıkarılması için 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren döneminde başlanan kazı çalışmalarına son bir yıl içinde yeniden ağırlık verildi. Katledilen Türklere ait mezarlardan çıkan kemiklerden alınan DNA örnekleri ilginç sonuçları ortaya çıkardı. Türklere ait toplu mezarlarda Ermeni çocuklarına ait kemikler de bulundu. Bilim adamları, çoluk çocuk demeden katliama girişen Ermeni çetelerin zaman zaman kendi milletlerinden insanları da katlettiklerinin altını çiziyor.
Türk Tarih Kurumu’nun başkanlığı ile yürütülen kazı çalışmaları tamamen bilimsel çerçevede yapılıyor. Kazı çalışmalarına uluslararası basın kuruluşları da büyük ilgi gösteriyor. Çalışmalarda başta Erzurum Atatürk Üniversitesi olmak üzere Kars Kafkas ve Van Yüzüncü Yıl üniversiteleri destekte bulunuyor. Kazı çalışmaları için yetkililer öncelikle bölge halkının ihbarlarını dikkate alıyor. Bilim adamları İçişleri Bakanlığı aracılığıyla ihbarda bulunan köylere giderek gerek canlı şahitlerle gerekse büyüklerinden katliama ait bilgi sahibi olmuş kişilerle yüz yüze görüşüyor. Elde edilen bilgiler devlet arşivlerindeki belgelerle karşılaştırılıyor ve kazılara ancak öyle başlanıyor. Kazılarda elde edilen kemik parçaları Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü tarafından incelemeye alınıyor.
Atatürk Üniversitesi Fen–Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Enver Konukçu, mezarların titiz çalışma ile açıldığını belirtiyor. Bugüne kadar Van’ın Zeve (Zaviye), Iğdır’ın Ova ve Hak Mehmet köyleri, Iğdır–Tuzluca’nın Gedikli, Kars’ın Subatan ve Derecik köyleri ile Erzurum’un Alaca, Tımar ve Yeşilyayla köylerinde mezar açma çalışması yürüttüklerini anlatan Konukçu, şöyle konuştu: “Çalışmalar, arkeologlar ve sanat tarihçilerinin katılımıyla bilimsel bir şekilde yürütülüyor. Basın kuruluşları ilgi ile takip ediyor. Yurtdışından arayan basın mensupları bize en çok ‘Hep Türk mü çıkıyor, Ermeni yok mu?’ sorusunu yöneltiyor. Ermenilere ait bir toplu mezar varsa, belgeleri sunulursa onları da kazmaya hazırız.” Konukçu, kazı yaptıkları mezarlarda Ermeni kız çocuklarına ait kemikler de bulduklarına dikkat çekerek, “Maalesef kendi insanlarını Müslümanlarla birlikte öldürmekten çekinmemişler.” diye konuştu.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam ise katliama uğrayan Türklerin diri diri öldürüldüğünü anlatarak, “Ermeni çeteler, Türkleri samanlık gibi kapalı mekanlara doldurup ateşe vermişler.” dedi.
Yorumlar kapatıldı.