Fikret Ertan
Unuttuğumuz, gündemimizde olmayan birçok önemli konu, ihtilaf var. Karabağ da işte bunlardan birisi.
Karabağ ihtilafı ya barış müzakerelerini yürüten Minsk Grubu’nun toplantıları ya da Ermeni işgalcilerle Azeri askerleri arasında zaman zaman meydana gelen çatışmalarla sadece kısa haberlerde kendisine yer bulabiliyor. Hatta artık çatışmalar da kısa haber olamıyor. Nitekim, geçen ay ateşkes hattı üzerinde pek çok çatışma çıkmış ama bunlar kısa haber değerinde bile bulunmamıştı. Bu çatışmalar Fuzuli’nin Garakhanbeyli köyü civarında ve sınırımızdaki Nahçıvan’da bile yaşanmıştı.
Karabağ malum, 1988 yılında çıkan savaştan bu yana Ermenilerin işgali altında. Burada ne olup bittiği fazla bilinmiyor. Bizde bu konuyu ne iyi bilen ne de yazan var. Bu yüzden Karabağ konusunda bilgisiziz ve konuya da ilgisiziz…
Karabağ bugünlerde bazı dış basın organlarında bir konu yüzünden ele alınıyor. Bu konu Karabağ Ermeni liderliğinin buraya Ermenistan diasporasından göçmen getirip iskan etmeye dönük yeni bir kampanya başlatmasıyla ilgili. Bölgeden gelen haberlerden hem siyasi liderliğin ve hem de bazı sivil grupların, kuruluşların bu kampanyaya özellikle Rusya’nın Kuban bölgesinde destek aradıkları bildiriliyor.
Kuban Kırım Yarımadası’nın doğusunda, Kafkaslar’ın kuzeyinde yer alan etnik bakımdan oldukça karışık önemli bir bölge. Bölgenin en önemli şehri de Krasnador. Bu şehirde Karabağ, Abhazya, Çeçenistan gibi ihtilaflı yerlerden kaçıp buraya yerleşen binlerce mülteci var. Krasnodar’da ayrıca çok sayıda Ahıska Türkü de yaşıyor. Bu etnik çeşitlilik yüzünden Krasnodar’da zaman zaman etnik kavgalar da oluyor. Özellikle bazı Ruslar kendilerine benzemeyen Kafkaslılara ve de Ermenilere saldırıyor, hatta bunları öldürüyorlar.
Krasnodar ve çevresinde yüz binlerce Ermeni yaşıyor. Güvenilir yeni istatistikler olmamasına rağmen bugün bu bölgede 300 ile 600 bin arasında Ermeni’nin yaşadığı tahmin ediliyor. Bunların yüzde 80’i de çeşitli sebeplerle başka yerlerden buraya 18.yüzyıldan itibaren gelip yerleşen Ermeniler; kalan yüzde 20 ise güney Kafkaslar’dan gelenler.
Karabağ liderliği işte bu Krasnador Ermenilerine gözünü dikmiş bulunuyor ve bunlardan ikna edebildiği kadarını Karabağ’a getirip yerleştirmek istiyor. Siyasi liderliğin yanı sıra başta da söylediğim gibi bazı sivil gruplar da bu işin içinde yer alıyorlar. Hayreniki Kanç (Vatanın Daveti, Çağrısı) adlı bir sivil grup bunlardan en önemlisi. Geçen ayın 19’unda kurulan bu grup açıkça isteyen Krasnador Ermenilerini Karabağ’a getirip yerleştirmek istiyor ve bunun için Krasnador’da faaliyete geçmiş bulunuyor.
Grubun Başkanı Roman Hamperiyan bu konuda, ‘…Hem Karabağ hem Ermenistan gelip yerleşecekleri kabul edebilecek yeteri kadar ekonomik potansiyele sahipler. Geri dönüş konusu bugüne kadar hem ekonomik ve hem de bölgesel siyasi problemlerle bağlantılıydı. Ama bugün durum farklı. Karabağ bölgeyi terk eden bazı kimseleri yeniden bölgeye getirmek ve bunu sağlamak için mali yardımlarda bulunmaya karar vermiştir. Esas sebep işte budur.’ diyor.
Krasnador’da çıkan Yerkramas (Bölge) adlı aylık derginin editörü Tigran Tavacıyan ise Karabağ makamlarının Ermeni mültecileri geri getirmeye kararlı göründüklerini söylerken, bu mültecilerin statülerinin bunların işini kolaylaştıracağını ifade ediyor. Yeri gelmişken söyleyeyim, Krasnador’daki Ermeni ya da başka milletlerden mülteciler yeni Rus vatandaşlık kanunu gereğince halen sahip oldukları Sovyet pasaportlarını 1 Ocak 2004’ten itibaren kullanamayacaklar ve muhtemelen Krasnador’u terk etmek zorunda kalacaklar. Bu konu hem Ermeni ve hem de Ahıska Türkleri gibi diğer mültecilerin hayatlarını da kökten değiştirecek şüphesiz.
Esas konuya dönersek, bugün Karabağ Ermeni liderliğinin Karabağ’ın nüfus yapısı bakımından son derece önemli bir teşebbüse geçtiğini söyleyebilir ve bunu Karabağ’ı unutanlara hatırlatırız.
Ben Karabağ’ı unutmadım, unutmayacağım…
Yorumlar kapatıldı.