Zeynep Gürcanlı
‘Ermenistan, bölgemizdeki ülkelerden biridir. Bu ülkeyle iyi ilişkiler istiyoruz…’
Bu sözler, Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e ait.
Gül, Washington gezisi sırasında Ermenistan ve Ermeni soykırı konusundaki soruları, Ermenistan Devleti’ne ‘çiçek atarak’, ancak Ermeni diasporasını oldukça sert şekilde eleştirerek yanıtladı.
‘Türkiye, tüm komşuları ile iyi ilişkiler kurdu. Neden Ermenistan ile olmasın? Bu ülke ile sorunlarımızı görünce üzülüyoruz’ diyen Gül, ABD Kongresi’ne her fırsatta sözde soykırım yasasını getiren diaspora Ermenileri’ne ise ‘uzakta olanlar, zorlukları anlayamazlar’ mesajı gönderdi.
‘Kendileri uzaklarda son derece iyi şartlarda yaşarken, diğer taraftaki kardeşleri için zorluklar çıkarmamalılar’ dedi.
Gül’ün bu ifadeleri, AKP hükümetinin Ermenistan-Ermeni sorunu siyasetinde de bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Türkiye daha önce, Ermenistan devletinin diasporayı Türkiye aleyhine ‘kışkırttığı’ teziyle hareket eder, doğrudan Erivan’ı ‘cezalandırma’ yolunu seçerdi.
Oysa AKP hükümeti ile, bu siyasetten vazgeçilmiş, asıl ‘hedef’ olarak diaspora seçilmiş görünüyor.
Nitekim, Gül bu sözleri sarfetmeden birkaç ay önce Dışişleri Bakanlığı’ndan bir Büyükelçi de, diaspora ile ‘doğrudan temas’ yolları aramıştı. Ne yazık ki bu çabalar pek başarılı olmadı. Washington ve New York’taki Ermeni lobisinin bir kesimi, Büyükelçi Ecvet Tezcan’la görüşmek için ‘Ermeni soykırımını tanıyın’ şartını getirdi. Daha ‘ılımlı’ olan diğer kesim ise Büyükelçi Tezcan’la görüştü, ancak görüşmede Türkiye’ye ‘soykırımı tanıması’ çağrısında bulundu.
Siyasi alanda uzlaşma zemini bulamayan Türkiye ise, yeni nesilleri özel eğitim kampanyaları ile kendilerince ‘bilgilendiren’ ve adeta ‘Türk düşmanı’ haline getiren Ermeni diasporasına ‘kendi silahı’ ile saldırma yolunu seçti.
Milli Eğitim Bakanlığı, sessiz sedasız, okullara bir genelge gönderdi.
Genelde, okullarda ‘asılsız ermeni iddiaları’ konulu kompozisyon yarışmaları ve konferanslar düzenlenmesi talimatını içeriyor.
Ve Türkiye’de pek ses getirmeyen bu genelge, hem Avrupa’daki, hem de ABD’deki Ermenileri hareketlendirdi.
Amerikalı Ermenilerin en büyük kuruluşlarından ANCA, hemen Kongre’de Türkiye aleyhinde bir kampanya başlattı.
Daha kötü tepki Avrupa’dan geldi:
Merkezleri Belçika, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya, Hollanda, İsviçre ve İngiltere’de bulunan yaklaşık 160 uluslararası sivil toplum kuruluşu, ‘Türk okullarındaki inkar siyasetine karşı Avrupa koalisyonu’ adı altında biraraya toplandı.
Genelde Türkiye, özelde ise Milli Eğitim Bakanlığı genelgesi aleyhinde çok büyük bir kampanya başlatıldı. Amaç basit;
Avrupa Birliği ülkeleri yöneticileri etkilemek ve Türkiye ile yapılan AB üyelik müzakereleri gündemine bu konuyu da dahil etmelerini sağlamak. Hatta, Türkiye’yi, genelgeyi geri çekmezse, Avrupa Birliği’nin sağladığı eğitim fonlarının kesilmesiyle tehdit etmek.
Ermeni lobisi, hem Avrupa’da, hem de Amerika’da çok güçlü. Bu kampanyayı ciddiye almak gerekiyor. Aksi halde, MGK’yı sivilleştiren, AB kriterlerini birbiri ardına yerine getiren Türkiye’nin önüne, ‘yeni kriter’ olarak Ermeni sorununun getirilmesi büyük ihtimal…
Yorumlar kapatıldı.