Problemler başlığı altında anlattıklarımız, daha çok hekim için halledilmesi güç problemlerdir. Bu problemlerden biri de baş dönmeleridir.
Baş dönmesi yakınması, en sık rastladığımız yakınmalardan biridir. Özellikle 50 yaş üstü hastalarımızda bu yakınma hayli sık görülür.
Baş dönmesinin çeşitli nedenleri vardır. Muayenehanelerde ve polikliniklerde rastladığımız baş dönmesi vakalarının %90 ı tehlikeli ve kalıcı değil, geçici ve tehlikeli olmayan bir yakınmadır.
Baş dönmesinin iki tipi vardır: gerçek baş dönmesi (vertigo) ve yalancı baş dönmesi (pseudovertigo, diziness).
Gerçek vertigo’da (latince vertere = dönmek) çevredeki eşyalar hastanın etrafında hızla döner veya hasta kendisi bir merkez etrafında dönüyormuş gibi hisseder. Çok nahoş bir histir. Oturur veya yatar durumda olmasına rağmen düşecekmiş gibi hisseder ve koltuğa, karyolaya sıkıca tutunur. Gözlerini yumar. Bu sırada bulantı, hatta kusma da olabilir. Bu tatsız tablo vapurda lodosa yakalanmış herkesin başına gelebilir.
Yalancı baş dönmesinde (diziness) ise eşyaların dönmesi veya kişinin havada uçar gibi dönmesi söz konusu değildir. Hastalar, hafif sendeleme, başta dolgunluk hissederler, yürüken sendelerler veya onlara öyle gelir. En sık rastlananı ve çoğu kez problem olanı bu tip yalancı baş dönmeleridir.
Gerçek vertigo genellikle birden başlar. Arıza iç kulaktaki denge merkezindedir (vestibüler sistem). İç kulakta üç ayrı planda, birbirlerine dikey duran yarım daireler ve onların birleştiği yerdeki iki küçük kesecik en önemli denge merkezidir. Bu yarım dairelerin ve keseciklerin içinde, endolenf adı verilen, sıvı vardır. Yarım dairelerin ve keseciklerin iç yüzünde kadife gibi tüylü bir ortü vardır. Endolenfdeki basınç, tüyleri etkiler ve dengeyi sağlar. Bilemediğimiz nedenlerle bu sıvıdaki basınç birden artar, tüyler yatar duruma gelir, bu uyarı vestibüler sinir vasıtası ile beyindeki denge merkezine nakledilir ve baş dönmesi hissi duyulur. Şiddetli baş dönmesi vardır, fakat hasta hareketsiz yattığında baş dönmesi kaybolur. Fakat başını ve gövdesini sağa veya sola çevirdiğinde baş dönmesi başlar. Arıza sol kulakta (iç kulakta) ise sola döndüğünde, sağ kulakta ise sağa döndüğünde baş dönmesi başlar. Döner dönmez başlamaz, 5-10 saniye sonra dönme başlar. 2-3 dakika içinde hafifleyerek sona erer. Düz yatıp tekrar o tarafa dönüldüğünde baş dönmesi tekrar başlar. Bu tip baş dönmesine “duruma bağlı baş dönmesi” denir (positional vertigo). 5-6 gün içinde hafifleyerek geçer. Betaserc ve benzeri ilâçlar iyileşmeyi hızlandırır. Hiçbir arıza bırakmaz. Fakat tekrarlayıcı olabilir. İlk ve sonbaharlarda daha sık görülür. Bir virus enfeksiyonu olabilir.
Birden başlayan şiddetli vertigolardan biri de Ménière hastalığıdır. Bu hastalıkta vertigo nöbetleri tekrarlayıcıdır ve her nöbette hem kulak çınlaması, hem de işitme azalması olur. Sonunda bir kulak duymaz olur. Allahtan Ménière hastalığı seyrek görülmektedir.
Bazı beyin hastalıklarında da şiddetli vertigo bulunabilir. İstirahat ve tedavi ile düzelmeyen vertigolarda nörolog yardımı istenmelidir.
Teşhis ve tedavide zorlandığımız vakalar, daha çok yalancı baş dönmesi vakalarıdır. Daha çok yaşlılarda görülmektedir. Sendelenme hissinden yani düşme korkusundan dolayı sokağa çıkmaktan korkulmaktadır. Şikâyetler hemen hemen süreklidir. Hangi ihtimaller vardır?
Tansiyon düşüklüklerinde yalancı baş dönmesi sık görülür. Buna karşılık tansiyon yükselmelerinde baş dönmesi yakınması seyrektir. Kansızlıklarda, yüksek kolesterollülerde, kontrol altına alınamamış şeker hastalarında, beyin kan dolaşımının bozulduğu hallerde baş dönmesi yakınmaları bulunur. Boyun omurlarındaki kalsifikasyonun (kireçlenme) baş dönmesi yapabileceğini ileri süren hekimler varsa da bu olasılık yok denecek kadar azdır.
Şu halde baş dönmesi şikâyeti ile gelenlerde laboratuar ve röntgen tetkikleri gerekir. Buna rağmen her zaman teşhis konmayabilir.
Yorumlar kapatıldı.