İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Özdemir İnce: Niçin? – hürriyet

Özdemir İnce

İsveç Kültür Bakanlığı’na bağlı Yaşayan Tarih Forumu tarafından 26 Mart 2003 tarihinde, Upsala kentinde, Öğretmen Eğitimi Enstitüsü’nde “1915’te Ermenilerin ve Diğer Hıristiyan Grupların Soykırıma Uğratılması” başlıklı seminer düzenlenmesi, bunun ardından, Suryani (Asuri) halkının 1915-1923 yılları arasında, hıristiyan oldukları için soykırıma uğratıldığını ileri süren bir belgesel filmin İsveç parlamentosunda gösterilmesi üzerine, bir kez daha bu konu üzerine yazmak zorunda kaldım.

Anımsarsanız ilkin “Soykırım ve İsveç” başlıklı dört yazı yazdım. Bunu 16 yazılık “Yalanın Süryanicesi” izledi. En sonunda “Hesaplaşma ve Adalet Duygusu” başlıklı beş yazı yazdım. 18 Haziran 2003 günü yayımlanan “Patent Hakkı” ile konunun birinci perdesi şimdilik kapandı.

***

Toplam 26 yazı. Bu yirmi altı yazıya Türkiye içinden ve dışından değişik tepkiler geldi. Yurt dışında doğan, büyüyen ve halen yurt dışında yaşayan gençler yazılarımı ilgiyle karşıladılar. Bu ilgi çok doğal. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun, dolayısıyla da Türkiye’nin soykırımla itham edildiği tarihsel olaylar konusunda açık-seçik bir bilgi sahibi değillerdi. Bilgi sahibi olmamaları çok doğal, çünkü bulundukları ülkelerde tarih derslerinde o ülkenin tarihi ekseninde tarih bilgisi edindiler. Soykırım iddialarında yan tutan ülkelerin kitaplarında Osmanlı devletini ve Türkiye’yi suçlayan bilgiler edindiler. Ve bunun baskısını hissettiler. Hissediyorlar! Haksız yere üzüntü, utanç ve kaygı duyuyorlar.

Söz konusu yazıları bu gençler için yazdım. Eksik olan tarih bilgilerini gidermek ve iddiaları dengelemek için yazdım. Yazılarımı okumuş olan Türk kökenli gençler şunu öğrenmek olanağına kavuştular: Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce, Osmanlı devletinin yönetimi altında bulunan ve silahlı ayaklanmaya başvurarak kendi ulus-devletlerini kuran Hıristiyan azınlıklara (Yunan, Sırp, Romen, Bulgar, vb) özenen Ermeniler de (Büyük ölçüde Rus, İngiliz, Fransız, ABD kışkırtması ile) kendi ulus-devletlerini kurmak için ayaklandılar; Osmanlı devleti özellikle Rus destekli isyanları bastırmak için kuvvete başvurdu ve Osmanlılar ile Osmanlı devleti vatandaşları olan Ermeniler arasında bir iç savaş çıktı, silahlı insanlar birbirlerini öldürdüler. Bu bakımdan, bu olayları tanımlamak için kullanılan Soykırım sözcüğü yanlıştır. Belli bir amaca yöneliktir.

Bu iç savaş sırasında meydana gelen olayları ancak 1915’in zaman ve mekanı içinde değerlendirebiliriz, 1945’ten sonra kullanılmaya başlanan kavram ve deyimleri bu olaylara taşıyamayız.

***

Konu hakkında bilgisi olmayan insanlara bu kadar bilgi yeter. Olaylar hakkında bilgisi olmayanlar sadece Türk kökenliler değil, fakat diaspora Ermenileri, Süryaniler ve öteki hıristiyanlar da olayların gerçek tarihini bilmiyorlar. Sadece Ermenilerin soykırıma uğradıklarını ileri süren yorumları biliyorlar. Tarihin arka sayfasından haberleri yok. Yazılarım umarım onlar için de yararlı olmuştur. Aralarından Kürtlerinki de olmak üzere bana gönderilen küfür mesajlarına bakılırsa, yazılarım amacına erişti.

***

Önümüzdeki 23 Haziran pazartesiden itibaren yeni bir yazı dizisine başlıyorum. Ama bu yazıların yazarı ben değilim. Sekiz ya da dokuz yazı sürecek olan “Dünü ve Bugünü ile 1915 Olayları”nın yazarı, Ankara Orta Doğu Üniversitesi’nin tarih bölümü öğretim üyesi Doç.Dr.Ömer Turan. Konunun uzmanı olan Dr.Turan aynı zamanda Türk Tarih Kurumu’nda görevli.

Yıllardır bir yara gibi zonklayan ve Türklerin başının üzerinde bir kılıç gibi sallanan 1915 olaylarını bir uzmanın kaleminden öğreneceğiz.

Yorumlar kapatıldı.