Strasbourg
NTV-MSNBC VE AJANSLAR
5 Haziran 2003— Avrupa Parlamentosu’nun yıllık olağan Türkiye Raporu, Parlamento’nun Strasbourg’daki Genel Kurulu’nda bugün oylanacak. Bir grup parlamenter, Türkiye raportörü Oostlander’in hazırladığı rapora muhalefet şerhi koydu. Oostlander ise, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’yle tam üyelik müzakereleri için 2004’ün gerçekçi bir tarih olmadığını söyledi. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen da Türkiye için zamanın daraldığı ve reformların hızlandırılması gerektiği uyarısında bulundu.
AP’den bir grup parlamenterin koyduğu muhalefet şerhinde, Oostlander, raporuna yansıttığı dini yaklaşım nedeniyle eleştirildi. Rapora eklenen muhalefet şerhinde, Avrupa Birliği’nin en önemli rolünün dünyada hukuk devleti ve demokrasinin güçlendirilmesi yönünde çalışmak olduğu belirtildi ve Avrupa Birliği rolünün dini yaklaşımlara kapalı olması gerektiği ifade edildi.
VERHEUGEN: AB AVANTAJ SAĞLAYABİLİR
Bu arada, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen de, Türkiye’ye reform sürecinin hızlandırılması çağrısında bulundu. Asker kanadının Türkiye’nin üyeliği ile ilgili son açıklamalarını, “memnuniyet verici” diye nitelendiren Verheugen, birliğe üye ülkelere, Türkiye’ye yönelik tutumlarını netleştirmeleri çağrısında bulundu. Verheugen, birliğin Türkiye gibi bir Müslüman ülkeyi yanına almakla, avantaj sağlayabileceğini de sözlerine ekledi.
RAPORDA SERT ELEŞTİRİLER VAR
Oostlander tarafından kaleme alınan rapor ve beraberindeki karar tasarısında “Türkiye henüz Kopenhag siyasi kriterlerini tam olarak yerine getirmiyor” mesajı veriliyor. Raporda geçen yıllara oranla asker-siyaset ilişkileri ve din özgürlüğü konusunun ön plana çıktığı görülüyor. AB yolunda ‘asıl sorunun’ Türkiye’nin devlet yapılanması, yönetim biçimi ve rejimi olduğu görüşü savunularak, isim verilmeden ‘Kemalizm’ felsefesi isim vermeden eleştiriliyor. ‘Kemalizm’i açıkça eleştiren ifadeler, gelen tepkiler üzerine rapordan çıkarılmıştı. “Türkiye’deki ulus ve laik devlet konseptinin dini ve azınlık gruplarının dışlanması üzerine değil, hoşgörü üzerine kurulması gerektiği” kaydediliyor.
‘YENİ ANAYASA HAZIRLANMALI’
Din ve dinsel özgürlükler alanında ise, Türkiye’nin kendisini, üyesi olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında belirtilen tanımlamaya uyarlaması talep ediliyor.
Raporda ayrıca Türkiye’ye “12 Eylül Anayasası’ndan vazgeçip” Avrupa standartlarında yeni bir Anayasa hazırlaması çağrısında bulunuluyor. Hukuk devleti ve demokrasi alanlarındaki reformlarda da Ankara’ya 1949 yılından bu yana üyesi olduğu Avrupa Konseyi adres gösteriliyor. Bu çerçevde AİHM kararlarına tam olarak uyulması isteniyor.
‘KIBRIS’TAN TÜRK ASKERİ ÇEKİLSİN’
Kıbrıs konusunda ise her zamanki gibi sorumlu olarak Kıbrıs Türk Yönetimi ve Ankara gösteriliyor. “Kıbrıs’ta çözüm Türkiye’nin AB perspektifinin ilerlemesi için vazgeçilmez koşuldur” ifadesine yer veriliyor ve Ankara’ya adadaki askerlerini “çekmesi” çağrısında bulunuluyor.
‘ERMENİ SOYKIRIMI TANINMALI’
Raporda Ermeni soykırımı konusu doğrudan işlenmezken, Ankara’ya Erivan ile ilişkilerini düzeltmesi tavsiye ediliyor. Raporun bu bölümüne “Türkiye Ermeni soykırımını tanımalıdır” şeklinde, AP’deki komünist grup tarafından bir değişiklik önergesi sunuldu. Bu önerge raporla birlikte 5 Haziran öğle saatlerinde oylanacak.
AP raporu, Avrupa Komisyonu’nun sonbaharda açıklayacağı Türkiye ilerleme raporu öncesinde AB kanadında Türkiye konusundaki genel havayı yansıtıyor olması bakımından önem taşıyor.
Yorumlar kapatıldı.