Özdemir İNCE
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr.Ömer Turan’ın İsveç’in Upsala kentinde, 26 Mart 2003 tarihinde yapılan “Ermenilerin ve Diğer Hıristiyan Grupların Soykırıma Uğramaları Semineri”ne ilişkin izlenimlerini içeren mektubunu aktarmayı sürdürüyorum:
“Seminerin birinci konuşmacısı Ova Brink, hiç bir arşivde çalışmadığını, konuyla ilgili bilgi eksikliklerinin bulunduğunu belirttikten sonra, “genocide” kavramının doğuşunu, 1915 yılında Fransa, İngiltere ve Rusya’nın Ermeni olayları ile ilgili olarak Osmanlı idarecilerine karşı yayınladıkları bildiride ilk defa “Crime against humanity” kavramının geçtiğini, 1919 yılında İstanbul’da bir soykırım mahkemesinin kurulduğunu, ancak bu soykırımı yapanların ciddi bir şekilde yargılanmadıklarını söyledi. Söz alarak bu ve diğer mahkemeler konusunda kendi bildirimi sunarken geniş açıklamalar yapacağımı söyledim. İkinci konuşmacı Klas Göran da Türk ve Ermeni arşivlerinde Ermeni soykırımı konusunda bir araştırma yapmadığını, zaten Türk arşivlerinin kapalı olduğunu, Türklerin “Ermenileri yok ederek Ermeni sorununu ortadan kaldırmak istediklerini” Toynbee ve Morgenthau’ya dayanarak anlattı. Söz alarak Osmanlı arşivlerinin kapalı olmadığını, Türkiye’de bulunan herkesin Osmanlı arşivlerini kullanabileceğini, girdiği gün belgelerle buluşabileceğini anlatarak arşivin (www.devletarsivleri.gov.tr) şeklindeki web adresini tahtaya yazdım ve isteyenlerin buradan da başvuruda bulunabileceklerini belirttim. David Gaunt benden sonra tahtaya geçerek bu adresin üzerine “açık mı?” anlamına gelen “open?” yazdı. Üçüncü konuşmacı David Gaunt ise Türk arşivlerinin kapalı olduğunu, girmek için başvurduğunu, hâlâ beklediğini, 1821’den 1924’e kadar Osmanlı İmparatorluğu’nda 2.600.000 Hristiyan’ın öldürüldüğünü, Toynbee ve Morgenthau’ya dayanarak Birinci Dünya Savaşı’nda Ermeni ve Asurilerin soykırıma tabi tutulduklarını, bu dönemde Ruslar tarafından Müslümanlara kötü davranıldığının iddia edildiğini fakat bununla ilgili bir kanıt bulamadığını, farklı rakamların bulunduğunu, Osmanlı nüfus sayım sonuçlarının güvenilmez olduğunu, her sayımda farklı halk gruplarına yer verildiğini söyledi. Daha sonra Verde Shamoun, yaşlı bir Asuri ile yapılan video kaydını göstererek Asuri soykırımını, Katrin Hakopian da Ararat filminden bazı bölümler göstererek Ermeni soykırımı anlattılar. Asuriler masalarımıza Asuri soykırımı konusunda ekte örneği bulunan broşürleri bıraktılar.
Konuşma sırası bana geldiğinde bazı Ermeni ve Süryaniler söz alarak programda yer almadığı halde bana bu şekilde konuşma imkanı verilmesini yadırgadıklarını belirttiler. David Gaunt, kendisinin seminerin hazırlayıcılarından olduğunu belirterek kendisinden habersiz Türk elçiliğinin baskısıyla bana konuşma hakkı verilmesini tenkid etti.”
***
Doç.Dr.Ömer Turan’ın mektubunu pazartesi günkü yazımda aktarmayı sürdüreceğim
Yorumlar kapatıldı.