‘Dünden Bugüne’ Tercüman gazetesi yazarı H.C.Güzel bir ay önceki yazısına devam ediyor.
Hatırlarsanız, geçtiğimiz ay içinde “Ermeni Soykırım İddiaları” ile “Ermeni Sorunu ve Çözümü” başlıklı iki ayrı yazı kaleme almış; bu yazılarda söz konusu iddialara temas etmiş ve “Soykırım iddialarının esas hedefi olan Türkiye Cumhuriyeti, bu iftiralara ve saldırılara karşı kendisini gerektiği gibi savunamamıştır” demiştim. Sorunun çözümü ve iddialara karşı ne gibi tedbirler alınması gerektiği yönündeki “tekliflerimden” bir kısmını (Demokrasi, Diplomasi, Tarihle Barışmak, Sorunu Bilmek) açmış; bir kısmını da sıralamıştım.
Bugünkü yazımda, bu sıraladığım maddelerin birkaçını daha açmak ve böylece günümüzde olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da sık sık karşımıza çıkartılacak olan bu sorunun çözümü konusundaki tekliflerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
***
Arşivlerin Kullanılması:
Ermeni soykırımı iddiaları ve Ermenilerin yaptıkları mezalim hakkındaki gerçek bilgi ve belgeler arşivlerde, özellikle Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunmaktadır. Devletin ve bilim adamlarının uzun yıllar boyunca ihmal ettiği Osmanlı Arşivi’ne ancak 1984’den sonra ciddî şekilde sahip çıkılabilmiştir. Kendi tarihine ve mazisine sırtını dönmüş, peşin hükümlü, câhil ve ihmalkâr yönetimler Osmanlı Arşivi’ne gereken önemi vermedikleri için tasnif eksikliği yüzünden kullanılamayan Arşivlerimiz, “Ermeni propagandasının” başlıca kozunu teşkil etmiştir. Ancak, 1980’li yıllardan itibaren Osmanlı Arşivi’nde tasnif çalışmaları hızlandırılmış ve özellikle soykırım iddialarının sözkonusu olduğu 1915 sonrası döneminin tasnifi tamamlanarak araştırmalara açık hale getirilmiştir.
Arşivler konusunda;
· “Millî Arşiv Sarayı Projesi”nin gerçekleştirilmesi ve Osmanlı Arşivi malzemelerinin tamamının tasnifinin bitirilmesi,
· Tasnif edilen arşiv malzemelerinin yeni Türkçe’ye çevrilerek sadeleştirilip yayınlanması,
· Ermeni sorunu ve diğer önemli millî meselelerimiz ile ilgili arşiv malzemelerinin yaygın yabancı dillere tercüme edilerek yayınlanması,
· Osmanlı Arşivi’ne daha kolay ulaşılabilmesi için formalitelerin azaltılması,
· Dışişleri Arşivi’nin tasnifinin tamamlanarak araştırmacılara tümüyle açılması,
· Başkumandanlık, Harbiye Nezareti ve Umur-u Şarkiye Dairesi belgelerinin bulunduğu Genelkurmay ATASE Başkanlığı arşivinin tasnif çalışmalarının tamamlanmasıyla araştırmacılara açılması,
· Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerinin açılması,
· Diğer ülkelerin arşivlerinin süratle taranarak gerekli belgelerin yayınlanması,
· Arşivlerin elektronik ortamda değerlendirilmesi,
sağlanmalıdır.
***
Ermeni Sorunu Araştırma Merkezi Kurulması:
Türk Tarih Kurumu’nun çok değerli başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun gayretleri ile, kurum bünyesinde kurulan araştırma ünitesi, son 6 aydır Ermeni sorunu konusunda çok değerli çalışmalar yürütmektedir. Ermeni sorunu konusunda Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde verimli çalışmalarını sürdüren ve Ermeni mezalimini araştıran merkez ile Avrasya Araştırmaları Merkezi (ASAM) bünyesinde teşkil edilen stratejik araştırma biriminin çalışmalarını da takdirle takip ediyoruz. Ancak, Dışişleri Bakanlığı’nın koordinasyonu ile geniş bir uzman kadrosu ve yeterli finansmanı karşılanacak “Ermeni Sorunu Araştırma Merkezi”nin kurulması daha fazla vakit kaybedilmeden gerçekleştirilmelidir.
***
Üniversitelerin Araştırma İmkânlarının Artırılması:
Türkiye’deki üniversiteler özellikle son yıllarda bütçe imkânlarının olmayışı ve aşırı ders yükü yüzünden araştırma yapamaz duruma düşmüşlerdir. Tıp ve mühendislik alanlarındaki döner sermaye imkânlarından mahrum bulunan sosyal bilimler konusunda ciddî araştırmalar ve yayınlar yapılamamaktadır. Sosyal bilimciler, özellikle tarihçiler, teknik altyapı, kadro ve bütçe imkânlarının yokluğu sebebiyle yurt içi ve yurt dışındaki kaynaklardan faydalanamamakta ve yeni araştırmalar yapamamaktadırlar. Üniversitelerdeki araştırmacıların orta öğretimdeki öğretim elemanlarından farkları kalmamıştır.
Üniversitelerin bünyesinde özellikle Ermeni sorunu konusunda yapılacak araştırmalar, yayınlar ve diğer benzeri faaliyetler, kurulacak Ermeni Sorunu Araştırma Merkezi tarafından desteklenmelidir. Üniversitelerde “Ermeni sorunu uzmanları” yetiştirilmelidir.
***
Lobicilik Faaliyetleri:
Dışişleri Bakanlığı’nın tahminlerine göre, Ermeni diasporası ABD içinde yılda en az 50 milyon dolarlık lobicilik harcaması yapmaktadır. Bu miktarın, diğer ülkelerde yapılan harcamalar ile birlikte 100 milyon dolarlık bir harcama kapasitesine ulaşabileceğini tahmin etmek zor olmayacaktır. Ermeni lobisinin soykırım propagandalarına karşı Türk lobisinin birkaç milyon dolarlık harcama kapasitesi, kıyaslanamayacak hazin bir durumun ibret levhası gibidir. Bir gecede milyarlarca doların el değiştirdiği ülkemizde, bu miktar, içi boşaltılan bir bankanın yüklediği zararın onda birinden daha azdır. Esasen lobicilik faaliyetleri için gereken finansmanın Türk diasporası, yurt dışındaki Türk vatandaşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör tarafından sağlanması gerekir. Yeterli şekilde izah edildiği takdirde sokaktaki sade vatandaşın, tarihine, milletine, şerefine sahip çıkacağına ve bundan çok daha fazla imkânı sağlayacağına inanıyoruz.
Lobicilik faaliyetleri konusunda;
· ABD’de ve diğer ülkelerdeki en güçlü lobi olan ve gerçek soykırımın ne olduğunu çok iyi bilen Yahudi lobisi ile Ermeni sorunu konusunda işbirliği yapılması,
· Avrupa’da Azerî, Arnavut, Boşnak ve Kuzey Afrika ülkeleri lobileri ile işbirliği yapılması,
· Avrupa’da, Avustralya’da, ABD’de, Orta Doğu’da yaşayan Türk vatandaşlarının bu konuda devreye sokulması,
· Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerin vatandaşlıklarına geçmelerinin teşvik edilmesi,
sağlanmalıdır.
***
Çözüm tekliflerime yarın kaldığım yerden devam edeceğim.
hcguzel@tercumangazete.com
Yorumlar kapatıldı.