12 Mayıs— Rapor ve buna bağlı tavsiye kararı, AFET’de geçen ay sonu yapılan görüşmelerde yoğun eleştirilere hedef olmuştu. Türkiye’den gelen yoğun tepkiler ve Avrupa Parlamentosu üyelerinin eleştirileri üzerine, raportör Oostlander, karar tasarısında Kemalizm konusunda kullandığı ifadeleri geri çekeceğini açıklamıştı. Oostlander, taslak raporunun ilk halinde, “Kemalist felsefenin, Türkiye’nin AB üyeliğine engel oluşturduğunu” iddia etmişti.
Rapora bağlı tavsiye karar tasarısında, 3 Kasım seçimlerinde güçlü çoğunlukla iktidar olan AKP’nin, reformları gerçekleştirme alanında büyük sorumlulukları bulunduğu belirtilerek, seçimlerdeki yüzde 10 barajı eleştiriliyor ve bugünkü TBMM’nin, seçmenin sadece yüzde 55’ini temsil ettiği üzerinde duruluyor.
‘MGK KALDIRILSIN’
“Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunmasının, Türkiye-AB ilişkileri açısından temel önemde olduğu” savunulan raporda, Türkiye’deki devlet yapısında kökten değişiklikler yapılması gerektiği öne sürülüyor. “AB’nin siyasi değerlerinin, Yahudilik ve Hıristiyanlık kültürüne dayandığının, ancak bu değerlerin İslam ağırlıklı bir toplum tarafından da kabul edilebileceğinin ve savunulabileceğinin” ifade edildiği tasarıda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Türk halkı tarafından güvenilir bir kurum olarak görülmesi eleştiriliyor. Tasarıda, MGK ve RTÜK gibi kurumların kaldırılması da isteniyor.
‘MİLLİYETÇİLİK VE LAİKLİK AB İLE UYUMSUZ’
Türkiye’nin milliyetçi ve laik yaklaşımlarının AB modeli ile uyumsuz olduğu iddia edilen tasarıda, “bu engelleri ortadan kaldıracak yeni bir anayasa ihtiyacı olduğu” savunuluyor. Tasarıda, Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye’nin “cesur kararlar almaları”, Ermenistan’a ambargoya son verilmesi, Türk ve Ermenilerin geçmişteki sorunları aşmak için diyalog kurmaları gibi istekler de yer buluyor.
Rapor ve buna bağlı tavsiye karar tasarısı, Dışişleri Komisyonu’ndan sonra, 2 Haziran’da AP Genel Kurul oturumunda son kez oylanacak.
Yorumlar kapatıldı.