İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Koruyucu Hekimlik II

Konular tatsız da olsa okumanızı rica edeceğim. Toplumumuzun sağlıklı olması başarılı tedaviler uygulayan hekimlerle değil, sağlığına sahip çıkan bireylerle olabilir. Koruyucu hekimlikle ilgili konulara devam edeceğiz.

Bu günkü konumuz kanımızdaki yağlar.
Kanımızda iki grup yağ var : kolesteroller ve trigliseridler. Bunların artması bazı risklere neden olur. Risklerden birincisi damarların – özellikle kalp damarlarının – gittikçe daralması ; ikincisi ise yağdan
zengin kanın daha kolay pıhtılaşmasıdır.

Kolesteroller

Kanımızda 3 türlü kolesterol vardır :

– HDL kolesterol ( High Density Lipoprotein- Yüksek yoğunluklu )

– LDL kolesterol ( Low Density Lipoprotein- Düşük yoğunluklu )

– VLDL kolesterol ( Very Low )

Bunların toplamı Total Kolesterolü verir. Laboratuarda toplam kolesterol tek başına ölçüldüğü gibi üçü ayrı ayrı da ölçülür.

Kolesteroller yaşam için hayatî önemi olan maddelerdir. Bazı besinler kolesterol içerir. Fakat bize gerekli olan kolesterolün ancak % 15-30 u besinlerle alınır. Geri kalanını karaciğerimiz imal eder (kolesterol sentezi). Özellikle geceleri, biz uyurken, karaciğer, kolesterol imalâtına devam eder. Yeterli miktarı imal ettikten sonra bu sentezin artık durması gerekir. O sayede kandaki düzey normal miktarı geçmez. Fakat bazı kimselerde karaciğer gereğinden fazla kolesterol imal eder ve kandaki düzey yükselir. Karaciğerin bu gereksiz üşgüzarlığı çoğu zaman irsîdir, yani genlerle nesilden nesle geçer. Bu gibi kimselerde besinlerle alınan kolesterol sıfırlansa bile kandaki düşüş az olur, yine yüksek düzeyde kalır.

HDL kolesterole “iyi kolesterol” diyoruz. Damarlarda duvara yapışmaz ve damarı daraltmaz. Aksine LDL kolesterolün-yani kötüsünün- damara oturmasını kısmen önler. HDL kolesterolün kandaki miktarı %40 mg ın üstü olmalıdır. Ne kadar çoksa o kadar iyidir.

LDL kolesterole “kötü kolesterol” denmektedir. Kandaki miktarı %130 mg ı geçerse damar duvarına, özellikle kalp (koroner), beyin ve göz damarlarına, sıvanır. Damar gittikçe daralır. Damar duvarına sıvanmış olan kolesterolün üstüne kandaki kalsiyum da zamanla çöker. Damarlar hem daralır, hem de sertleşerek elastikiyetini kaybederler. Buna “damar sertliği” (ateroskleroz) denir.Tabiî bu olay uzun seneler zarfında olur. LDL kolesterolü 130 un üstünde olan bir kimsede koroner damarlarda %50 daralma oluşması için 20 sene geçmesi gerekmektedir. Fakat %50 ye ulaşıldıktan sonra olay hızlanır ve 4-5 sene içinde tıkanma oluşur. 40 yaşına kadar hiç kan tahlili yapılmamış olan bir kimsede LDL yüksek bulunduğunda bunun kaç seneden beri yüksek olduğu bilinemez. Belki de 18 yaşından beri yüksektir. Bundan dolayı babasında yüksek kolesterol tesbit ettiğimiz bir gencin de tahlilini ısrarla istemekteyiz. Olayın başında önleyici tedbirler alınmalıdır. LDL kolesterol üst seviyesi 130 olarak kabul edilmişse de bu miktar sağlıklı kişiler için geçerlidir. Koronerlerinde veya diğer damarlarında darlığı tesbit edilenlerde, infarktüs geçirmiş olanlarda, bypass amelyatı veya anjioplasti (balon ve stent) yapılmış olanlarda, beyin damarlarında veya göz damarlarında problemleri olanlarda LDL miktarı kesinlikle 100 mg ın altında olmalıdır.

VLDL kolesterolü LDL kadar tehlikeli değildir. Yine de %50 mg ı geçmemelidir.

Total kolesterol ilk bakılması gerekendir. Total kolesterol %200 mg ı geçmemelidir. 200 ün altında ise diğerlerini ayrı ayrı bakmanın gereği yoktur (gereksiz fazla ödeme !).

Kolesterol yükselmelerinde eskiden etkili bir tedavi uygulayamıyorduk. Sadece diyetle az miktarda düşme oluyordu. Kaldı ki çok sıkı bir diyeti ömür boyu sürdürmek de zordu. Bugün ‘statin’ grubu ilâçlar sayesinde kolesterol düzeylerini istediğimiz yerde tutabiliyoruz. Statinler, karaciğerdeki kolesterol sentezini frenlemektedir. Son senelerde çıkan üçüncü nesil statinler (örneğin Lipitor, Ator, Tarden, Zocor) hemen hemen zararsızdırlar. Karaciğere dokunma konusu çok abartılmıştır. İlâç alan her hastada karaciğer testi olarak ALT (SGOT) de baktırmaktayız. Bu güne kadar, ALT si yükseldiği için tedavisini kestiğim bir tek hastam olmadı. Hatta, aylardan beri her gece 40 mg Lipitor alan hastalarımda bile bir sorun çıkmadı. Bu ilâçların kas ağrılarına yol açtığı da söylenmiştir.Kaslara zarar verdiğinde kanda CKP enzimi yükselir. Bu güne kadar bu yan etkiye de rastlamadım. Bayer firmasının çıkardığı bir ilâcın kaslara zarar verdiği görülür görülmez hemen yasaklandı. Gazetelerde bu haber bütün kolesterol ilâçları içinmiş gibi aksetti ve hastalarımız tedavilerini kestiler. Gazeteler büyük kötülük etmiş oldular. Kolesterolle mücadele sonucu ileri ülkelerde koroner ve beyin damarları ile ilgili hastalıklar azalmıştır.

Trigliseridler

Kanda bulunan ikinci tip yağ trigiseridlerdir. %200 mg a kadar normaldir. Tek başına trigliserid yüksekliği tehlikeli değildir. Fakat trigliserid yüksekliği ile birlikte HDL düşüklüğü varsa (HDL 40 ın altında ise) damarlar için yine tehlike vardır. Trigliseridler diyetteki yağın kısıtlanması ile düşürülebilir. Fazla yüksek olanlara trigliseridi düşüren ilâç (Lopid) verilebilir.

HDL yi arttırıcı bir ilâç yoktur. Anadolu halkında HDL düşüklüğü yaygındır. Bu da genetiktir. HDL düşüklüğü olan birinde LDL ve/veya trigliserid yüksek değilse pek bir tehlike yoktur. HDL yi bir miktar arttırmak için yürüyüş (ve spor) yapılmalı ve kırmızı şarap içilmelidir. Her akşam bir bardak kırmızı şarap birçok şeye iyi geldiği gibi kolesterole de iyi gelir. Yeşilaycılar bana kızacaklar ama bu söylediğim benim tesbitim değildir, kitaplarda yeri vardır.

Kolesterolü için ilâç verdiğimiz hastaların bir bölümüne ilâcı zor kabul ettirebiliyoruz. Hemen ilâcın zararı dokunacağından bahsediyorlar. Halbuki en değerli şeylerini, damarlarını, tehlikeye atıyorlar. İlâçlarla kolesterol düşer, bırakır bırakmaz da yükselir. Yani kolesterol yüksekliği hastalığı (hiperkolesterolemi), tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığı gibi ömür boyu devam eder ve onlar gibi de irsîdir. Ömür boyu ilâç gerekir, fakat kolesteol düştükten sonra ilâç miktarı da azaltılır. Ayva yaprağı, kekik otu ve daha pek çok bitkisel tedavilere bel bağlayanlar vardır, fakat sonuç alınamaz. Yine de bu alternatif tedavilerin bir zararı yoktur, onlarla birlikte de kolesterol düşürücü ilâçlar alınabilir.

Yorumlar kapatıldı.