Murat Çelikkan
Bugün 24 Nisan. Özellikle diaspora Ermenileri için ‘Ermeni soykırımı’nın anıldığı gün. Yani Osmanlı devleti döneminde bize göre yaklaşık 400 bin, bazı kaynaklara göre 1-1.5 milyon Ermeni’nin özellikle tehcir uygulaması nedeniyle yaşamını yitirdiği olayların başlangıcının 88. yıldönümü. Çok kalmadı, 2015’te bütün dünyada 100. yıldönüm çerçevesinde kıyamet kopartılacak. Yakınlarını kaybetmiş bu acılı ulusun bunu nasıl anacağı, bizim işimiz değil. Ama Türkiye Cumhuriyeti bu konuda da devekuşu politikasını sürdürdüğü sürece başının daha çok ağrıyacağı kesin. Bakın ‘yeni’, ‘umut bağlanan’, ‘yapısal reformcu’ AKP iktidarı uygulamasına.
Milli Eğitim Bakanlığı, ‘asılsız soykırım iddialarıyla mücadele’ amacıyla bir dizi etkinlik planlamış. Bakan Hüseyin Çelik yayımladığı genelgede, asılsız soykırım iddialarıyla mücadele kapsamında Ermeni, Yunan-Pontus ve Süryani iddialarına ilişkin konuların, ilköğretim ve ortaöğretim okullarının ders programına alındığını anımsatarak, bu konuda hizmet içi eğitim verildiğini de belirtmiş. Diyesiymiş ki “Birlik ve bütünlüğümüze yönelik her türlü tehdide karşı yapılacak en önemli mücadele, tarihi gerçekleri güçlü bir üslupla ifade edebilen bir gençlik yetiştirmek ve kamuoyu oluşturmaktır.” Genelgeye göre, bu çerçevede, ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında ‘Ermeni iddialarının asılsız olduğu’ temasını işleyen konferanslar düzenlenecek, ayrıca tüm öğrencilerin katılabileceği ‘1. Dünya Savaşı’nda Ermeni İsyanı ve Faaliyetleri’ konulu kompozisyon yarışması düzenlenecekmiş. Bu tartışmalı tarihi gerçekler üzerine tek yanlı bir beyin yıkamadan başka bir şey değil. Böyle yetişen gençler, herhangi bir tartışma ortamında ilkel, ezberlenmiş, milliyetçi iddiaları tekrarlamak dışında bir şey yapamaz. ‘Yeni’ ve ‘yapısal reformcu’ hükümetimiz de bu kadar.
….
Yorumlar kapatıldı.