Sevgili cemaatim!
Tarih, Tanrı’nın yapmış olduğu sayısız büyük olaylara tanıklık etmektedir. Bu olayların büyük bir bölümü, okuyarak ibret almamız, hayran kalmamız, nurlu imanımızın ışığında manen derinleşmemiz ve güçlenmemiz için Kutsal Kitap’ta ve Kilise tarihi eserlerinde kaydedilmiştir. Maalesef hafızamızın zayıflığı nedeniyle, o mucizevi muhteşem olayları bize sık sık hatırlatacak vesileler yaratmak gereğini hissediyoruz. Dini bayramlar işte böyle bir amaca hizmet etmektedirler.
Kutsal Kitap’ta hangi olay, hangi mucize en sık hatırlamaya değer acaba? Evrenin yaratılışı mı? Mısır’dan çıkışta Kızıl Deniz’in yarılışı mı? Sina Dağı tepesinde On Emirlerin verilişi mi? Kurtarıcımız’ın yaşamıyla ilgili muhteşem olaylar mı? Rab’bin o kadar çok büyük işleri var ki! Doğal olarak tümü de anılmaya ve kutlanmaya değer! Onların her birinin yeniden anılması bizleri manen güçlendirmekte ve imanımızda pekiştirmektedir. Bununla birlikte, öncelik söz konusu olduğunda, biz Hristiyan imanlılar, Tanrı’nın Oğlu, Rab’bimiz ve Kurtarıcımız olan İsa Mesih’in yaşamı ve sözleri üzerinde odaklanmamız ve her fırsatta O’nun Kişiliği’nin yüceliğini anmamız gerekmektedir.
Diğer bütün tarihi Kiliselerde olduğu gibi, Ermeni Kilisesi’nde de yapılmakta olan toplu ibadet törenleri içinde en yaygını Surp Badarak, yani Rab’bin Sofrası’dır. Fakat bazen yapılan törenin dış süsüne ve sanatsal yönüne, ilahilerin görkemli seslendirilişlerine, törenin biçimsel gereklerini titizce yerine getirme kaygısına kapılarak, onun özünü teşkil eden asıl sırrın farkına varmaktan geri kaldığımızı itiraf etmeliyiz. Halbuki Surp Badarak her şeyden önce Mesih’in tüm insanların günahlarının affı ve bağışlanması için kendini kurban olarak sunmasıdır. Niçin başka birisinin değil de, Mesih’in kurban olduğunu hiç düşündük mü? Rab İsa’nın başkalarından farkı nedir? Ya da tüm Hrisitiyanlarla birlikte “Ve bir Rab İsa Mesih’e: Tanrı’nın Oğlu’na, Baba Tanrı’dan Biricik-Doğan’a, Baba’nın varlığından olana, Tanrı’dan Tanrı, Işık’tan Işık, gerçek Tanrı’dan gerçek Tanrı, doğmuş ama yaratılmamış, Babayla aynı doğadan olana” inandığımızı ilan ederken sözlerimizin ne anlama geldiğini tam olarak biliyor muyuz?
Genel olarak halkımızın Kutsal Vaftiz törenine yaklaşımı da buna benzemiyor mu? Sorular incitici olabilir, ama yine de bunları zaman zaman kendimize sormakta yarar vardır. Törenlerde hazır bulunanların büyük çoğunluğu, vaftiz edilen bebeğin, Mesih’in çarmıh üstündeki ölümüne, O’nun gömülüşüne ve üçüncü gün dirilişine paydaş olup, Mesih’in mirasçısı, Kutsal Ruh’un tapınağı ve Tanrı’nın yeni doğmuş bir evladına dönüştüğü gerçeğiyle ilgileniyorlar mı? Yoksa daha fazla çocuğun güzelliği, anne ve babasının, vaftiz babası ve annesinin veya diğer davetlilerin ne giydikleriyle mi ilgililer? Dini Nikah törenlerinde de aynı yaklaşım etkin değil mi? Gelin ve damat, Kilise’nin en küçük birimini teşkil edecek olan yeni yuvalarını Rab’bin Sözü’nün sağlam kayası üzerinde kurmak için Tanrı ve herkesin huzurunda ant içerlerken, törenlerde hazır bulunanlardan kaç kişi törenin bu özüne dualarıyla katılmaktadır? Hatta çoğu kez içeriğine dikkat etmeden veya duayı bize öğreten Rab’bi aklımıza bile getirmeden “Rab’bin Duası”nı bir makine gibi okumadığımızı söyleyebilir miyiz?
Resul Pavlos kendi yetiştirdiği sevgili öğrencisi genç Timoteos’a yazdığı mektupta sanki aynı endişelerle “Ölümden dirilmiş İsa Mesih’i anımsa” öğüdünde bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, O’nun sözlerinden, O’nun yaptıklarından ve O’nun geçtiği elem yolundan esinlenirken, İsa Mesih’in gerçek ve yaşayan Kişiliği’ni gözardı etmemeyi öğütlemektedir. Diriliş mucizesiyle sadece tarihi bir olay değil, bunun yanı sıra tarihi bir Kişiliğin de anımsanması gerekmektedir. Öyle ki, Mesih’in görkemli Kutsal Dirilişinin tarihsel olayını anımsarken, Dirilmiş Kurtarıcı’nın kendisinin gözardı edilmemesini vazgeçilmez bir zorunluluk olarak görmektedir.
Sevgili Cemaatimiz!
Rab’bimiz İsa Mesih “günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve üçüncü gün dirildi. Petrus’a ve onbir havarilere göründü. Daha sonra beş yüzden çok kardeşe göründü… Bundan sonra Yakub’a sonra bütün havarilere göründü” (I Korintliler 15:3-7).
Kilisemizin Sevgili Evladı!
Gel ve tüm dikkatini Dirilmiş Kurtarıcı üzerinde yoğunlaştır. “İsa’nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı’nın O’nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın. Çünkü insan yürekten iman ederek aklanır, imanını ağzıyla açıklayarak kurtulur” (Romalılar 10:9-10).
Sevgili Cemaatimiz!
Rab’bimiz ve Kurtarıcımız’ın çektiği elem, haça gerilmesi, gömülmesi ve görkemli Kutsal Dirilişi tarihte bir kez gerçekleşti. Tarihte vuku bulmuş ve bir daha tekrarlanmayacak olan, Tanrı tarafından bizim için gerçekleştirilen bu muhteşem olayların lütufları sayesinde bugüne kadar her çeşit ruhani bereketlerle donandık ve donanmaya devam ediyoruz. Bununla birlikte Rab İsa, sadece tarih ve din bilimi kitaplarından incelenecek herhangi bir tarihi kişilik değildir. Rab İsa “İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim” (Matta 28:20) diyen Dirilmiş Kurtarıcı’dır ve dünyanın sonuna dek bizimle aynı zamanı paylaşmaktadır. Diriliş mucizesi bir kez cereyan etti, fakat Dirilen her an bizimledir.
O halde seslerimizi Dirilmiş Mesih’in görkemini kuşaktan kuşağa ve çağdan çağa hiç durmadan yüceltmiş olan ruhani atalarımızın sesleriyle birleştirelim:
“Ya Rab! Dirilişine yücelik olsun.
Ey Kurtarıcım!
Tüm yaşamım boyunca Seni yüceltmekten asla geri durmayacağım!”
Sevgili Cemaatimiz!
İmanımızda derinleşelim, ümitle cesaretlenelim ve sevgiyle güçlenelim, Dirilmiş Kurtarıcı’nın nurlu yolunda yürümeye devam edelim. Mesih’in Görkemli Kutsal Dirilişinden aldığımız cesaretle pekişelim, ve bugün bir kez daha birbirimizi selamlayarak müjdeleyelim:
Yaşamımızı yenileyen ve bizlere yeni bir canlılık getiren Surp Zadik Yortusu münasebetiyle, Ermeni Kilisesi’nin tüm evlatlarını takdis dualarımızla kutluyoruz. Rab İsa’nın sevgisiyle içtenlikle tüm Episkoposlarımızı, Rahiplerimizi, Kâhinlerimizi, Kalfayan Başrahibesini, Sargavaklarımızı, Kilise Korolarımızı, Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakıf Yönetim Kurulu’nu, Başhekim ve Hekimlerini, Cemaat Kuruluşlarının ve Kiliselerin Vakıf Yönetim kurullarını, Kadın Kollarını, cemaat okullarının müdür ve öğretmenlerini, okul aile birliklerini, yoksullarla dayanışma kollarını, okullardan yetişenler derneklerini ve sosyal ve kültürel işlevli tüm kuruluşları, Ermeni basınının tüm yazar ve emektar çalışanlarını, ve tüm sevgili ve imanlı cemaatimizi kutlar, kendilerine Diriliş Yortusu mutluluğu dilerken, cemaatimizin ruhani yapılanması, eğitim ve hayır faaliyetlerindeki başarıları için dua ediyoruz.
Bu yıl Surp Zadik kutlamalarında savaştan zarar gören Irak’taki Ermeni Cemaatinin yüreklerimizde özel bir yeri bulunuyor. Onlar Irak’ın diğer halklarıyla birlikte geçen on yıl boyunca ve özellikle son bir ay zarfında korku ve endişe dolu anlar yaşadılar, maddi ve manevi kayıplara, yıkıntı ve talana uğradılar. Kutsal Kitap’ta önemli bir yeri olan tarihi Irak’ın hürriyet içinde, insan haklarına ve demokrasiye dayalı bir rejimde yeniden yaşam bulması için kalplerimizin derinlerinden gelen dualarımızla Rab’be yakarıyor ve bu komşu ülkemiz ve insanları için en iyi dileklerde bulunuyoruz.
Surp Zadik ve Kutsal Diriliş Yortusu münasebetiyle başta Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan cemaatleri olmak üzere, tüm kardeş kilise önderlerini, ruhanilerini ve imanlılarını biraderane selamlarımız ve iyi dileklerimizle kutluyoruz.
Diaspora’daki Bolsahay, Tıbrevank, Getronagan, Esayan ve Mıhitaryan okulları derneklerini, diasporanın zor şartları altında olanakların elverdiği ölçüde geleneklerini yaşatan, ülkemiz ve şehrimizle olan manevi ve ailevi bağlarını koruyan imanlı Kilise üyelerimizi de pederane takdis ve dualarımızla kutluyoruz.
Kutsal Diriliş Yortusu münasebetiyle Eçmiyadzin’deki Tüm Ermeniler Katolikosluğu, Antilyas’daki Kilikya Katolikosluğu ve Kudüs Patrikliği’nin esenlik ve bekaası için dua etmeye devam ediyoruz. Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II Hazretleri’ni, Kilikya Katolikosu Aram I Hazretleri’ni, Kudüs Ermeni Patriği Torkom II Hazretleri’ni, kendilerine bağlı rahipler topluluğunu ve Ermeni Kilisesi’nin tüm ruhani önderlerini biraderane duygularımızla ve yortunun ümit dolu müjdesiyle selamlıyoruz.
Orhnyal e Harutyunın Kristosi!
Mesih Ölülerden Dirildi!
Mesih’in Dirilişi Kutlu Olsun!
Rab İsa Mesih’te dualarımla,
İstanbul Başepiskoposu &
Türkiye Ermenileri Patriği
Yorumlar kapatıldı.