İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

azg : BARİS HERUNİ: GÜNEŞ, KARAHUNÇ VE ERMENİLER´İN KÖKLERİNE DAİR

Güneş Projesi: Yeni tip güneş enerji istasyonları yaratma konusunda son 10 yılın en büyük projesiydi. “21 yy.ın yarısında doğal enerji kaynakları olan petrol, kömür ve gazın biteceğini dikkate alırsak, daha 20 yıl öncesinden güneş istasyonları kurma konusundaki çabaları anlayabiliriz. Ancak bu çalışmalar 2 sebeple çıkmaza girdi; Arşimet’in de bildiği (O’ndan 5000 sene önce Ermeniler’in zaten bildiği)geleneksel metottu bu, aynalarla güneş enerjisini toplayıp, bir noktaya yansıtmak ve ısı yaratmak. İnşa edilen bütün istasyonlar da bu şekilde yapılmıştır. Neden farklı bir şekilde düşünmüyorlar, bilmiyorum” diyor Heruni.

1992de Rusya’dan, Güneş enerji istasyonu kurma konusunda izin alıp, 1993de Ermenistan Hükümeti’ne başvuran Heruni, devletin en yüksek kademesinden, ülkenin böyle bir şeye ihtiyacı olmadığı gerekçesiyle ret cevabı aldı. “Bunu duyan İngilizler hemen finansal destek verdiler, ve benim şartımla ilk istasyon Ermenistan’da kurulacaktı” diyerek devam ediyor Heruni, ” ilki 350 kw, sonra 1/3 Mw ve daha sonra da 1,5 Mwlık istasyonlar olacaktı bunlar. 1994-1996 yıllarındahızla devam eden çalışmaları kesmek zorunda kaldım. Niye? Çünkü İngilizler yaptıkları piyasa araştırmaları sonucunda, birçok ülkeden konuya talebin yüksek olacağını, bugün milyon sahibiyseler yarın milyar sahibi olacaklarını anlamışlardı. Benden gizli patent hakkını elde etmeye çalışıyorlardı. Bunları öğrendiğim gibi, önerdikleri meblağı reddettim. 1998de İngiliz Patent İşleri Başyargıcı’na başvurdum. Yargıç kararı benim lehime verdi ve herkesin beklediğinin aksine, yaptığı ilamda ” Prof. Heruni, bütün patent ve patent taleplerinin gerçek ve tek mülkiyet sahibidir” dedi” diyor Heruni.

Başından beri özel finansmana karşı olan ve Ermenistan Hükümeti’nin konuya sahip çıkmasını isteyen Heruni, “piyasanın büyük oluşunu dikkate alarak, metal konstrüksiyon imal edebilen 10 fabrikanın kurulmasının amaca uygun olduğunu, yılda 100 güneş eneji istasyonu üretilebileceğini, herbirinin en az 1 milyon dolar kar getireceğini, dolayısıyla yılda 100 milyon doların devlet bütçesine gireceğini” de belirtiyor.

Deneme ünitesinin yapımı için 1-1,5 milyon dolara ihtiyaç olduğunu söyleyen Heruni, ” bizim hükümetimiz ne zaman akıllanır, bilmiyorum. Artık beklemeyezamanım da yok. Birleşik Devletler’deki zengin yahudilerden, projenin İsrail’de uygulanması için 500 milyon dolar teklif aldım, reddetttim. Başkalarına yalvarmaktansa, aç kalmayı tercih ederim. Artık hükümeti bekleyemem, tanınmış iş adamı Hrant Vartanyanla, bu sene uygulamaya geçmek üzere, konuyla ilgili ön anlaşmayı yaptık. Umut ediyorum ki hükümet, bundan sonra bilime daha fazla dikkat gösterir. Bilimi olmayan bir milletin geleceği de olmaz” diyor.

Radyofizik enstitüsünün 850 çalışanından bugün 250si kalmış durumda. En iyi elemenlar ise, durumlarından ötürü televizyon tamirciliği yapıyorlar…

Karahunç: “Karahunç bir mucize. Yıldızların hareketleriye, burada 7500 yıl önce büyük ve gelişmiş bir uygarlığın yaşadığını anlıyoruz. Bunu kimse reddedemez. Şimdi bütün dünya bu yıldızgözlemevini konuşuyor. Dünya üzerinde, 5000 seneden daha eski bilinen uygarlık yok. Karahunç gözlemevi İngiltere’deki Stonehange’den 3500 ve Mısır’daki piramitlerden 3000 yıl daha eski. Bu gerçeği hiç kimse değiştiremez. Uygarlık buradan yayılmış olup, piramitleri de ermeniler inşa etmiştir. Ermenistan’da da bu gerçeği kabul etmek istemeyen tarihçi ve arkeologlar var ancak reddedemezler. Erivan, Moskova ve İtalya’da bilimsel makalelerim yayımlandı. Washington’da, tarihi eserleri yıldızların hareketine göre tarihleyen bir uzman var. Kendisine gönderdiğim verileri değerlendidikten sonra, bizim yaptığımız çalışmalara hayranlık duyduğunu söyledi.” diyor Heruni.

Ermeniler’in Kökeni: Heruni’nin hummalı bir şekilde üzerinde çalışdığı kitabının ismi bu. Kitabın bilimsel ve kültürel açıdan önemli olacağını söylüyor Heruni ve devam ediyor ” Ermeniler’in eski tarihi şaşkınlık yaratacak ölçüde deforme edilmiş, başkalarına maledilmiş, çalınmış, görmemezlikten gelinerek insanlığın eski tarihinden dışarı atılmış. Bundan ötürü de cevabı bilinmeyen birçok bilmece var. Örneğin, Stonehange’i kim ve niçin inşa etti, yörede oturanların bilimsel düzeyi bunu yapmaya yeterli değildi. Anlaşılıyor ki dışardan gelmiş bir uygarlık. Neredendir bilinmez, gene Orta Amerika’da 6000 sene önce inşa edilen piramitleri yapanlar belli değil. ancak biliniyor ki, yöredeki uygarlık yeni.”

Kitap 3 kısımdan oluşuyor. Birinci kısımda, Karahunç’un bilimsel temellendirilmesi, fotograflar eşliğinde yapılıyor. İkinci kısım ise “Ermeni Dili’nin analizi” başlığını taşıyor. Dildeki verilerden yararlanarak yaptığı analizle ilgili Heruni: ” Yaptığım analiz gösteriyor ki, Ermeni dili kendi başına gelişmiş olup, Ermeni alfabesindeki her bir harfin anlamı vardır. Harflerin anlamsal değerlerini bulduktan sonra o kanıya vardım ki, ermeni dili en az 10 bin yaşında. Başlangıçta 19 harf olmuş. Bunları 2 satır halinde dizdiğimde şunu okudum:

Heruni için bilimde kalıplar yok. Ne radyofizikde ne de diğer dallarda. ” Nasıl oldu da, kral Ardaşes kendi ülkesinde, kendi halkı için aramice bir sınır taşı dikti” diyor Heruni ve şaşkınlığını gidermek için büyük bilim adamı, kaydı aramice değil -bütün arkeologların yaptığı gibi-, ermenice okuyor. Büyük incelemelerden sonra, Heruni’nin sözleriyle, ermenilerin eski alfabesiyle şu okunuyor:

Kitabın 3. kısmında Hristiyanlık öncesi döneme ilişkin kendi gözlemlerini sunar Heruni, ve tekrar Karahunç, ermeni dili analizi ve çoklarınca alışılagelmedik ve belki de kabul edilemez diğer kanıtlardan faydalanarak.

” Akıl gerekiyor. Bilimadamı sadece varolan verilerle hareket eden kişi değildir. Gerçek bilim adamı herşeyle ilgili bilgi sahibi olmalı, -tarih, arkeoloji, yıldızbilim vb.- ki, kanıtları doğru işleyip bir zincir bütünlüğüne ulaştırabilsin.” diyor Heruni.

Kendisi de bilim adamının o türüne ait, ülkesine ve evrene zincirlenmiş olanlardan.

Ruzan Boğosyan

Yorumlar kapatıldı.