Surp Zadig (Paskalya) öncesi yedi haftalık Medz Bahk (Büyük Oruç) döneminin tam ortası 26 Mart 2003 Çarşamba gününe rastlıyordu. Her yıl olduğu gibi, “Miçink” (orta, half-time) duaları için Sp. Asdvadzadzin Patriklik Merkez Kilisesi’nde toplanıldı.
Saat 17:00’de başlayan dualara Patrik Mesrob II Hazretleri riyaset ederken, Başepiskopos Şahan Sıvacıyan, Episkopos Aram Ateşyan, rahipler ve kâhinler ilahileri ve duaları hep birlikte seslendirdiler. Ermeni Katolik Başepiskoposu Hovhannes Çolakyan, Latin Katolik Episkoposu Louis Pelatre, Kıldani Başepiskoposu Paul Karataş, Rum Patrikliği’ni temsilen Metropolit Theoliptos, Süryani Kilisesi’ni temsilen Horiepiskopos Samuel, Süryani Katolik Kilisesi’ni temsilen Horiepiskopos Yusuf Sağ, Romen Ortodoks Patrikliği’ni temsilen Peder Silviu State, Alman Kilisesi’ni temsilen Vaiz Holger Nollmann, diğer din görevlileri ve kilise temsilcileri törene katıldılar. Ayrıca İstanbul’daki diplomatik misyon şeflerinden ABD Başkonsolosu David L. Arnett, Belçika Başkonsolosu Thomas Antoine, Fransa Başkonsolosu Jean-François Bouffandeau, Lübnan Başkonsolosu Najla Riachi Assaker, Rusya Başkonsolosu Sergei Veliçkin, Yunanistan Başkonsolosu Panos Kalegeropoulos ve diğer temsilciler törende hazır bulundular. Kilise bayramlardaki gibi kilise, vakıf, hastane, dernek, koro, kadın ve gençlik kolları temsilcileriyle dolmuştu.
Patrik Hazretleri ettiği kısa vaazda şöyle dedi: “Zadig’e doğru Medz Bahk yolculuğunun ortasındayız. Üçbuçuk hafta sonra Kutsal Hafta’ya girmiş olacağız. Her yolcu katettiği yola bir bakar, önünde daha ne kadar yol kalmış onu da hesap eder, tedbirlerini alır, hazırlıklarını yapar, heyecan ve azmini yitirmemeye özen gösterir. Bir de yolculuğun amacına ulaşması, yolun bizi varmak istediğimiz yere götürmesi önemlidir, aksi takdirde yolculuk anlamını yitirir. Yolculuğumuzun adı imandır. Vaftiz olduğumuz andan itibaren Mesih İsa ile yürüyoruz demektir. İnsani, günahkâr tabiatımızı göz önünde bulundurduğumuzda bu yolun ne kadar çetin olduğu, hemen fark edilir. Bu iman yolculuğundaki en büyük yardımcımız İsa’dır. Biz farkında olmasak bile O bizimle birlikte yürümektedir. Tanrı’nın sözü ve dua erzağımızdır. Oruç, perhiz ve inanç ziyaretleri de önemli ve yararlı alıştırmalardır.”
“Dualarımız Savaş Mağdurları İçin”
Patrik Hazretleri sözlerini şöyle noktaladı, “Yol bazan zorludur, tehlikelidir. Yolcu o zaman Davut Peygamber’in duasında teselli bulur: ‘Rab çobanımdır, adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder. Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile, şerden korkmam, çünkü Sen benimlesin. Çomağın değneğin güven verir bana…’ (Mezmur 23). Yanı başımızda, sınırlarımızın hemen ötesinde bir savaş tüm vahşetiyle devam etmektedir. Sayısız masum insan, dindaşlarımız da dahil olmak üzere, şu anda acı çekmekte, savaş ateşi içinde ölüm korkusuyla yaşamaktadır. İlk görevimiz bu acıyı kanıksamak, uzaktan da olsa onlarla bir olabilmektedir. Bugünkü dualarımız onlar içindir. Her durumda Rab’bin şefkatini hissedebilmeleri için dua edelim. Bu vahşetin hemen, en kısa zamanda durması için dua edelim, elimizden geleni yapalım. Dünyanın her köşesindeki duyarlı insanlar gibi savaş mağdurlarının yardımına yetişmeye, insani yardım kuruluşları vasıtasıyla erzak göndermeye çalışalım. Ama ne olursa olsun her türlü şiddete karşı olalım, şiddet ve savaş karşısında duyarsız kalmayalım, bir filmle değil gerçek vahşetle karşı karşıya bulunduğumuzu unutmayalım. Tanık olduğumuz bu gayrı-insanî olaylara alışmayı kesinlikle reddedelim.”
Patrik Hazretlerinin bu konuşmasından sonra, dize gelinerek “Der Voğormya” (Rab, merhamet et!) duası özellikle savaş mağdurları için söylendi. Tören, Patrik Hazretlerinin son takdisi ve Rabbin Duası ile sona erdi.
Her yılki gibi vejeteryen perhiz yemeklerinden oluşan mütevazi bahk sofrası Miçink vesilesiyle Patriklik Kilisesi’nin bezciyan Salonu’nda açıldı. Bahk sofrasına 600 davetli, Miçink duasındaki cemaat katıldı.
Yorumlar kapatıldı.