Ellerinde insan parçalarıyla dolu bir torbadan başka hiçbir ipucu bulunmayan iki polis müdürü, mesleki duyarlılıkları sayesinde tren cinayetini kısa sürede çözdü. Şimdi, sanıklar hapiste, onların içi rahat
Kurban Bayramı’nın hemen ardından gazetelere yansıyan bir cinayet haberi okuyanların tüylerini diken diken etti. Van’dan İstanbul’a doğru yola çıkan Van Ekspresi’nde içi insan parçalarıyla dolu bir torba bulunmuştu. Son istasyon olan İstanbul’daki temizlik sırasında farkedilen bu kanlı torba İstanbul Polisi’ni ayağa kaldırmıştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Şahin Yılmaz olaya el koyarak ekibiyle birlikte işe girişti. Öncelikle kafası ve cinsel organı bulunmayan insan parçaları arasındaki “el” den parmak izi alındı. Ancak hiçbir sonuç çıkmadı. Bunun üzerine ekspresin geçtiği illerdeki polis müdürlüklerine yazı yazılarak, kayıp başvuruları ile ilgili bilgi talep edildi.
KAYIPLARI ARAŞTIRDI
Cinayete kurban giden kişinin kendi ilinden olabileceğinden yola çıkan Malatya Asayiş Şube müdürü Erkan Süzer kayıp başvurularını sıkı bir incelemeye almıştı bile. Başvurular arasında bir terzi bulunduğunu belirleyen Süzer, İstanbul’dan gelen fakstaki “cesetteki parmak uçları içe doğru kıvrık” şeklindeki bilgi notunu hatırlayınca “Neden olmasın” demişti.
Süzer sonrasını adeta bir “film” gibi anlatıyor. “Yakınları Hayakas Makascı’nın iki haftadır kayıp olduğunu ve hayatından endişe ettiklerini söylediler. Terzinin kalfası ise parmaklarla ilgili sorduğum sorular üzerine Hayakas’ın parmaklarını görür görmez tanıyacağını söyledi. ‘Çünkü tırnakları içeriye doğru kıvrıktır’ dedi. Hemen mahkeme kararı çıkarttırıp Makascı’nın evine gittik. Kanlı havlular ve mücadele izleri vardı. Tuvalette de et parçaları bulunca adamın cinayete kurban gittiğinden emin olduk. Bu arada evde bulduğumuz garanti belgelerinden bir kameranın kayıp olduğunu belirledik. Bir ekip görevlendirerek Malatya’da bulunan ikinci el elektronik malzeme alım satımı yapan dükkanları dolaştırdım. Kısa sürede evden kaybolan malzemelerin satıldığı yeri bulduk. Kameranın içinde bırakılan kasetteki görüntülerden yola çıktık. Satıcı kendisine kamerayı getiren U.’yu, şüphelendiği için görüntülemişti. Ayrıca Makascı da U. ile sevgilisi Gülşen’i (gerçek ismi Arzu K.) ölmeden önce kameraya almıştı.
Bunun üzerine U.ve E. ile ilgili araştırmalara başladım. Ahmet U.’nun bir süre önce Malatya’ya kaçak elektronik eşya getirmek suçundan kaydının bulunduğunu da tesbit edince, katil zanlısının kimliğini tam olarak belirlemiş olduk ve İstanbul’da bir ağabeyinin bulunduğunu öğrendik.
Hemen bir ekip oluşturarak İstanbul’a gönderdik. İstanbul Asayiş Şube Müdürü Şahin Yılmaz da bütün ekiplerini seferber etti ve kurduğumuz pusu ile katil zanlısını yakaladık. İki günlük bir sorgulamanın ardından Ahmet U. sevgilisini aradı ve randevu verdi. Kurduğumuz pusu ile kadını bebeğiyle birlikte aldık
Özer Kılıç – Zekeriya KÖSEOĞLU
Yorumlar kapatıldı.