Fay hattı üzerinde bulunan ve eski teknolojiyle çalışan Ermenistan’daki nükleer santral, Türkiye ve çevresi için büyük bir tehdit oluşturuyor
Ermenistan’daki Metzamor Nükleer Santralı’nın Türkiye için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirten İtalya Ferrara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, miadını doldurmuş santralda meydana gelebilecek bir sızıntının çevre ülkelerde milyonlarca kişinin ölümüne neden olabileceği uyarısında bulundu. Kılıç, santralın derhal kapatılması gerektiğini vurguladı.
BÜYÜK TEHDİT
‘Füzyon santrallarının yakıt kirliliği ve güvenlik’ alanındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, Kars Kafkas Üniversitesi ile Kars Kent Konseyi’nin işbirliğiyle düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, Bulgaristan’daki üç, Ermenistan’daki iki santralın, dünyadaki 400 nükleer santral arasında kalite ve teknoloji sıralamasında en alt sırada yer aldığını vurguladı. Kılıç, “Bu beş santral, kara listeye alınmıştı ve anında kapatılması için Avrupa Birliği baskı yaptı. Ermenistan, yapılan baskı sonucu kapattığı iki santralden birini, 1995 yılında ortaya çıkan enerji krizinden dolayı çalıştırmaya başladı” diye konuştu.
RİSK BÖLGESEL
Kılıç, şunları söyledi”Risk çok büyük. Ermenistan’daki Metzamor Nükleer Santrali, sadece Kars, Ağrı, Iğdır, Erivan ve Nahçıvan’ın meselesi değil. Türkiye’nin, Gürcistan’ın, bütün Ermenistan’ın meselesi. Bu bölgesel bir problemdir.”
Iğdır’dan 15 kilometre, Kars’tan da kuş bakışı 100 kilometre uzaklıktaki santralın işletme lisansının iki yıl sonra biteceğini belirten Kılıç, lisansın yenilenmemesi gerektiğini söyledi.
FAY HATTI ÜZERİNDE
Fay hattı üzerinde bulunan santralde Batı standartları uygulansa bile çevrede olumsuz etkiler yaratacağına işaret eden Kılıç, bölgede yaşayan insanların boşaltma planı olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Erdener Birol ise, Ermenistan sınırındaki reaktörün, Çernobil’dekine benzer miadını doldurmuş eski tip bir reaktör olduğunu ifade ederek risk var dedi. Birol, “Çernobil’den sonra gerek Ermenistan, gerekse Trakya sınırında erken uyarı sistemleri kurduk. Tamamen yerli mühendislerimizin geliştirdikleri sistemler. Havada bir radyasyon yükselmesi olduğu zaman bunlar anında saniye mertebesinde Ankara’ya haber veriyorlar” dedi.
‘Çernobil’den kötü olur’
Kars Belediyesi ve Kent Konseyi Başkanı Naif Alibeyoğlu, büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu belirterek, “Biz bu santralın kapatılması için elimizden geleni yapıyoruz, ama yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Devletimizin bu konu üzerine ciddi olarak gitmesi gerekiyor. Bu santralın sızıntı yapması veya patlaması halinde, Çernobil faciasından çok daha korkutucu sonuçlar ortaya çıkar” dedi.
Bu tip santralların artık dünyada yapımına izin bile verilmediğini belirten Alibeyoğlu, şöyle devam etti
“Verilse bile bunların tamamen ıssız yerlere yapılması, yerleşim birimlerine en az 100 kilometre mesafede olması isteniyor. Ermeniler’in çalıştırmaya başladığı bu santralın her yanı yerleşim birimi, Kars’ın yanı sıra Iğdır, Ardahan buraya çok yakın. Uluslararası Atom Enerji Kurumu’nun buna izin vermemesi gerekiyor. İnsan hakları bakımından da bu sakıncalı. Çünkü santralın mücavir alan içinde olması nedeniyle, o alan içinde oturanlardan yasal izin alınması gerekiyor. Bu sınırlarla ilgili bir sorun değil. Santralın çalışma süresi 2004 yılında sona eriyor. Ama Ermeniler şimdiden 10 yıllık bir uzatma süresi için çalışmalara başladılar bile.”
HALK NE YAPMALI?
Türkiye Atom Enerji Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Erdener Birol, nükleer santralden herhangi bir sızıntı durumunda neler yapılması gerektiğini ise şöyle anlattı
“Muhtemel bir salınımda öncelik hava şartlarına bağlı. Eğer rüzgar bize doğru esiyorsa radyoaktif maddeler sınırımıza girer. Vatandaşlar, öncelikle evlerine girip, kapılarını, camlarını naylonla sızdırmaz şekilde kapatmalılar. Olabilecek havalandırmalar kapatılmalı. Mahalli gıdalar sebze-meyveler yenmemeli. Eğer otlaklarda, kırsal kesimde hayvan varsa içeriye alınmalı ve kuru otla beslenmeli. Yerel yöneticilerden gelecek ‘Çıkabilirsiniz ya da çıkamazsınız’ talimatı beklenmeli.
Eğer salınım anından 6-7 saat içinde öğrenilirse halka iyot tabletleri dağıtılır. Troid bezinin radyoaktif iyot alması önlenir, böylece kanser riski azaltılmış olur. 30 km. 100 km’ye kadar arazinin topografyasına bağlı olarak etki görülebilir. İlk birkaç günde yapılması gerekenler bunlar. Daha sonra suların ve toprağın ölçülmesi gerekir.”
Çernobil’de 35 kişi ölmüştü
Ukranya’daki Çernobil Nükleer Güç Santralı’nda 1986’da meydana gelen patlamada 35 kişi hayatını kaybetti. Uzun dönemde ise sızan radyasyondan binlerce insan etkilendi. Kaza Türkiye’de özellikle Karadeniz Bölgesi’ndeki insanları ve çay ile fındık üretimini etkiledi.
Kenan TAŞKIN – RECAİ KÖMÜR
Yorumlar kapatıldı.