İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Lraper: Yeşilköy Kilisesi´nin İsim Yortusu Kutlandı

(Patrik Hazretleri Sevgi Sofrası için ekmek, et ve şarabı kutsarken)

Yeşilköy Surp Stepanos Kilisesi’nin İsim Yortusu törenleri 22 Aralık 2002 Pazar sabahı soğuk havaya rağmen, cemaatin yoğun katılımıyla ve Patrik Hazretleri’nin riyasetinde gerçekleşti.

Sabah dualarının ardından, Surp Badarak’ı Peder Dırtad Uzunyan sundu. Kutsal Sofra’ya din görevlileri Sargavak Vahram Lüleciyan, Antranik Demirci, Aret Anuşyan ve Berç Yeramyan hizmet ettiler. İlahiler ise Sevan Agoşyan yönetimindeki Yeşilköy Kilisesi Korosu tarafından başarıyla seslendirildi. Avluya kadar tamamen dolu olan kilisede hazır bulunanların büyük bir bölümü ve baştan sonra Badarak’ı izleyen Yeşilköy Okulu öğrencileri Surp Hağortutyun aldılar. Kilisede çok sayıda gençlerin bulunması da ayrıca sevindiriciydi ve Yeşilköy din görevlisi Peder Yeğya Kervancıyan’ın cemaatteki her kesime verdiği başarılı hizmetin göstergesiydi.

Alçakgönüllü olmak erdemdir

Kilise’ye ve Sahag-Mesrob Okulu’nun kurucuları ve bugüne kadar gelmelerine yardımcı olan müteveffa hayırseverler ve tüm hizmeti geçenler Hokehankist dualarıyla anılmadan hemen önce Patrik Hazretleri, günün İncil pasajını (Luk. 18: 9-14) açıklayan bir vaaz konuştu.

Tapınakta dua eden biri Ferisi, diğeri vergi memuru olan iki kişinin dualarının içeriklerini kıyaslayan Patrik Hazretleri, Mesih İsa tarafından bu meselin “Kendilerinin doğru olduğuna inanıp, geriye kalanları aşağı gören kimilerine” (Luka 18:9) hitaben anlatılmış olduğunu hatırlattı.

Mesih’in öğretisine göre, yalnız kendisinin doğru olduğuna inanan ve başkalarını küçük gören bir kişinin Tanrı’ya hoşnut olamayacağını anlatan Patriğimiz, Rab’bimizin Kutsal Annesi Azize Meryem’deki en büyük erdemin alçakgönüllülük olduğunu anımsattı. Peder Dırtad Uzunyan, daha sonra Ermenice anlamayanlar için vaazı Türkçe ile özetledi.

Sevgi Sofrası

Kilisedeki dualardan sonra Patrik Hazretleri, Yeşilköy Sahag-Mesrob Okulu yararına düzenlenen Sevgi Sofrası’na da riyaset etti. Bu yılki Sevgi Sofrası’nın başsponsorluğunu hayırseverlerimizden Dikran Gülmezgil ve Eşi üstlenmişlerdi. Sevgi Sofrası’nda da, kilisede olduğu gibi yoğun bir kalabalık vardı.

Sevgi Sofrası’ndaki sunuculuk görevini Narod Çatanaslan başarıyla yerine getirdi. Yeşilköy Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hovhannes Garabedyan, kilise vakfına bağlı olan okulda bu yıl 260 öğrenci bulunduğuna, ve bu sayı her geçen yıl artarken okul binasının artık küçük geldiğine dikkat çekti. Hayırsever Dikran Gülmezgil ise yaptığı konuşmada okullarımız için maddi kaynaklar yaratmak durumunda olduğumuzu anımsatarak, okul bütçelerinin son zamanlarda denkleştirilemediğine dikkat çekti.

Yeşilköy Okulu öğrencileri de güzel bir programla sahnedeki yerlerini aldılar. Yeraz Mor, Andreas Toplayıcı, Dença Ökke, Baykar Dinçöz ve Lora Sarı’nın sundukları şiirlerden sonra, son sınıf öğrencilerinden oluşan okul korosu müzik öğretmeni Hagop Mamigonyan’ın yönetiminde söylediği şarkılarla beğeni topladı.

“Herkes barışsın” çağırısı

Sevgi Sofrası’nın sonunda Ruhani Reisimiz özetle şöyle konuştu: “Yılbaşı ve Surp Dzınunt yortuları her şeyden önce Barış Prensi olan Mesih İsa’nın doğum bayramıdır. Bu kutlu günlerin anlamı meleklerin «En yücelerde Tanrı’ya yücelik olsun, yeryüzünde O’nun hoşnut kaldığı insanlara esenlik olsun!» sözleriyle özetlenebilir. Bu mübarek günlerin sevincini ve coşkusunu yaşayabilmemiz için, hazırlık dönemi olan Hisnag süresince tövbelerimizi yenilememiz gerekir. Dargınlığın, küskünlüğün olduğu yerde bayram sevincini yaşamak imkansızdır. Bu yüzden aile ve akraba üyelerimizle, veya cemaat içinde, veya komşularımızla ilişkilerimizde eğer bozukluk varsa, bunları gidermenin zamanı şimdidir. Düzensizliği, kavgacılığı, dedikoduyu, çekişmeyi, bölücülüğü tasvip eden bir toplum olursak, varolma gücümüzü yitiririz. Birlik, beraberlik ve huzuru bozan her şey düzeltilmelidir. Bayramların sosyal işlevlerinden biri de budur. Karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörünün her fırsatta yeniden tesis edilmelidir. Bu, aynı zamanda imanın gereğidir. Cemaat iman, ümit ve sevgi temeli üzerine kurulu büyük bir ailedir. Bu temel üzerinde, tarihin derinliklerinden gelen köklerimizden kopmadan, bu ailenin birlik ve beraberliğini korumak için özen göstermek gerekir. Bunu yapmamak günah sayılmalıdır. Şimdi hepinizi kararlılıkla Yılbaşı ve Surp Dzınunt’a hazırlanmaya çağırıyorum.”

Patrik Hazretlerinin bu sözlerinden sonra, Sevgi Sofrası’nda hazır bulunanlar hep birlikte Rab’bin Duası’nı söylediler.

Yorumlar kapatıldı.