İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Lraper: Roma Temasları I – IX

Roma Temasları I: Trastevere’deki Gençlerle Dua

Patrik Hazretleri ve beraberindekiler akşam saat 20.00’de Roma’nın en tarihi semtlerinden Trastevere’deki Santa Maria Basilikası’nda 800 kadar gencin hazır bulunduğu Surp Badarak’a riyaset etti.

(Patrik Hazretleri gençleri İncil’le takdis ederken)

Sant’Egidio topluluğu rahiplerinin hep birlikte sundukları Surp Badarak’ı yöneten Rahip Marco Gnavi, konuşmasında Patrik Hazretleri’ni aralarında görmekten duydukları mutluluğu dile getirirken Katolik ve Ermeni kiliselerinin birliği için dua etti.

(Patrik Hazretleri konuşurken)

Özellikle bedensel özürlüler için düzenlenmiş olan tören, Patrik Hazretleri’nin duygularını ifade eden konuşması ve takdis duasıyla sona erdi.

(Patrik Hazretleri törene katılanlardan küçük bir grupla birlikte)

Kilise çıkışında Sant’Egidio topluluğunun kendisini yakından tanıyan bazı üyeleriyle sohbet etme fırsatını bulan Patrik Hazretleri, daha sonra topluluğun ileri gelenleri tarafından Sant’Egidio merkez binasında onuruna düzenlenen akşam yemeğine katıldı. Çok samimi bir ortamda gerçekleşen yemekte, Papalık Urbaniana Üniversitesi Rektörü Rahip Prof. Dr. Ambroggio Spreafico, topluluğun rahiplerinin ve üyelerinin yanısıra Roma’da eğitim gören Ermeni Kilisesi din görevlileri de hazır bulundular.

Roma Temasları II: Papa Hazretleri ile Dua

Patrik Mesrob II Hazretleri, 8 Aralık Pazar sabahı saat 08.00’de Vatikan’da Papa Jean Paul II Hazretleri’nin özel şapelinde şahsen sunduğu Surp Badarak’a katıldı.

(Papa Jean Paul II Hazretleri, özel şapelindeki duayı yönetirken)

Sadece 20 kadar davetlinin katıldığı tören esnasında Papa ile Patrik kucaklaşarak birbirlerine Kutsal Öpücük’ü verdiler.

Surp Badarak’tan sonra Papa Hazretleri ile bir kez daha selamlaşan ve kısaca konuşan Patrik Hazretleri, daha sonra Mons. Johan Bonny’nin refakatinde Papalık Sarayı’ndan ayrılarak konukevine döndü.

Aynı gün saat 10:30 ile 12:00 arası, Patrik Hazretleri, Trastevere’deki Saint Egidio Kilisesi’nde Rahip Aren Şahinyan tarafından sunulan Ermenice Surp Badarak’a riyaset etti. Kutsal Sofra’ya Rahip Zakeos Ohanyan hizmet etti.

Roma Temasları III: Benediktin Rahiplerine Ziyaret

8 Aralık Pazar saat 13:00’te, Roma’daki Benediktin rahipler topluluğunun ruhani merkezi olan San Anselmo manastırında onuruna verilen öğle yemeğine katıldı.

 

(Patrik Mesrob manastırın baş masasında)
Manastırın toplantı odasındaki Latince öğle vakti dualarından sonra, dünyadaki tüm Benediktin topluluklarının Başrahibi Mons. Nocter Wolf’un da katıldığı yemekte, Sant Anselmo Manastırı Başrahibi Mons. Edmond Power orada bulunanlara hitap ederek şöyle dedi: “Şu anda aramızda bulunan İstanbulPatriği Mesrob II Hazretleri dün Roma’ya geldi. Yarın Papa Hazretleri’yle görüşecek olan Sayın Patriğin bugün aramızda bulunması bizim için büyük bir onur olduğu kadar aynı zamanda büyük bir mutluluk.. Bu ziyaretin kiliselerin birliği ve kardeşliği için önemli bir vesile olacağına inanıyorum”.

 

(Patrik Mesrob, Benediktin rahiplerin dünyadaki genel Başrahibi’ne Aziz Nareg’in bir dua kitabını hediye ederken)
Yemek sonrası kahve ikramı esnasında Patrik Hazretleri orada hazır bulunan rahip ve öğrencilerle sohbet etme ve fikir alışverişinde bulunma fırsatını buldu.

Patrik Hazretleri aynı gün akşama doğru Domus Sanctae Marthae’da, Roma’da eğitimlerini sürdürmekte olan Rahip Zakeos Ohanyan, Rahip Aren Şahinyan ve Rahip Ğugas Zakaryan’ı kabul ederek üniversitedeki programları hakkında kendileriyle sohbet etti.

 

(Patrik Hazretleri manastırdan ayrılmadan hemen önce Benediktin başrahipleriyle)

Roma Temasları IV: Dinlerarası İlişkiler

9 Aralık sabahı saat 9.30’da Patrik Mesrob II Hazretleri, Papalık Dinlerarası Diyalog Konseyi merkezini ziyaret ederek Afrika’da bulunan Konsey Başkanı Başepiskopos Michael Fitzgerald’a vekalet eden Müsteşar Mons. Felix A. Machato’yla bir araya geldi. Dinlerarası diyalog alanında son gelişmeler hakkında görüştükten sonra, Patrik Hazretleri Ortadoğu’daki diğer ülkelere nazaran daha farklı geleneklere sahip olan, Osmanlı’daki zengin dinler mozayiğini yansıtan Türkiye’nin AB’ye girmesinin doğuracağı olumlu sonuçlara değinerek, konseyin Türkiye’deki dinlerarası diyalog çalışmalarına daha çok önem verilmesini istedi. Aslen Hintli olan Mons. Machato, dinlerarası diyaloğun en büyük savunucusu olan konsey açısından Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı bir görüşe sahip olmadıklarını söyledi.

Roma Temasları V: Papa Hazretleriyle Görüşme

Patrik Mesrob II Hazretleri, 9 Aralık Pazartesi, saat 11.00’de, Papa Jean Paul II Hazretleri’yle görüşmek üzere Papalık sarayına gitti.

(Patrik Hazretlerinin, Papalık Sarayına kabul edilirken)

Papa Hazretleri’nin çalışma odasında yaklaşık yarım saat kadar görüşen Patrik Hazretleri, özellikle Türkiye’de yaşayan Ermeni Kilisesi üyelerinin ve genelde Türkiye insanının sevgi ve selamlarını getirdiğini söyledi.

(Papa Hazretleri, Patrik Hazretlerinin elini sıkarken)

Jean Paul II, 1979’da Türkiye’yi ziyaret ettiğini, bu ülkenin zengin tarih mirasıyla kendisini çok etkilediğini, o vesileyle Istanbul’daki Ermeni Patrikliği’ni de ziyaret ederek orada dua ettiğini çok iyi hatırladığını söyledi. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmeyi arzuladığını söyleyen Papa Hazretleri, “o ülke ilk Hristiyan Kilisesi’nin her tarafa yayıldığı önemli bir bölgeydi” diyerek, “İnsanlarınıza takdislerimi iletin, ülkenizin bereketli kılınması için dua ediyorum” dedi.

(Papa Hazretleri, Patrik Hazretlerine bir Haç nişanesi verirken)

Papa Jean Paul II Hazretleri, Patrik Mesrob Hazretlerine gümüş telkari bir haç hediye etti. Patrik Hazretleri ise Papa Hazretlerine Kapalıçarşı’dan elişi gümüş kakma bir tabak hediye etti.

(Patrik Hazretleri, Papa Hazretlerine Kapalıçarşı işi gümüş tabağı verirken)

Papa Hazretleri daha sonra Peder Drtad Uzunyan’ı, Av. Luiz Bakar’ı ve Mons. Johan Bonny’yi de kabul ederek kendileriyle bir grup fotografı çektirdi.

(Jean Paul II, Mesrob II, Luiz Bakar, Peder Drtad ve Mons. Bonny)

Roma Temasları VI: Kiliselerarası İlişkiler Yetkilisi

Patrik Mesrob II Hazretleri, 9 Aralık Pazartesi saat 13.00’de, Papalık Hristiyan Birliği Konseyi Başkanı Kardinal Walter Kasper ve Müsteşar Mons. Johan Bonny ile kardinalin özel konutunda öğle yemeğinde bir araya geldi.

Patrik Hazretlerinin Avrupa’daki misyonu hakkında görüş alışverişinde bulunurken, Kardinal Kasper şöyle dedi: “Papalık Makamı’nın Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı bir tavrı kesinlikle sözkonusu değil. Ancak Avrupalılık felsefi bir kavramdır. Türkiye uzun bir yol katetti. Bu doğru. Ancak gerek düşünce yapısında, gerekse Avrupalılık kriterlerini gerçek anlamda yerine getirmekte ve uygulamada biraz daha zamana ihtiyacı olduğu belli oluyor. Örneğin, Rumlar’ın Heybeliada’daki ruhban okulu hangi mantıkla açılmaz ben daha anlayabilmiş değilim. Müslümanlar’ın Avrupa’da yararlandıkları haklardan, mesela Türkiye’deki Katolikler niye yararlanamıyorlar? Avrupa’da da laiklik var. Ancak laiklik dine karşı bu kadar sert bir tutum izlemeyi hiç gerektirmez. Din ve devlet işlerini ayırırsınız, ama bu gerektiğinde dinin devlete, ya da devletin dine yardımcı olmayacağı anlamına gelmez. İyi niyet lazımdır. Başka bir örnek de Katolik episkoposlar grubunun geçtiğimiz yaz günlerinde İzmir’de yaşadıkları olaylardır. Görülüyor ki, uygulamaları beklemek ve görmek önemlidir”.

(Mesrob II, Kardinal Kasper ile)

Roma Temasları VII: İtalya Avrupa Bakanı ile

Patrik Mesrob II Hazretleri, 9 Aralık Pazartesi saat 16.00’da İtalyan Hükümeti’nin Avrupa Bakanı Prof. Rocco Buttiglione ile Bakanlık’taki makamında görüştü.

(İtalyan Avrupa Bakanı Rocco Buttiglione ve Patrik Mesrob II)

Görüşmede ayrıca Hristiyan Demokrat Partisi’nden eski Bakan Mannino de hazır bulundu. Patrik Hazretleri’yle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Buttiglione, Hristiyanlar için birlikte yaşamanın önemi üzerinde durdu ve bir gün tüm Hristiyanlar’ın tek bir Kilise’de birleşeceği günü ümitle beklediğini söyledi.

Patrik Hazretleri İtalya ziyaretinin 15 günden beri süren Avrupa başkentlerine yaptığı iyi niyet gezisinin son ayağı olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Ben yola çıkmadan önce Türkiye’deki farklı azınlık gruplarıyla da istişarede bulundum. Avrupa Birliği’ne girişin Türkiye’de yaşayan diğer tüm kesimler gibi azınlıklar tarafından da desteklendiği ve ümitle beklenildiği, bunun her alanda yaşam kalitesini yükselteceğine inanıldığı bir gerçektir” diyen Patrik Hazretleri, Atatürk’ün önderliğinde Türkiye’nin, takvim, medeni kanun, alfabe gibi çeşitli alanlarında gerçekleştirilmiş olduğu devrimler sayesinde, batıya dönük bir ülke olduğunu, son kırk yılda ekonomik ve sosyal alanda ilerlemeler kaydedildiğini, azınlıkların durumunda ise Özal döneminden itibaren belirgin bir iyileştirme olduğunu, yeni hükümetin ise demokratikleşme yolunda yeni yasalar kabul ettiğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Diğer İslam ülkelerine nazaran çok daha çağdaş bir ülke konumunda olan Türkiye’nin AB’ye girmesiyle İslam aleminin bu topluluğa bakışı olumlu yönde gelişecek, Türkiye’nin AB’ye girişiyle medeniyetlerarası sorunlara alternatif diyalog yolu bulunabilecek, Türkiye medeniyetlerarası buluşmanın köprüsü olabilecektir. Ayrıca, İslam kültürüyle demokrasiyi bir arada yaşatabilen Müslüman bir ülkenin AB’ye üyeliğinin Avrupa’yı zenginleştirebilecek ve bazı tutucu medya kuruluşlarının iddia ettiği gibi AB’nin bir Hristiyan kulubü olmadığını gösterecektir. Benim için de uluslararası menfaat alışverişlerinde din kriterinin kullanılması kabul edilemez bir görüştür. Yıllardır dinlerarası bir diyalogdan bahsedilirken ve bu konuda maddi manevi birçok özveride bulunulmuşken, aniden ‘Türkiye Müslüman bir ülke, Avrupa’da yeri yok’ demek biraz riyakarlık değil mi?” diye sordu.

Bakan Buttiglione ise şöyle dedi: “AB bir Hristiyan kulübü değildir. Türkiye’nin AB’ye kabulü sürecinde dinin kesinlikle hiçbir rol oynamadığını söylemek isterim. Ancak Türkiye’nin AB’ye girebilmesi için bazı kurallara uyması gerekir, özellikle din özgürlüğü ve din eğitimi konusunda hiçbir engel olmaması ve genel olarak insan hak ve özgürlüklerinin tam olarak eksiksiz uygulanması gerektiğini vurgulamak isterim. Türkiye’nin AB’ye girmesi için hiçbir ideolojik engel mevcut değildir. Gerçek sorun şu. Bazı şeylerden emin olmak için zamana ihtiyaç var. Yeni seçilen hükümetin uygulamalarının hangi yönde ilerlediğini, radikal dinci davranışlarda bulunup bulunmayacağını görmemiz gerek. Ayrıca AB genişleyerek ekonomik ve mali açıdan bir takım zorluklarla karşı karşıya kaldı. İlerdeki yıllarda mali açıdan zorluklar daha da artabilir ve AB bütçesi Türkiye’yi taşıyamaz hale gelebilir. Gerçi genel olarak Türkiye ekonomik alanda ilerlemeler kaydetmektedir. Ama dediğim gibi beklememiz gerektiğini düşünüyorum”.

Yine söz alan Patrik Hazretleri yeni hükümetin radikal dinci olmadığını, merkez sağda olduğunu, iktidara gelir gelmez AB’ye uyum yasalarının hemen çıkartarak ülkenin demokratikleşerek Kopenhag kriterlerine uyum sağlaması açısından büyük bir ilerleme kaydettiğini belirtti. “Kaldı ki Türkiye halkının % 80’i AB’ye girme taraftarı olduğundan müzakere tarihinin geciktirilmesi hayal kırıklığı yaratacaktır. Türkiye’yi teşvik edip cesaretlendirmek gerektiğini düşünüyorum”.

Görüşme sonunda Buttiglione Patrik Hazretleri’ne ziyaretinden dolayı teşekkür ederek “Ziyaretiniz beni fazlasıyla memnun etti. Görüşlerinizi ilgili kişilere aktaracağımdan emin olabilirsiniz. Ayrıca Türkiye için olumlu ve cesaretlendirici adımlar atılacağına da inanıyorum”.

Roma Temasları VIII: Vatikan Dışişleri Bakanı

Patrik Mesrob II Hazretleri, 9 Aralık Pazartesi saat 18:00’de Vatikan Dışişleri Bakanı Başepiskopos Jean-Louis Tauran’ı makamında ziyaret etti.

Kiliseyle ilgili bir dizi konu hakkında görüş alışverişinde bulunulduktan sonra, Patrik Hazretleri Mons. Tauran’a Türkiye’nin AB’ye kabul edilmesinin her iki taraf için de yararlı ve gerekli olacağını, Türkiye’nin temel hak ve özgürlükler alanında küçümsenmeyecek ilerlemeler kaydettiğini, azınlık kilise vakıflarının var olan sorunlarının ise AB’ye girme perspektifi çerçevesinde kabul edilen yasalarla giderilmesi için çalışmaların başlatıldığını ifade ederek, Türkiye’nin AB’ye girmesi konusunda destek istedi.

(Patrik Hazretleri Vatikan Dışişleri Bakanı ile)

Mons. Tauran ise “Papalık Makamı Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı değildir. Ancak, Türkiye Avrupa ailesine girmek istiyorsa, o ailenin kurallarına uyması gerekir. Her ne kadar Türkiye’de dini özgürlük alanında ilerleme kaydedildiğinden söz etseniz de, iki yıldır Türkiye’deki Katolik Kilisesi için olumlu bir gelişme olmadığını saptadık. Örneğin Katolik turistlerin sayıca oldukça kabarık olan yörelerde yeni bir kilise hatta bir şapel açmamıza izin verilmiyor. İzmir’de olduğu gibi Kilise üyelerimizin bazı toplantıları engelleniyor. Türkiye’nin bir an önce bu tutumunu yumuşatması ve bu alanda olumlu adımlar atmasını dilerim. Bu alanda ilerlemeler kaydedebilmesi için Türkiye’ye fırsat tanınmalıdır. Bu konuda AB de Türkiye’ye destek olmalıdır. Türkiye Kopenhag kriterlerini uygulamaya başladığında AB’ye girmemesi için hiçbir neden yok” dedi.

Roma Temasları IX: Büyükelçilik

Patrik Mesrob II Hazretleri, 9 Aralık Pazartesi saat 19.00’da İtalya nezdindeki Türkiye Büyükelçiliği’ne giderek orada toplanmış bulunan Türk ve yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtladı ve gerçekleştirmiş olduğu iyi niyet ziyaretleri ve temaslar hakkında bilgi aktardı.

(Patrik Hazretleri soruları yanıtlarken)

Basın toplantısından sonra, Büyükelçi Necati Utkan, Patrik Hazretlerinin onuruna Vatikan nezdindeki Türkiye Büyükelçiliği Müsteşarı Ali Rıza Özcoşkun’un da katıldığı bir akşam yemeği verdi.

(Patrik Hazretleri ve Büyükelçi Necati Utkan)

Yorumlar kapatıldı.