Londra Temasları I: Gençler ve Kilise
30 Kasım 2002 Cumartesi günü Brüksel’den trenle yola çıkarak yerel saatle 15:00’te Londra’ya varan Patrik Mesrob II Hazretleri, haftasonunu yardımcısı Vağarşak Seropyan ve İngiltere’de okuyan İstanbullu gençler Arlin Polat, Aret Vartanyan ve Sayat Delice ile geçirdi.
(Patrik Hazretleri Gençlerle Thames Nehri Kıyısında)
Kensington’daki London Visitors Hotel’de eski Londra Ermeni Başepiskoposu Yeğişe Giziryan ile sohbet ettikten sonra, Iverna Gardens’daki Surp Sarkis Ermeni Kilisesi’ne giden Patrik Hazretleri, İngiltere Ermenileri Ruhani Önderi Episkopos Nathan Hovhannisyan ile de görüştü, kilisede dua etti ve beraberindekilerle ilahi söyledi.
1 Aralık 2002 Pazar günü, Patrik Hazretleri ve gençler saat 10:00’da Brompton’daki Oratory Katolik Kilisesi’ndeki Surp Badarak’a, saat 11:30’da ise aynı semtteki Holy Trinity Anglikan Kilisesi’ndeki törene katıldılar ve Revd. Sandy Millar’ın Advent (Hisnag) konulu vaazini dinlediler. Patrik Hazretleri törenden sonra Revd. Millar’ı tebrik etti.
Aynı gün öğle yemeğinden sonra, Patrik Hazretleri gençlerle birlikte Thames’deki nehir turlarından birine katılarak, nehrin iki yakasındaki tarihi binaları gezdi. Tur bittikten sonra, Essex ve Oxford’da öğrenimlerine devam eden gençler üniversitelerine döndüler.
Londra Temasları II: Anglikan Kilisesi
Patrik Mesrob II Hazretleri, 2 Aralık 2002 Pazartesi günü öğleden önce, seçim ve tansip süreci devam eden yeni Canterbury Başepiskoposu’nun vekili Londra Episkoposu Lord Richard Charters ile makamında bir görüşmede bulundu. Bu görüşmeye eski Büyükelçi ve St. Ethelburga Barış ve Esenlik Merkezi Direktörü Roland Smith de katıldı.
Patrik Hazretleri, iyi niyet gezisinin amacını burada da açıklayarak, yıllardır devam eden dinlerarası ilişkiler programlarının ve Avrupa’nın hemen hemen her köşesinde bulunan sayısız Müslüman ve Musevi dinlerine mensup insanların hatırına, Anglikan Kilisesi’nin Avrupa’yı sadece Hristiyan olarak gören dışlayıcı yaklaşımı değil, tüm dinlere ve kültürlere saygı besleyen ve ortak değerler üzerinde ilerleyen bir Avrupa’yı öngören bir tutumu benimsediğini umduğunu söyledi. Türkiye’nin AB’ye giriş sürecinde kararlı adımlar attığını, 3 Ağustos’ta kabul edilen uyum yasasının bunun en somut kanıtı olduğunu söyleyen Patrik Hazretleri, Başbakan Abdullah Gül liderliğindeki 58’inci Hükümet’in gerek bu yasayı yeniden gözden geçirmeye, gerekse uygulamaya kararlı olduğunu beyan ettiğini, kendisinin de verilen söze güven duyduğunu söyledi. Kopenhag zirvesinde, AB’nin Türkiye’ye müzakereler için bir tarih vermesini ülkedeki tüm vatandaşlar gibi, diğer azınlıklarla birlikte Türkiye Ermenileri tarafından da ümitle beklendiğini tekrarlayan Patrik Hazretleri, bu doğrultuda destek için herkesin elinden geleni yapmasını istedi.
Londra Episkoposu Richard Charters, Patrik Hazretlerine ziyareti için teşekkür ederek gerek Katolikos Vazgen I Hazretlerini, gerekse Patrik Şnorhk Hazretlerini hayatta oldukları zaman makamlarında ziyaret ettiğini ve kendilerini yakından tanımaktan büyük bir haz ve mutluluk duyduğunu ifade etti. Patrik Hazretleriyle sadece Canterbury Başepiskoposluğuna vekaleten değil, aynı zamanda Parlamento’daki Lordlar Kamarası’na üye bir Lord sıfatıyla görüştüğünü ifade eden Episkopos Charters, gerek İngiliz Hükümeti’ndeki bakanların gerekse Parlamento’daki lordların ve milletvekillerinin ezici çoğunluğunun Türkiye’ye çok sıcak baktıklarını, dinin AB ile münazarada rol oynamaması gerektiğini, ancak Kopenhag kriterlerinin karşılanması doğrultusunda daha çok ilerlemeler kaydedilmesinin Türkiye dostlarına daha sağlam zemin vereceğini söyledi. “İstanbul gibi bir uygarlıklar beşiği, Avrupa dışında düşünülebilir mi? Bugünkü İstanbul’un demografik yapısı her ne kadar %90 Anadolulu gibi görünüyorsa da, bu merkez bir dünya kentidir!” diyen Episkopos Charters, Patrik Hazretlerinin ve Türkiye’deki dini azınlıkların Türkiye’nin AB’ye girmesi konusunda verdikleri açık desteği kilisede ve parlamentodaki her kademede dile getireceğini söyledi.
Aynı gün saat 12:00’de, Patrik Hazretleri, Episkopos Richard Charters ile birlikte St Paul Katedraline geçerek, Canterbury Başepiskoposluğuna yeni seçilen eski Wales Başepiskoposu Rowan Williams’a mazbata verme törenine katıldı. Başepiskopos Williams 2003 yılının Şubat ayında düzenlenecek olan tansip töreninden sonra Canterbury Başepiskoposluğu görevine başlayacak.
Londra Temasları III: Parlamento
Patrik Mesrob II Hazretlerinin, 2 Aralık 2002 Pazartesi günü öğleden sonra Londra’da House of Commons’da (tarihi parlamento binasında) Banbury Muhafazakar Milletvekili ve Parlamento Türkiye Grubu Başkanı Tony Baldry ve grup üyeleri ile bir görüşmesi vardı.
Patrik Hazretleri ilk önce Lordlar Kamarası’na kabul edilerek, kamarada süregelen Irak krizi konulu tartışmaları yaklaşık on dakika kadar dinledi. Bu arada parlamento binası karşısındaki kaldırımda bir grup insan savaş karşıtı gösterilerine devam etmekteydi.
Daha sonra Milletvekili Baldry ve arkadaşlarıyla çay sofrasında buluşan Patrik Hazretleri, parlamenterlere Kopenhag doruğunda Türkiye’ye bir tarih verilmesinin Türkiye’deki gayrımüslim azınlıkları da ülkenin diğer vatandaşları gibi çok sevindireceğini, gerek Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, gerekse Başbakan Abdullah Gül’ün liderliğindeki 58’inci Hükümet’in seçimlerden sonra ülkede iyimser bir atmosfer yaratmayı başardıklarını, bu gelişmelerin teşvik edilmesi gerektiğini, AB yolunda çizilecek olan kesin bir parkurun bunu yapabileceğini söyledi.
Tony Baldry, “Biz dost Türkiye’ye Kopenhag doruğunda kesin bir tarih verilmesinden yanayız” diyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak gerek Fransa’da, gerekse Almanya’da bazı gruplar sanki son dönemde fikir değiştirmiş gibiler. Yalnız insan haklarını değil, ekonomik nedenleri de ileri sürenler var. Önümüzdeki günler çok kritik. Artık karar verilmesi gerekiyor. Biz tarih verilmesini doğru buluyoruz”.
Patrik Hazretleri, milletvekiline Türkiye’ye beslediği güven ve dostluğun takdir edildiğini bilmesi gerektiğini belirttikten sonra, “Tarih alamamak ülke insanlarını rencide edecektir, bir haksızlık olarak algılanacaktır, Avrupa’ya olan güven ve sempatide bir sarsılma sözkonusu olabilecektir, bu halkın %80 kadarının Avrupa’ya ‘Evet’ dediğini gözardı etmemek gerekir. Mutlaka olumlu bir formül üzerinde çalışmak gerek. Kabul edilebilecek en olumsuz şık belki şartlı bir tarih olabilir, ancak o bile gereksizdir çünkü müzakere tarihi zaten Türkiye’nin hemen o tarihte AB üyeliğinin başlayacağını göstermeyecek. Türkiye kararlılığını göstermektedir. Bunu hep birlikte göreceğiz zaten. İnsan ve azınlık haklarında iyileştirmelerin ve uygulamaların birbirini takip edeceklerini ümid ediyorum, ancak Kopenhag doruğunda Avrupa’dan teşvik de yararlı olur kanısındayım” dedi.
Londra Temasları IV: Türkiyeli Ermeniler
Patrik Mesrob II Hazretleri, 2 Aralık Pazartesi günü Kensington’daki Crown & Sceptre adlı restoranda akşam yemeğinde Türkiyeli bir grup Ermeni ile bir araya geldi. Genellikle Kayseri ve Yozgatlı olan bu insanlar Patrik Hazretlerine büyük bir özlem ve coşkuyla sarıldılar. Yemeğe katılanlarla tek tek ilgilenen Ruhani Reisimiz, onların Londra’ya geliş öykülerini, geçirdikleri deneyimleri ilgiyle dinledi, Ermenice bilmeyenlerin doğrudan İstanbul Patrikliği ile bağlantı kurarak Türkçe kilise yayınlarından faydalanmalarını istedi. Kayseri Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi vakfının eski yöneticilerinden Misak Sarıkaya ve eşinin gerek Kayseri, gerekse İstanbul’daki deneyimleri, müteveffa Patriğimiz Şnorhk Srpazan ile ilgili anıları yemeğe katılanlar tarafından büyük bir ilgiyle dinlendi.
Londra Temasları V: Türkiye Büyükelçiliği
Patrik Mesrob II Hazretleri, 3 Aralık Salı günü, Londra’daki Türkiye Büyükelçisi Korkmaz Haktanır tarafından Büyükelçilik konutunda öğle yemeğiyle ağırlandı. Büyükelçilik müsteşarlarının da katıldıkları yemekte, gündemdeki konular hakkında sohbet edildi. Patrik Hazretleri, Büyükelçi Haktanır’a gösterdiği ilgi için teşekkür etti.
Londra Temasları VI: Dışişleri Bakanlığı
Patrik Mesrob II Hazretleri, 3 Aralık Salı, öğleden sonra Birleşik Krallık Hükümeti’nin Dışişleri Bakanlığı Geniş Avrupa Bölümü Başkanı Linda Duffield ve çalışma arkadaşları ile görüştü. İyi niyet gezisinin amacını açıkladıktan sonra, Kopenhag doruğunda Türkiye’ye bir müzakere tarihi verilmesini umduğunu söyleyen Patrik Hazretlerine, Duffield şu cevabı verdi:
“Ben her şeyden önce, Başbakanımız Tony Blair’in 25 Kasım günü Avam Kamarası’nda Valery Giscard d’Estaing’in ‘AB’de Müslüman bir ülkeye yer yoktur’ sözünü hatırlatan bir parlamento üyesine cevaben alenen söylediklerini burada dikkatinize sunmak isterim. Başbakan Blair şöyle dedi: ‘Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğini destekleyen güçlü bir beyanat verdik. Gerek Sayın Erdoğan, gerekse Türkiye Cumhurbaşkanı ile yaptığım şahsi görüşmelerden sonra, Kopenhag’daki Avrupa Konseyi doruğunda bu ülkeye bağlayıcı bir yanıt verebilmeyi umuyorum. Müzakereler için kesin bir tarih vereceğimizi umuyorum. Avrupa güvenliğini ilgilendiren bazı sorunlarla birlikte bu müzakereler bir paket halinde algılanmalıdır. En azından Kıbrıs konusunda da ileri doğru uygun bir yön takip edilmelidir. O ihtilaf bizi bağlıyor. Türkiye’ye dostluk ve ortaklık elini uzatmak doğru bir tutumdur; aynen karşılık göreceğimizi umalım. Türkiye Başbakanı Abdullah Gül’ün dediklerine katılıyorum; Türkiye Müslüman ancak laik bir ülkedir ve Kıbrıs sorununun çözümü gibi tarihi bir fırsat önünde bulunuyor olabiliriz. Başbakan doğru söylüyor. Zamanı geldiğinde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi harika imkanlar ve fırsatlar sunabilir geleceğimiz için. İşte bu nedenle, Türkiye’deki bu yeni ilerleme ve birlik ruhunun bir sonuca ulaştıracağını umuyorum’. İşte İngiltere böyle düşünüyor. Sizin de dediğiniz gibi, din AB’ye uyum çerçevesinde bir kriter olarak kabul edilemez. Ancak Kopenhag kriterlerine uyum göstermek önemli. Kıbrıs, bir şart olmasa da, o sorunun halli süreci kesinlikle kolaylaştırır.”
Yorumlar kapatıldı.