İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Radikal: Üç din tek yaprağa sığdı

Merdenyan’ın işlediği ‘difenbahen’ yaprakları. Soldaki yaprakta Hıristiyanlığın haçı, İslam’ın hilali ve Yahudiliğin yıldızı buluşmuş. Diğerleri (soldan) Hıristiyan, İslam ve Yahudi figürleri.


İSMAİL SAYMAZ

İSTANBUL – Yaprakları çiçekten ‘özür dileyerek’ kesmek için ya usta bir bahçıvan ya militan bir çevreci olmak gerek. Ama Nick Merdenyan bunlardan hiçbiri değil. Nick Merdenyan, oğlunun vaftiz çiçeğini kurutarak başladığı uğraşında, üç büyük dini aynı yaprağın üzerinde buluşturdu.

Bir çiçek, Merdenyan’ın Kapalıçarşı Cevahir Bedesteni’ ndeki pipo dükkânını sanat merkezine dönüştürmüş. Kali- graflar, hattatlar, ressamlar, tezhip ustalarının müdavimi olduğu Cevahir Bedesteni’nde, kitap arasında kuruttuğu
ve kendisini çok etkileyen vaftiz çiçeği yapraklarından bahsedince sanatçılar da ilgilenmiş:

“Yapraklar iki hafta sonra, birer tabloya dönmüştü. Birisinde Kanuni’nin tuğrası, diğerinde ise Yunus Emre’nin ‘Sev seni seveni’ sözü yazılıydı. Çalışma, altın varak kullanılarak hazırlanmıştı. Kanuni’nin tuğrası daha ilk gün satılmıştı.”

Merdenyan daha sonra Yalova’ya giderek seracılar ve botanikçilerle tanıştı. Hangi yaprağın daha olumlu sonuç vereceğini bilmiyordu. Kimileri kuruyunca çıtır çıtır kırılıyor, kimileri boya tutmuyordu. Seçilen çiçek, ‘difenbahen’di. Çiçeğin Hollanda’da yetişen türü, işlemeye daha yatkındı. Ancak kâr getirmediği için üretimi durdurulmuştu. Bin bir güçlükle 70 saksı getirebilen Merdenyan, ‘çiçekten özür dileyerek kestiği’ yapraklara nasıl bir bebek gibi baktığını şöyle dile getirdi:

“Mama verir gibi suluyor, altlarını değiştirir gibi bir başka saksıya taşıyorum. Sonra beşiğe koyar gibi kitaplara yerleştirip uzun bir uykuya yatırıyorum. Onları 1.5 yıl sonra beşiklerinden çıkardığımda, yeniden yaşama dönüyorlar.”

Konu olarak İslam’a ait figür ve kısa duaları seçen ‘yaprakların efendisi’nin çalışması, Mevlana ve Aleviliği temsil eden aslan figürleriyle sürmüş, sonra diğer dinlere de açılmış:

“İlk olarak kendi uygarlığımın 3 bin yıllık Anadolu tarihine eğildim. Sonra Hıristiyanlığın tüm ekollerini araştırdım. İstekler üzerine, Yahudilikle ilgili çalışmalara da başladım.”

En büyük düşü, üç büyük dini bir yaprakta buluşturmaktı:

“Elde çeşitli figürler vardı. Seçimi yapıp en estetik biçimde hazırladık. Ermeni haçı, hilal ve altı köşeli yıldızı, bir yaprakta işledik. Vermek istediğimiz yorum, birinin diğerinden farkı olmadığıydı ve başardık.”

Yorumlar kapatıldı.