Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob Mutafyan, hazırlanmakta olan Avrupa Birliği (AB) Anayasası’nda Hıristiyanlık’a ait doğrudan atıfların bulunmasına karşı olduklarını söyledi. Mutafyan, AB’nin Türkiye’nin Müslüman oluşunu ağzına dahi almaması gerektiğini belirtti.
Brüksel’de temaslarda bulunan Mutafyan, AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi ile dün sabah saatlerindeki görüşmesinin ardından Türk gazetecilere bir açıklama yaptı. Prodi ile çok yararlı bir görüşme yaptıklarını belirten Ermeni Patriği Mutafyan, Türkiye’ye Kopenhag’da tarih verilmesi gerektiğini Komisyon Başkanı’na iletttiğini belirtti. Mutafyan, “Prodi net bir cevap vermedi; ancak Türkiye ile ilgili sürekli olumlu şeyler söyledi.” dedi.
AB turu çerçevesinde önceki gün Brüksel’e gelen Mutafyan, Komisyon Başkanı Prodi’nin dışında AB Komisyonu Türkiye masası müdürü Micheal Leigh, Belçika Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Vatikan’ın AB temsilciliği ile ikili görüşmeler yaptı. Prodi ile görüşmesinde Türkiye’nin AB’ye giriş sürecinde dinlerin karşı karşıya getirilmemesi gerektiğini vurguladığını belirten Ermeni Patriği, şu dönemde Avrupa’da Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğuna dair lafların ağza bile alınmaması gerektiğini söyledi. Son zamanlarda Avrupa’daki muhafazakar çevrelerin din çatışması varmış gibi sorumsuz açıklamalar yaptıklarına dikkat çeken Mutafyan, “Bu tür bir yaklaşım hem dine hem de İncil’e aykırıdır.” dedi. AB’nin bir değerler kulübü olduğuna dikkat çeken Mutafyan, “Zaten Türkiye’de eski gelenekler itibariyle semavi din mensupları olarak uyum içinde yaşıyoruz.” diye konuştu.
Mutafyan, Prodi’nin AB’de dinin bir kriter olmadığı konusunda kendisine güvence verdiğini ve önemli olanın Kopenhag Kriterleri’ne uyumun olduğunu vurguladığını aktardı. Prodi’nin Musevi ve Hıristiyanların Türkiye’deki dini özgürlükleriyle ilgili sorusuna karşılık, “Ben de kiliselerimizin ve okullarımızın açık olduğunu ama bir takım sorunların da devam ettiğini söyledim. Bunlar basında zaten yer alıyor dedim” şeklinde konuştu.
3 Ağustos reformlarının ‘alelacele’ çıkarıldığını ve sorunları halletmediğini söyleyen Patrik, daha sonraki yönetmeliklerin durumu daha da kötüleştirdiğini savundu. Mutafyan, hükümetin kendilerinin talebi olmadan meseleyi gözden geçireceğini açıklamasının çok ümitlendirici olduğunu vurguladı.
Papa’ya da iletecek
Mutafyan, Avrupa’da son günlerde muhafazakar çevrelerce yürütülen tartışmalardan duyduğu rahatsızlığı önümüzdeki hafta Papa ile yapacağı görüşmede gündeme getireceğini söyledi. Özellikle Hıristiyanlık’ın AB anayasasına girmesinin son derece mahsurlu olacağını vurgulayan Mutafyan, Avrupa’da bile homojen bir Hristiyanlık anlayışı olmadığına dikkat çekti. Mutafyan, “ Hıristiyanlık tabii ki Avrupa kültürünün önemli bir parçasıdır; ama eğer din bir kriter haline gelirse Müslümanlar ve Museviler rencide olurlar.” şeklinde konuştu.
Selçuk Gültaşlı / Brüksel
Yorumlar kapatıldı.