(Burag Köçekoğlu ile Sevan Demirhan sohbet ederken)
Kilisemiz üyelerinden, Getronagan Lisesi mezunu Burag Köçekoğlu’nun “Gün Kimsesiz Ağarır” adlı şiir kitabı geçtiğimiz Ekim ayında Epigon yayınları tarafından basıldı. Gençlerimizden Sevan Demirhan’ın Burag Köçekoğlu ile yaptığı söyleşiye Lraper’de yer veriyor, genç şaire askerlik görevinde ve edebiyat alanında başarılar diliyoruz.
Sevan: Bu şiir merakı nasıl doğdu içinde Burag?
Burag: Okumayı severdim ve okuduğum parçaların içindeki bazı kelimeleri ve anlamları yakalamaya çalışırdım, böylelikle de bu huyum bende bir yazma merakı uyandırdı ve yazmaya başladım.
Sevan: Peki bu kesin kararı ne zaman verdin? Kaç yaşındaydın o zaman?
Burag: Kesin olarak hatırlamasam da, şiire karşı olan merakım okul yıllarında başladı ve yazmaya başladım. O dönemlerde büyüklerimden duyduğum hoşuma giden bazı cümleleri aklımda tutardım, ve bunlara benzer cumleler kurmaya çabalardım.
Sevan: Sonra?
Burag: Ardından tek bir cümlenin tüm duyguları anlatamayacağına kanaat getirince, şiir yazmayı denedim.
Sevan: O dönemlerde kendini denemek adına birşeyler yaptın mı? Örneğin, herhangi bir yarışmaya katıldın mı?
Burag: O dönemde Milliyet Kardeş diye aylık çocuk dergisi yayınlanıyordu. Bu yarışmalara katılıyordum. Ve mansiyon ödülü almaya hak kazanmıştım.
Sevan: İş kitap yazmaya kadar gelmiş… Nasıl geliştirdin bu hobini?
Burag: Zaman geçtikçe bu hobim benimle birlikte büyüdü ve gelişti.
Sevan: Bu zaman zarfı içinde sana destek olan, akıl veren, kısacası sana yardım eden biri oldu mu?
Burag: Evet, bu işe önem vermem gerektiğinin üzerinde duran Cafer Yıldırım adında bir hocam vardı. Lisedeyken onun yardımı oldu.
Sevan: Önem vermen gerektiğini söylemek dışında herhangi bir yardımı oldu mu?
Burag: Oldu, şiirlerimdeki gelişmelerde, onun tavsiye ettiği kitapları okumamın büyük rolü oldu.
Sevan: Artık biraz da kitaptan bahsedelim dilersen. Bu kitabı hazırlaman için sana kim “hadi” dedi? Bu iş için sana destek olan biri ya da birileri oldu mu?
Burag: Kitap olayına ben kendi arzumla girdim. Kitabı bastırmamda kitabın basım evinin sahibi olan İsmail bey çok yardımcı oldu. Tesadüfen bulduğum telefon numarasından ulaşmıştım kendisine. Ve durumu kendisine izah ettim, ardından görüşüp şiirler üzerine çeşitli kanaatler getirdik ve baskıya verdik.
Sevan: Peki şu anda kaç yaşındasın? Kaç yaşında bir şiir kitabına sahip oldun?
Burag: 22 yaşında bir şiir kitabına sahip olmak mümkün oldu. Kimilerine göre aceleci davranmış olabilirim. Bu yoruma bir şekilde katılmak mümkün olabilir, ama hep yazıp bir kenara atmanın benim için bir anlamı yoktu. Başkalarıyla paylaşmanın zamanının geldiğine ve ilerisi için bu kitabın beni motive edeceğine inandığım için içimdeki bu değeri yok etmek yerine daha da ileri götürmek adına bu kitabın basım zamanının doğru olduğuna inanıyorum.
Sevan: Senin adına sevindim. Bu genç yaşta herkese nasip olmaz. Aynı zamanda düşüncelerini uygulayabilmen bence bir artı senin için. Şiirlerindeki genel tema ne? Hangi duyguları yansıtmak istiyorsun? Neler anlatmak istiyorsun okurlarına?
Burag: Şiirlerimde gitmekten, kalmaktan, zihnimde yer etmiş bazı mekanlardan ve tabi biraz da aşktan bahsediyorum. Anlatmak istediğim sahip olduğumuz şeylerin değerini bilmek. Kısa ve öz olarak bu.
Sevan: Şiir yazmanın devamlılığı nasıl sağlanabilir sence? Nasıl yeni birşeyler üretebilir insan? Yaratıcılığını nasıl korur?
Burag: Bence okumak tek yol. Çok okumak lazım. Okumak yazmayı sağlar. Yazınca da otomatik olarak üretmiş olursunuz zaten.
Sevan: Gelecek için farklı projeler var mı kafanda?
Burag: Şimdi önümde askerlik var, ama döndükten sonra bir de hikaye kitabı projem var.
Sevan: Seninle tanıştığım için ve bana bu röpörtaj imkanını sunduğun için çok mutluyum ve teşekkür ediyorum. Son olarak okurlarına söylemek istediğin birşey varsa alayım, sonra da röpörtajımızı noktalıyalım.
Burag: Ben de çok mutluyum ve teşekkür ederim. Son olarak şunu söyleyeyim; Umarım bu kitapta yer alan şiirlerden birkaçında, bu kitabı okuyan herkes kendine ait birşeyler bulabilir.
Yorumlar kapatıldı.