İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

azg: ERDOĞAN “KARABAĞ SORUNUNUN BARIŞÇIL ÇÖZÜMÜ´´ AÇISINDAN ALİYEV´E YARDIM SÖZÜNDE BULUNDU

Türkiye’de 3 Kasım’da gerçekleşen olağanüstü seçimler sonucunda son verilere göre, 363 sandalyeyi garantileyen “Adalet ve Kalkınma” Partisi başkan yardımcısı Abdullah Gül Azeri “Zerkalo” gazetesine verdiği röportajda, Ankara-Bakü ilişkilerinin düzeyini yetersiz olarak değerlendirdi.

Daha sonra ise, ortak çabalarla sözde işgal edilen Azeri topraklarını kurtarma sözü verdi.

“Adalet ve Kalkınma” Partisi Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 6 Kasım’da devlet tvsine verdiği bir demeçte partinin başkan yardımcıları Bülent Arınç, Abdullah Gül ile Abdullatif Şener’in gelecekte olası Başbakan olarak isimlerini verdi.

Bu üç adaydan Şener’in Başbakan olmasını gözlemciler zayıf bir ihtimal olarak değerlendirmekte. Arınç ise parti içerisinde fanatik olarak bilinmekte. Gül ise Erdoğan’ın en güvendiği kişilerden biri, fakat onun eşi, başbakan eşi sıfatıyla resmi davetlerde İslami tülbent kullanacak. Bu durum Kalkınma ve Adalet Partisinin imajına zarar vermektedir. Özellikle de bu parti öncelikli sorununu Avrupa Birliğine üyeliğe verdiği koşullarda.

Eşi, Gül’ün dikenine dönüşmektedir. Bir diğer engel ise Gül’ün Amerikancı politik tutumudur ki, AB-Türkiye ilişkilerinin düzenlenmesine ve hatta partinin önceliklerine uymamaktadır.

Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bugün Erdoğan’ı kabul edecek.

Bizi ilgilendiren Abdullah Gül’ün Başbakan olduğu zaman, Türkiye ve Azerbaycan’ın çabalarıyla sözde işgal altındaki Azeri topraklarının kurtarılması sözünün ne kadarla gerçekçi olduğudur. Erdoğan’ın bu konuda daha bir dengeli olduğunu belirtmekte yarar var. Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev seçimleri kazanmasından dolayı Erdoğanı telefonla arayarak kutlamış ve Karabağ sorununda Azerbaycan’a yardım etmesi ricasında bulunmuştur. Verilen bilgilere göre, Erdoğan Aliyev’e “Dağlık Karabağ sorununun barışçıl çözümü çerçevesinde Türkiye’nin Azerbaycan’a olan yardımının devam edeceğini” bildirmiş.

Ermeni-Türk ilişkilerinde Türkiye’nin söylemiş olduğu olumlu sözler bir şey ifade etmemektedir.

Türkiye yöneticileri 1991 yılından bu yana Ermenistan’a karşı olan tutumlarını korumaktadırlar.

Hakop Çakıryan

Yorumlar kapatıldı.