Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Romano Prodi’ye, Genişlemeden sorumlu komiser Günter Verheugen’e, AB Parlamenterlerine ve AB Ülkeleri Dışişleri Bakanları’na bie mektup göndermiş… Aralık ayında Kopenhag’da yapılacak AB zirvesinde Türkiye’ye müzakere tarihi verilmesini istemiş. Mektuptan bazı pasajları Köşeyazarı Ferai Tınç kendi sütununda yayınlandı.
Okuyamamamış olanlarınız için bu gerçekten mükemmel mektuptan bazı pasajları ben de nakletmek istiyorum. Mektup, ” Size bu mektubu altı yüzyıllık Istanbul Ermeni patrikliği ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan onbinlerce Ermeni Kilisesi Üyesi adına Türkiye’nin AB Sürecini Desteklemek üzere yazıyorum,” diye başlıyor.
Mektup daha sonra Türkiye de seçime gitmekte olan bir hükümetin örneği çok az görülebilecek bir sorumluluk bilinci içinde devrim niteliğinde yasalar çıkartmış olduğunu vurguluyor… 12 Aralıktaki Kopenhag AB Konseyi toplantısında müzakerelerin başlatılmasına yeşil ışık yakılmasını istiyor.
Patrik Mesrob II mektubunda, “Böyle bir karar Türkiye’yi tepeden tırnağa değiştirecek dinamiklerin önünü açmakla karlmayacaktır. Aynı zamanda 11 Eylül sonrasında yeniden şekillenmeye başlayan dünyamızda parlamenter demokrasi ile yönetilen, laik ve büyük çoğunluğu Müslüman bir ülkenin Avrupa’nın Çeşitliliğine katkıda bulunmasını da sağlayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Ermeni vatandaşları, Avrupa Konseyi’nin sizin de desteğinizle Avrupa’nın ve veTürkiye’nin geleceğini olumlu yönde etkileyecek bir siyasi perspektifi benimseyerek, Türkiye’ye müzakerelerin önünü açacağı yönündeki umudunu korumaktadır” demektedir.
Türkiye’nin Ermeni kökenli vatandaşları, Kiliseleri ve Patrikleri önderliğinde özellikle son yıllardaki kritik dönemlerde Türkiye’ye uluslararası kamu oyu önünde ciddi destekler vermişlerdir. Avrupa ve ABD’deki kanlı “Asala” terörünün durdurulmasında Türkiye Ermenileri’nin aldığı net tavır ve verdiği aktif çaba hala hafızalarımızdadır. Özellikle ciddi ve yaygın bir terör örgütü olan Asalaënın faaliyetlerinin durdurulması için yabancı hükümetler nezdinde yapılan girişimlerin o tarihlerde kişisel güvenlikleri açısından ne denli tehlikeli olabileceği de unutulmamalıdır. Bu defa da AB konusunda sayın Patrik Mesrob II tarafından yapılan bu aktif girişim Ermeni kökenli vatandaşlarımızın vatanseverliklerini bir kere daha sergilemiştir.
Türkiye’deki Musevi vatandaşlarımızın da senelerdir gerek ABD’de gerekse Avrupa’da Türkiye lehine çok aktif bir biçimde yürüttükleri Lobi faaliyetlerini de bu vesile ile vurgulamalıyız.
Eğer Türkiye bir gün Avrupa Birliğine tam üye olarak girecekse buna katkıda bulunmak amacı ile Ermeni ve Musevi kökenli vatandaşlarımızın hiç de küçümsenemiyecek çabaları olduğu hepimizce bilinmeli, ve daima hatırlanmalıdır.
Kendilerini azınlık sayan veya saymayan tüm topluluk ve cemaatların ve tüm sivil toplum örgütlerinin Patrik Mesrob II’nin bu girişimini örnek almalarını diliyorum.
Yorumlar kapatıldı.