Panathinaikos’un başına yeniden getirilen Uruguaylı Sergio Markarian (ortada) ve başkan Filipidis, arkadaşımız Yorgo Kırbaki’ye önlerindeki 15 günün çok önemli olduğunu söylediler.
YORGO KIRBAKİ
ATİNA – Yunanistan’ın başkentini, tatil beldeleri Luça, Porto Rafti ve Avlaki’ye bağlayan Lavrion Caddesi’nde bir ara kaybolduktan sonra, sora sora bulduğumuz Peania kasabasındaki spor tesislerine geldiğimizde, sırayla dizilmiş dördüncü çim sahada Panathinaikos ile OFI Girit takımları arasındaki hazırlık maçı çoktan başlamış, hatta misafir takım golünü bile atmıştı. İki takım yetkilileri ile 20 kadar Yunanlı gazeteci izliyordu bu son derece zevksiz maçı. İlk yarının bitmesine 10 dakika kala sahada oynanan futboldan çok, genç yaştaki kadın yan hakemi izleyen gazetecilerin dikkati saha kenarına yanaşan Mercedes marka lüks bir arabaya yöneldi. Yeşil-Beyazlıların yeni teknik direktörü Sergio Markarian gelmişti. Montevideo’dan Atina’ya, uzun bir yolculuğun ardından, sözleşmesindeki detayları konuşmak ve işbaşı yapmak için soluğu Peania tesislerinde almıştı Uruguaylı teknik adam…
Siyahlara bürünmüş, seyrek saçlı, göbekli bir adam olan Markarian, önce sahanın kenarındaki beton basamakta oturan kendisinden çok daha genç ve şık bir adamla selamlaştı sonra maçı birlikte izlemeye başladılar. Bu adam, Yunanistan’ın en zengin ailelerinden Vardinoyanis’lerin Panathinaikos takımının başına atadıkları Angelos Filipidis’ten başkası değildi.
İlk hatırladığı isim Serhat
Orta hakem ilk 45 dakikanın son düdüğünü çalıp, 22 futbolcu soyunma odalarına giderken, Markarian’a yaklaşıp kendimi tanıttım. Önce tereddüt etti ama sonra kelimeler çıkıverdi ağzından: “Fenerbahçe iyi bir takım ancak oyun taktiği hakkında henüz yeterli bilgiye sahip değilim. Bir yıldızlar topluluğuna karşı oynayacağımızı biliyorum.”
“Fenerbahçe’den kimleri tanıyorsunuz?” diye sorduğumda, şaşırtıcı bir yanıt aldım. Ne Ortega, ne Rüştü, ne de Revivo… Markarian’ın aklına gelen ilk isim Serhat oldu. Panathinaikos camiasında 60’ı aşan yaşı nedeniyle ‘Dede’ diye anılan Ermeni asıllı Uruguaylı çalıştırıcı, Yeşil-Beyazlı takımın sorunları bulunduğunu kabullendi ve takımın öncelikle sükunete ihtiyacı bulunduğunu belirtti. Markarian “Panathinaikos, birinci sınıf bir takım. Bu nedenle hem Yunanistan liginde hem de UEFA’da hedefimiz zirvedir” dedi. Önündeki 15 günün çok kritik olduğunu, ligde Aris, UEFA Kupası’nda da Fenerbahçe ile oynayacak Panathinaikos’da bazı şeylerin hızla değişmesi gerektiğini eklemeyi de ihmal etmedi.
Doğrusunu isterseniz, Panathinaikos taraftarları, Portekizli teknik direktör Ferdinand Santos’un görevine son verilmesinden memnun da, yerine Markarian’ın getirilmesinden pek hoşnut değil. Yeşil Yoncalar, geçen sezon sonunda yollarını ayırdığı Markarian’ın yönetiminde 16 lig maçında 12 galibiyet ve 4 beraberlik almış, Şampiyonlar Ligi’nde ise ilk sekize kalmıştı. Markarian döneminde Panatinaikos maçların çoğunu tek gollü skorla kazanmıştı. Uruguaylı teknik direktör, Avrupa maçlarında ve Yunan ligindeki derbilerde takımı üç stoper ile 5-3-2 olarak sahaya diziyordu. Bu defansif zihniyet, tahmin edersiniz ki, taraftarların pek hoşuna gitmiyor.
Tatsız tuzsuz OFI Girit maçında bizim göremediğimizden başka gol olmadı. Futbolcular, bu eziyet gibi 90 dakikanın bitmesinden memnun, soyunma odasının yolunu tutarken, yöneticiler ile gazeteciler de derin bir nefes alıyordu. Biz, Akropolis’in eteklerinden 20 kilometre mesafedeki Peania kasasından şehre dönerken, adını bilge tanrıçadan alan şehir pırıl pırıl… İnsanları uzun, eğlenceli ve kimbilir, belki de günahkâr bir geceye davet ediyor.
Yorumlar kapatıldı.