Geçen gün, anadilde eğitim dilekçesi veren üniversite öğrencisi ‘bölücü örgüt mensupları’nın durumunu yazdım. Beraat ettiklerinde okullarına alınmıyorlar veya bir-iki yıl kaybediyorlar. Bugün de azınlık vakıflarının durumu:
Azınlık vakıflarının temel meselesi, mülk edinememeleri idi. Düzenleme sonrası yönetmeliğin Bakanlar Kurulu’na getirilmesinin hükümeti bozacağını açıklayan MHP, “Bu konuda mütekabiliyete bakılmadı, eksiklik var”, diyor. Yani “Burada Rumlara verilen haklar, Yunanistan’daki Türklere de verildi mi bakılsın,” diyor. Bu insanların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu unutularak, ayrımcı bir uygulama yapılabileceği sanılıyor. Bunlar, vergisini veren, bu ülkedeki yasalara tabi olan TC vatandaşları, ne mütekabiliyeti? Bakın uygulamaya: Kriz çıkmasın diye, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden sorumlu Devlet Bakanı Ali Doğan başkanlığında oluşturulan komisyonca hazırlanan yönetmelik Başbakanlığa sunuldu, bekliyor. Yasaya gelince; yeni yasada 1936 beyannamesi dayanak alınarak 1974’e kadar geçen sürede gayrimüslim cemaat vakıflarına aitken el konulan taşınmaz malların iade edilmesine ilişkin bir hüküm yok. Yani el konulan 206 Rum, Ermeni, Süryani mülkü gitti gider. Satın almaya izin veriyor ama, Müslüman vakıflar, Vakıflar’ın onayıyla, gayrimüslimler Bakanlar Kurulu kararıyla mülk edinebilecek. Müslüman vakıf yöneticilerini görevden almak için mahkeme kararı gerekirken, gayrimüslim vakıf yöneticilerinin Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce görevden alınmasına olanak tanınıyor. Bu ayrımcılık, bölücülüğe girmiyor mu?
Yorumlar kapatıldı.